phishing
Nereden nereye geldik?
İSMAİL AKAR

İSMAİL AKAR

GÜNDEM

Nereden nereye geldik?

17 Kasım 2017 - 17:07

                                  Nereden nereye geldik?

 

 

 

Her bulunduğumuz ortamda akaryakıt zamları, ardından döviz artışı sonrasında ise ekonomik anlamda karamsarlık yorumlarını sıkça görmeye başladık.

‘Nereden Nereye Geldik’ seçim sloganına karşılık ‘Bu böyle Gitmez’ karşılığını görür olduk.

50’li yaşlardaki okuyucularım şöyle geçmiş döneme bir yolculuk yaparsa karşımıza çıkan tabloyu daha iyi analiz eder..

Bakın ben çekirdek ailede büyüdüm. Sene 1975-85 dönemi. Üç kardeşin en küçüğüyüm. Babam devlet memuru. Annem ev hanımı. Bir ablam ve bir ağabeyim var.

Hane halkından tek çalışan babam bizim eğitimimizi sağlıyor ve evin nafakasını tek maaşla karşılıyor. Namerde muhtaç olmadan da orta halli bir aile olarak geçinip gidiyoruz o yıllarda.

ESKİDEN BİR KİŞİ ÇALIŞIP 5 NÜFUSA BAKIYORDU

Sene oldu 2017.

Şimdi 4 kişilik aileyiz. Eşim Fadime Akar, sabahın köründen akşam saatlerine kadar Gün FM’de reklam bulacak, konuk alacak, aile bütçesine katkı sağlamak adına çırpınır. Oğlum Anıl Halis, yüksek mimar belediyede çalışır. Kızım Gülgün, mühendis olarak özel sektörde çalışır. Ben mali müşavirliğe devam ediyorum ve emekliyim. Yani 5 kaynaktan gelirimiz olmasına rağmen aylık giderleri karşılamakta zorlanmaktayız.

Uzun lafın kısası 30 yıl önce bir kişi çalışıp 5 nüfusa bakıyordu. Şimdi ise hane halkındaki 4 kişi de çalışıyor giderlere yetişemiyor.

Kendinize ve çevrenize baktığınızda benzeri örnekleri görmeniz mümkün.

NEREDEN NEREYE GELDİK?

Peki, neden?

Bu sorunun cevabını vermek adına bir karşılaşma yapalım ki, ‘Nereden Nereye’ geldiğimizi görelim.

Ülke ekonomisini 2002 yılına ve 2017 ye baktığımızda;

2002 yılında dış borcumuz 150 milyar dolar. 2017 de 432 milyar dolar (Bunun 216 milyar doları şirketlerin kalanı bankaların-En fazla dış borcumuz ABD ve Almanya’ya) 3 kata yakın artışımız var. Dış borcumuzda.

İşsiz sayısı 2002 de 2 milyondu. 2017’de ise 7 milyon işsiz var; 3 kattan fazla artmış. Cari açık 2002 yılında 12 milyar dolar, 2017’de 40 milyar dolar.

2002’de enflasyon yüzde 30’olmuştu. 2017’de ise yüzde 12.

Çeyrek Altın 2002’de 28 lira. 2017’de ise 260 lira.

1 ABD doları 2002’de 1.573 TL, 15 yıl sonra  3,88 lira.

Benzin 2002’de 1 lira 50 kuruş. 2017’de ise 5 lira 41 kuruş. Bir aracın deposu 15 yıl önce 90 liraya doluyordu. Günümüzde ise 325 liraya 60 litrelik depo ancak doluyor. 4 kat artmış.

VATANDAŞIN BANKAYA BORCU 428 MİLYAR

Peki bireysel borçlanmada durum?

2002 yılında kredi kartı borçlusu 277 bin kişiydi. 2017’de 2 milyon 700 bin kişi kredi kartı borçlusu.10 kat borçlu sayısında artış var. Ve vatandaşların bankalara 15 yıl önce 6.5 milyar borcu vardı. Şimdi 428 milyar lira oldu.

10 milyon 2002 yılında icradaki dosya sayısı, 2017’de 24 milyona çıktı.

Gıda fiyatlarına baktığımızda:

2002’de bir kilo ekmek 1 lira iken 2017’de 40 lira.

1 kilo et 2002’de 8 lira iken günümüzde 40 lira.

Süt 18 kuruş iken 1 lira 15 kuruş.

HER ŞEYİ SATTIK AMA İKİ YAKAMIZ BİR ARAYA GELMİYOR

Onlarca daha böylesi karşılaştırmalar yapabiliriz.

Sonuçta:

Bireysel olarak fakirleştik.

Devlet olarak daha fazla borçlandık.

110 kuruluş 50 milyar dolar karşılığı özelleştirme yapmamıza rağmen iki yakamız bir araya gelmedi.

Peki, kim zenginleşti.

Tabiî ki ülkemize borç veren ülkeler ve şirketler servetlerine servet kattı.

İşte emperyalizm böyledir.

Borçlandırır ve emir verir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum