ZAMANDA YOLCULUK
Zaman.
Su gibi akıp giden mefhum.
Zaman diye bir şey var mı? Yoksa biz mi yarattık.
Anadolu’ya geleli bin yıldan fazla zaman geçti. O gün bu gündür, içimizden binlercesi bu toprakları yani Vatanımızı savunma uğruna kaybolup gittiler. Çoğunun hele taşları bile olmadı.
O! Mübarek şühedanın sayesinde nefes alıyor, varlığımızı sürdürüyoruz.
Vatan uğruna şehit olanlar, şüphesiz en yüce makam olan yerdedirler.
Birileri bu milletin yaptığı ve yarattığı ülkeye, kültüre savaşta da barışta da sahip çıkmalıdır.
Erenlerden Hacı Bektaş öyle diyor;
Eline…
Beline…
Diline… Sahip çıkacaksın.
Açalım bu anlamlı sözleri.
El; Uzvumuz elimiz anlamında Harama el uzatmayacaksın. Zira; kul hakkıdır.
El; Elin ikinci anlamı da diyar, mahalle, bölge ve vatan sathıdır.
Vatanına, ne pahasına olursa olsun sahip çıkacaksınız. Gerektiğinde uğrunda şehit olacaksın.
Gün, işte tam bu gündür.
Beline sahip olacaksın. Harama uçkur çözmeyeceksin. Sağlam, köklü, inançlı ve imanlı bir nesil yetiştireceksin.
Dil; Dil, bir milletin en büyük emaresidir. Kendine has dili olan bir topluluk ancak millet olabilir.
Dili kötüye, kırgınlığa yol açmayacak şekilde kullanacaksın ve dilini, yabancı dillerden koruyacak, geliştirecek ve milletini temsil etmeye devam ettireceksin.
***
Milletin darda ve zorda olduğu dönemler vardır. Geçmişte asırlar boyu, defalarca bunları yaşadı bu millet.
Bugün de gerçekten dardayız.
Bizi ancak biz, bizim birliğimiz ve bayrak sevgimizle imanımız sıkıntılardan kurtaracaktır.
YORUMLAR