YALANLARLA KANDIRMA !
Toplumun gücünü, kuvvetini motivasyonu nu sağlam tutmak, devleti idare
edenler için çok önemli bir meziyettir. Çünkü, iktidarlar bunu sağladığında; halkın desteğini
çoğunlukla almış olur. Bununla süper bir güce erişen hükümetler; Hem içte hem dışta
kabiliyeti, gücü, kuvveti ve en önemlisi de itibarı acayip şekilde artar.
Sonuçta amaçladığı, hedefine aldığı çoğu şeye bu şekilde kolayca yapabilir.
Tabi ki bu gücü yitirmeden, eksiltmeden yoluna devam etmesi gerekir. Aksi halde takati
kesilir yarı yolda kalabilir! Bu sefer peşinize taktığı halkı hem üzmüş hem de daha kötüsü,
umutsuzluğa sürüklemiş olurlar.
Halkımız, iyi bir lider bulduğunda genelde desteğini veriyor. Hatta destek
vermekle kalmıyor, tehlikeli bir durum gördüğünde o nu koruyor. Göğsünü siper ediyor.
Gerekirse maddi ve manevi bedel ödemekten hiç çekinmiyor. 15 Temmuz bunun en güzel
örneğidir.
Şimdi halkımız başındaki lideri, hükümeti ile birlikte canhıraş bir şekilde bütün
gücüyle devletini yüceltmek için çalışırken; İçeride ve dışarıda halkın moralini bozmaya
çalışan tellallar var. Bunların çoğu kandırılmış. Bazıları da para için çalışan gafillerdir...
Bilhassa Batı nın kontrolünde ki bu tellallar; öncü birlikler konumundadırlar.
Bulundukları mahalde toplumu ifsat etmek, bozmak için çalışırlar!
İnsanımızı karamsarlığa itmek ve çaresiz bırakmak en öncelikli görevleridir!
Bilhassa devletin başındaki lidere; Yalanlarla, iftiralarla hatta küfür ve hakaretler ederek
özgürlük adı altında saldırmak. Akıllarınca o nu yıpratmak. Gözden düşürüp, kafaları
karıştıktan sonra halkı umutsuzluğa, korkuya sevk etmektir.
Böyle bi çare kalmış olan halka: Tek kurtuluşun tek çarenin Batının himayesi,
koruması altında yaşamak olduğu kafalara adeta sokulmak istenir! Bu şekilde bir sürü zavallı
insanımız inandırılır, kandırılır! Adeta kendi devletine, hükümetine düşman edilir!
İfsat odakları yani Batının Tellalları işlerini yaparken modern teknolojinin
imkânlarını sonuna kadar kullanırlar. Görsel ve yazılı basın en büyük kozları. Bu şekilde en
ücra köşelere kadar ulaşırlar. Sorularla yada demagojilerle birde mantıksal hileler buna
eklendiğinde kafa beyin kalmaz.
Mesela, sol basında “Hayır, demek yasak!” intibaını yayıyorlar! Sanki devlet
hayır diyenlere ceza verecek!?? Bu ne alçaklık! Böyle şey nerede görülmüş! “Hayır”
demekten ceza alan bir Allah’ın kulunu gösterin! Hepsi külliyen yalan!
Güya bu şekilde yaparak; Referandumun legal ortamda olmadığını ima etmek
istiyorlar! Böyle olunca da bu halk oylamasının meşru olmayacağını anlatmaya çalışıyorlar.
Dahası, Atatürk Hava Alanı’na Kuzey Irak bayrağı niye asılıyormuş? Bu bayrağı
Apo astırıyormuş. Ne alaka! Hapiste müebbet yatan bir terörist nasıl devletin işine
karışabilir ki ?!!
Ondan sonra, yüzlerce binlerce Cumhurbaşkanı yardımcılığı olacak. Recep
Tayyip Erdoğan’ın çocukları ve akrabaları bu koltuklara oturacak!!!
Altıyüz milletvekili olacak. Yakın ve akrabaları birkaç ay vekillik yaptıktan
sonra kıyak emekli olacak.
Mart ayında, devrim olacak. Türkiye de iç savaş çıkacak. Adeta kan gövdeyi
götürecek. Her taraf alev alev yanacak!
Daha neler neler. Bir sürü koca koca yalan ve iftira. Saymakla, yazmakla
bitmez.
Yukarıda birkaçını örnek olarak yazdığımız yalan haberler; HDP’li, PKK’lı lardan
daha çok; Atatürk’ü kendine kalkan edinen Sol yazarlar, çizerler, haber yorumcuları ve CHP li
birçok milletvekili, teşkilat mensubunun ağzında sakız olmuş. Her gün yeni yeni cinaslı yalan
haberler: medya aracılığı ile halka lisanı hal üzere anlatılıyor.
Gerçi bu tür haberler piyasada pek fazla itibar görmüyor. Buna en güzel
örnek; yetmiş sekzen senedir bu yolla siyaset yapanların oyları hep aynı yerde sayıyor.
Yalanlar pirim yapsaydı; Şimdiye kadar sol partiler iktidarı kimseye
kaptırmazdı!
YORUMLAR