phishing
Orhan DURAK

Orhan DURAK

DURAKTAKİ ADAM

SOKAK KÖPEKLERİ, KUDUZ GERÇEĞİ ve YAŞANMIŞ BİR OLAY

 

 

 

 

Geçtiğimiz haftalarda Afyon'umuzda son zamanlarda sokak köpeklerinin cirit attığını belirtip ivedilikle tedbir alınmalıdır demiştim… Çok acı ve gerçektir şu ana kadar bu konuda bir işlem yapılmadığı gibi bir gelişmede olmadı… Özellikle sabaha karşı caddelerde başıboş ve uluyarak dolaşan sokak köpeklerini görebilirsiniz. Çoğu kez müezzinlerimizin yanık sesleri ile okudukları sabah ezanını köpeklerin havlaması nedeniyle dinleyemezsiniz. Ben kendi adıma söylüyorum; en büyük zevklerimden birisi sabahın o sessizliğinde ezan sesi dinlemektir. Ne yazık ki çok sabahlar dinlemek istediğim ezan sesi uluyan köpeklerce adeta katlediliyor. Bu kadar yazıp çizmeye neden sessiz kalınır anlamakta zorlanıyorum. İnanmıyorsanız sabah ezanı saatlerinde eski S.S.K Hastanesi ve Diş Fakültesi civarlarına şöyle bir göz atsın konu ile ilgililer... Onları serenat ile karşılayan birçok köpek göreceklerdir…

 

KÖPEKLER KATLEDİLSİN DEMİYORUM

Değerli Kurtuluş okurları;

Geçenlerde aynı konu ile ilgili bir yazı yazmış ve özelliklede kuduz gerçeğine dikkat çekmiştim. Meslek yaşantım boyunca korktuğum iki hastalık vardı ve hala korkmaktayım: Kuduz ve tetanos...! Bu iki hastalığa yakalanıp a kurtulanı görmedim desem yeridir. O nedenle de köpeklerle mücadeleye son derece önem veriyorum. Belki hayvan severler beni hayvan düşmanı gibi algılayacaklardır. Alakası yok... Ben köpekler katledilsin demiyorum, tam tersine toplansın, aşı vs. gerekenler yapılsın, kontrol altında tutulsunlar diyorum.

Neticede kuduza yakalanacak insanlarımızın tedavileri de yok.

 

AKSEKİ’DE BİR KUDUZ VAKASI

Konu açılmışken yaşanmış trajikomik bir olayı da yansıtmak istiyorum:

Olay l960’lı yıllarda Antalya'nın Akseki ilçesinde yaşanmış gerçek bir olaydır. Vatandaşımızın birisi evindeki kendi köpeği tarafından ısırılır… Şahıs köpeğine çok güvendiği yetmiyormuş gibi kendisini kuduz ihtimali nedeniyle uyaranları da azarlar ve köpeğinin çok sağlıklı olduğunu savunur. Ona göre ısırılma nedeniyle sorun yaratacak bir durum yoktur... Ancak olay o kadar basit değildir…

Şahısta bir müddet sonra kuduz belirtileri başlar… Süratli bir şekilde tedaviye geçilse de çok geç kalınmıştır… Vaka kuduzdur ve de tedavisi yoktur…

Şahsı feci bir ölüm beklemektedir, öyle de olur, sonuç ölümdür.

Buraya kadar yaşananlar kuduza yakalanıp ölen aileyi perişan etmiş aile yıkılmıştır… Ancak ölüm sonrası yaşananlar ise bir felakettir.

 

                ADAMIN BAŞINI KESTİLER

Nasıl mı....?

Değerli okurlarımız, öncelikle kuduz ihbarı mecbur bir hastalıktır. Isırılma vakalarında sağlık kuruluşlarına gitmek gerekir, ayrıca şüpheli ısırılma vakalarını emniyete de bildirmek gerekir.

Bu vakada bütün ihmaller yaşanmış neticede ısırılan şahıs kudurarak feci şekilde can vermiştir. Şahsın ölmesi ile olay bitmiyor. Şahsı ısıran köpeğin başı kesilerek galvaniz bir kutu içerisinde Ankara'ya Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsüne kuduz açısından incelenmek üzere iki görevli tarafından götürülmesi gerekiyor... Peki bizim işini bilmez, dünyadan bihaber görevlilerimiz ne yapıyor...? Köpeğin yerine ölen adamın başını kesip Ankara'ya götürüyorlar...

 

R.S.Hıfzıssıhha Enstitüsü yetkilileri kutuyu açtıklarında şok yaşıyorlar. Kutuyu ve iş bilmez o iki geri zekalı görevliyi izlerine süratle geri gönderirler. Tabii kesilen başın mezarın açılıp gövdenin yanına konulması birçok sorunu beraberinde getirse de neticede mezar açılır ve gereği yapılır.

Değerli okurlarımız basit gibi görünen bir köpek ısırmasının yaşattığı ve gerçek bir olayı sizlere aktardım.

Böyle bir olayı Allah kimseye yaşatmasın..

 

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum