ÖZENTİ HASTALIĞI
Neden bulmacalarda hep Arap yemekleri sorusu karşıma gelir bilmem.
Öküz ve buzağı aramak gibi bir düşüncem yok.
Tesadüf de olamaz.
Kravat takmak abes oldu.
Ben hep taktığım için kendimi nesli tükenmekte olan kelaynak kuşları gibi zannetmeye başladım.
Hiç ütülü pantolon giyen genç görmüyorum. Dizleri yırtık kot pantolonlar günün değil son yılların modası.
Nelere özendiriyoruz gençleri.
Hey! Türk çocukları, size sesleniyorum, vazgeçin bu akıldan.
Herkeste bir sakal, gençlerde sakal özentisi. Ya da herkes kirli sakallı.
***
Eskiden bir söz vardı:
Sakalım yok ki sözüm tutula…” Sözünü tutulsun, saygı göresiniz diye mi sakla bırakıyorsunuz! Saygınlık sakalla olmaz.
Ayinesi iştir kişinin delikanlı.
18-20 yaşında sakalı yeni çıkan delikanlının yüzü, Arap şeyhleri gibi.
Özentinin bu kadarı fazla.
Kravat takılmayan, bağır baş açık moda salgın halde toplumda.
Bakıp bakıp 16 yaşındaki benim torun da alacalı tarla gibi kirli sakal özentisi içine girmiş, kestirdik.
Dişten tırnağa kadar siyahlara bürünmüş bir kadın, birkaç ay önce, postaneye girer. Gözeri ve elleri de kapalı kadından, o günkü FETÖ’cülerden de etkilenen bir başka kadın kim olduğunu sorar.
-Erkek misin, kadın mısın? Yüzünü aç görelim, terörist misin, nesin” deyince kalabalıkta panik başlar.
Haklı tarafı çok…
Ama böyle günlerde, daha hassas olmak, milletin hassasiyetlerine de saygı duymak gerekmiyor mu?
Kapalı kadın, kimliğinin çıkarıp, öğretmen olduğunu söylüyor. Ne diyelim…
İleriye Mi Gidiyoruz,
Geriye Mi Gidiyoruz
Saatler bile geride kaldı, ileri alınamadı.
Bu memleketin özenti hastalığı salgın şeklinde gelişiyor.
Ramazan ayında Suudi Arabistan’dan ücretli hoca getirip, teravih namazı kulaklarını çınlasın.
Şükür Arap ağzıyla ezan okuyan insanlardan kurtulduk.
Kur’an en güzel biçimde anlaşıldı, okundu ve yazıldı.
Bırakın başkaları bize özensin..
YORUMLAR