İngiliz kraliyetinin savaş kabinesinden, Sir Maurice Hankey :"Petrol kaynaklarının kontrolü bu
savaşın birincil amacıydı"
PEKİ, OSMANLI BUNUN NE KADAR FARKINDAYDI?
1915 yılı ve Çanakkale Savaşına dair bakıldığında Türkler için
hangi gün/ler daha önemlidir ya da daha önemli olmalıdır sizce?
Bana göre 18 Mart Zaferini daha doğrusu destanını anmak sadece bir güne sığdıralamayacak
kadar BÜYÜK ve KUTSALDIR...
Çanakkale Savaşı destanı hakkında yazılmış ve yazılacak kayda değer çok görüş mevcuttur ve
daha niceleri eklenecektir eminim.
Çanakkale savaşının aydınlantılmamış daha nice özellikleri, sonuçları ve öneminin olduğuna
her geçen gün daha çok idrak ediyoruz. Araştırdıķça daha ne kadar olağanüstü yönleri eklenecektir
kimbilir.
Resmi olarak yaklaşık 1911 tarihden başlayarak Türkler en az yedi cepheden çarpışıyorken
ayrıca Çanakkale Savaşında da Gelibolu yarımadasının bir dolu cephesinde çarpışmalarda oluk oluk
kan akıtmışlar vatanlarını kurtarmak için gencecik yaşta vücutları toprak olmuştur.
Bizler özgürce yaşayalım diye canlarını feda etmişlerdir.
Çanakkale'den İstanbul'u isgal edeceklerini planlayan, dönemin dünya süper güçleri
Osmanlı'nın başkenti, Napolyon'un da dediği gibi, dünyanın başkenti İstanbul'u 4 kez kurtaran
Mustafa Kemal'i, Türk kumandanlarını ve Mehmetçiklerin kahramanlıklarını en çok hangi yönüyle
daha anlaşılır daha minnetle anlatılabilir ki?
Türklerin savaşırken bile adil savaştıklarını, düşmanın hastane gemilerini hedef almadıklarını
anlatan Anzakların, Türkleri 'ŞEREFLİ DÜŞMAN' olarak ya da 'ABDÜL diye karikatürize ederken neden
25 Mayıs 1915 den sonra ve hala 'JOHNNY TÜRK' diye adlandırdıklarını ve bunları anlatan belgelerini
bu sayfalara nasıl sığdırabiliriz ki?
Bu nedenle, ÇANAKKALE ZAFERİ bir tek güne sığdırılabilecek ya da aynı günde bir kaç saatte
kutlanabilecek bir zafer olabilir mi hiç ?
Çanakkale Zaferi, ' ÇANAKKALE ZAFERİ HAFTASI' olarak kutlanması gerekir diye düşünüyorum.
ÇANAKKALE ZAFERİ sadece 18 Martta değil ve hatta tek bir kavram ile değil koca bir haftada
kutlanılmalıdır.
18 Mart 1915, ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİNİN yildönümü yani dünya tarihinde ilk kez
emperyalizmi dize getirme günüdür.
18 Mart 1915, Türklerin üstünde güneş batmayan İngiliz imparatorluğuna ve emperyalizmine
karşı sadece 26 mayın ile ama yuzbinlerce yigitin kanını yigitce cekinmeden dökerek kazandığı Deniz
Zaferinin adıdır.
ÇANAKKALE ZAFERİNİN başka bir yanı ise İstanbul'un kaç kez kurtarıldığı konusuyla ilgilidir.
Bu savaşta, Atatürk’ün sahneye çıkışı 24 Nisan sabaha karşı Anzak askerlerinin çıkartma yaptığı
şafak söktüğü anlarda başlar.
ATATÜRK İstanbul'u 4 kez kurtarmıştır.
Atatürk, Çanakkale'de İstanbul'u 4 kez kurtarmıştır;
25 Nisan 1915 Arıburnu’na kara çıkarması,
9 Ağustos,
10 Ağustos ve
21 Ağustos 1915 tarihlerinde gerçekleşen 1’inci Anafartalar, Conkbayırı ve 2’nci Anafartalar
muharebeleri...
ÇANAKKALE ZAFERİ bize
ATATÜRK’ÜN KURTARICI HAMLELERİ ve İNSİYATİF ALMA karakter özelliğinin de ne kadar
önemli olduğunu hatırlatır.
ÇANAKKALE ZAFERİ bize Atatürk'ün doğumunun aslında 19 Mayıs da değil 25 NİSAN olduğunu,
25 Nisan başarısı olmasaydı 19 Mayıs olabilir miydi diyerek kronolojiyi nereden başlamamız gerektiğini
hatırlatmalı.
ÇANAKKALE ZAFERİ yine bize
ALMANLARIN BATIda rahatlamak için MEHMETÇİK’İN kanını oluk oluk akıttığın da
hatırlatmalıdır.
Düşüncelerimi Çanakkale savaşı araştırmacısı sayin Dr. Naim Babüroğlu'nun görüşü ile
bitirmek gerekirse;
"Alman Genelkurmay Başkanı General Moltke Enver Paşa’ya yazdığı bir mektupta bu noktaya
vurgu yaparak ‘Sizin bu cephedeki asıl göreviniz, mümkün olduğu kadar çok sayıda İngiliz ve Fransız
kuvvetini tutmaktır’ diyerek niyetini açıkça belli etmiştir.
Osmanlı Devleti’nin cephedeki toplam kaybı 213 bin 887’dir. Bunların yaklaşık 101 bini şehit,
103 bin kadarı yaralı ve kayıp, 10 bin kadarı da esir edilmiştir.
Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın da dediği gibi; “ÇANAKKALE MİLLİ MÜCADELENİN VE CUMHURİYETİN
ÖNSÖZÜDÜR”...
HATIRLA!
UNUTMA!
UNUTTURMA!
YORUMLAR