phishing
ALPER AKSOY

ALPER AKSOY

KONUK YAZAR

İYİ PARTİ' NİN ATANMIŞ DELEGELERİ BİLE GİDİŞATTAN RAHATSIZ

Musavat Dervişoğlu 304, Koray Aydın 296, Hayrettin Nuhoğlu 285, Ümit Özdağ da 283 delege tarafından çizildi.

Yeni dönemde başkanlık divanına girip Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmak için kulis çalışmaları yapan Lütfü Türkkan ise 262 delegeden çizik yedi.

Blok listede en az oy alan GİK üyeleri ve aldıkları oylar şöyle:

1- Musavvat Dervişoğlu: 857 (-304)

2- Koray Ayadın: 865 (-296)

3- Hayrettin Nuhoğlu: 876 (-285)

4- Ümit Özdağ: 878 (-283)

5- İbrahim Halil Oral: 885 (-276)

6- Ayhan ÇEVİK: 888 (-273)

7- Enez Kaplan: 897 (-264)

8- Lütfü Türkkan: 899 (-262)

 

İyi Parti kongresini medya vermedi ya hemen itiraz sesleri: "Demokrasi isterük, adalet isterük..." Eyvallah, haklısınız da Genel Kurulda demokrasi var mıydı? ..Tek seçenekli seçimler demokratik midir? "Orayı hiç karıştırma, biz demokrasi isterük, adalet isterük!.. O kadar!.."

İşte bizim demokrasi anlayışımız: "Manda yuva yapmış söğüt dalına."

MUHSİN GARDAŞ'IN BEYNİMDEKİ İZLERİ

Siyasetin tozlu ve çamurlu yollarında kirlenmeyen bir isim düşünsem aklıma ilk gelen Muhsin Başkan'dır.

*

Öz gardaştan öte "gardaş" bildiğimiz ülkücülüğü siyasete taşıyan bir isim düşünsem aklıma ilk gelen Muhsin Başkan'dır.

*

"Siyasi istismar aracı olarak kullanmadan İslam'ın siyasetteki iman eri kimdir?" diye düşünsem aklıma ilk gelen Muhsin Başkan'dır.

*

"Ülkücü idealleri ırmaktaki balıklara yutturulacak yem niyetine kullanmayan siyasetçi kimdir?" diye düşünsem aklıma ilk gelen Muhsin Başkan'dır.

*

O, "Sayın Genelbaşkan" değildi...

O, siyasetçi değildi bre, vallah değildi...

O, hepimizin ülküdaşı, gardaşı, kadim dostu idi.

 

KÖR BİATÇILAR

Kör biatçıların bir tarihte diline doladığı "Hain"ler(!)

1. Muhsin Yazıcıoğlu.

2. Abdurrahim Karakoç.

3. Ali Güngör.

4. Ozan Arif.

"Hainlerin bu kare asına" en kallavi laf sokanlar en kültürlü ülkücü, en sadık dava adamı geçinirlerdi... Hayatında tek kitap okumayan bu cahiller konuyu bir şekilde bu dört isimden birine getirip nefes almadan bir saat konuşurlardı (Özellikle Avrupa teşkilatlarında). Zaten başka konularda da söyleyecek tek cümleleri yoktu.

Yaşadığımız o günler unutulmasın istedim.

YORUMLAR

  • 1 Yorum