phishing
Orhan DURAK

Orhan DURAK

DURAKTAKİ ADAM

Profesyonel futboldan anılar Şike var mı yok mu?

Değerli Kurtuluş okurları;

Bugün Türkiye'de şike var mıdır, varsa birkaç örnek verebilir misiniz sorusunu yaşadıklarımızla cevaplamaya çalışacağım. Vereceğim örnekler tarih itibariyle zaman aşımına uğrasalar da belleklerimizde kalmıştır.

 

AFYONSPOR-VEFA MAÇI ( MAÇ AFYON'DA )

Terfi liginden şampiyon olarak 2. Türkiye Ligine çıktık. İkinci ligde mücadele verecektik ama çok dar bir kadromuz vardı, kaliteli futbolcu transfer edecek paramız da yoktu. Durum böyle olunca ligler başlar başlamaz tüm taraftarları üzen kötü neticelerde peş peşe gelmeye başladı. Sahamızda bile bırakın galip gelmeyi çoğu zaman beraberliği zor kurtarıyorduk. Daha sezon başı futbol otoriteleri tarafından bizim grupta düşecek ilk takım olarak gösterilmeye başladık. Gidişat hiç hoş değildi. Bizimle birlikte Ispartaspor ve Anadolu geçlik düşmeye aday takımlardı. Gruptan 2 takım düşecekti. Saydığım takımlar düşecek iki takımın içinde olmamak için her türlü mücadeleyi veriyorlardı.

 

HORZUM’U TAKIMIN BAŞINA GETİRDİK

Başkanımız rahmetli Enver Şahin'di, ben ise genel kaptandım. Ara transferde de 1-2 futbolcu kiralamıştık ama yeterli değildi. Son sıraya demir atmıştık. Tam bu sırada Afyon'da bir Kemal Horzum fırtınası başladı. Sayın Horzum, Hortaş Holding’in sahibiydi ve Afyon'da dünyanın en büyük ikinci maden suyu fabrikasını açarak üretime başlamıştı. Bir heyet halinde giderek Afyonspor'a başkan olmasını teklif ettik. Başlangıcında teklife sıcak bakmayan Sn. Horzum'u zor da olsa ikna ettik. Bunun üzerine süratle olağan üstü kongreye gittik ve Kemal Horzum'u başkanlığa getirdik. Eski yönetimden sadece ben kalmıştım ve yeni yönetim kurulunda da Genel Kaptan'dım. Horzum baştan tavrını koydu, “Ben hedefi olmayan bir takımda başkanlık yapmam, önce takımı içinde bulunduğu bataklıktan çıkaralım, kümede kalmasını sağlayalım, önümüzdeki sezon hedefi şampiyonluk olan bir takım kuracağız” dedi.

 

VEFA'YI KENDİ SAHAMIZDA MUTLAKA YENMELİYDİK

Son haftalara giriyorduk ve bize en yakın düşme namzedi olan Ispartaspora'a, Isparta’da 2-1 yenilmiştik. Peki, nasıl kümede kalabilirdik, bunun planlamasını yaptık. Öncelikle lig ikincisi olan ve şampiyonluk iddiasını yitiren Vefa'yı kendi sahamızda mutlaka yenmeliydik. Daha sonra da Isparta'nın Mersin'de Mersin İdmanyurdu'na, İstanbul'da ise Vefa'ya yenilmesini sağlamalıydık. Durumu anlattığımız Başkan Sn. H orzum bana dönerek, “Paranın önemi yok. Yeter ki takımı düşürmeyelim, gereğini yap” dedi. O hafta Afyon'da Vefa ile oynayacaktık ve biz onlara bir kanaldan girerek, “İstediğiniz parayı verelim, bizi yenmeyin, maça asılmayın bize yenilin” diyecektik. Ve öyle de yaptık.. Rahmetli Ali İhsan Özer ile İstanbul'a gittik..

 

VEFA’LILAR BİZİ KOVMAKTAN BETER ETTİ

Vefa'nın takım kaptanı, eski Beşiktaş'lı Kahraman'ın Karagümrük'te çalıştırdığı spor mağazası vardı, orayı bulduk. Kahraman oradaydı. Durumu lisan-ı münasip ile anlattık. “Bize yenilin sana 1 kamyon Fastaş spor ayakkabısı verelim” dedik. Kahraman bizi dinledikten sonra ayağa kalktı, kapıyı açtı ve bize dönerek, “Beyler, ben futbol hayatım boyunca bu tür işlerin içinde olmadım, bu saatten sonra hiç olmam” dedi. Bizi kibarca kovdu diyebilirim..! Müthiş moralimiz bozuldu.. Rahmetli A.İhsan, bana göre daha sakindi. Oradan ayrılırken A. İhsan bana dönerek, “Orhan'cığım, bu iş başkandan biter, oraya gidiyoruz” dedi.. O dönemde Vefa'nın başkanı Tamer Ağan'dı. Sn. Ağan aynı zamanda Simtel Holding'in, hem de güreş federasyonunun başkanı idi. Fakat A.İhsan Özer ile Tamer Ağan arasında, geçmişten kaynaklanan bir problem vardı. Buna rağmen, sırf Afyonspor'un ligden düşmesini önlemek için Sn. Ağan'a gittik, durumu anlattık. Fakat Sn. Ağan da bizi kovmaktan beter etti. Moralim sıfır olmuştu, Afyon spor’u kurtarmak için gittiğimiz her yerden kovuluyorduk.

 

VEFA’NIN KALECİSİ GARAJ BEKÇİLİĞİ YAPIYOR, ONA GİDİN

Tam dışarı çıkıyorduk, ben Sn. Ağar'a içemediğimiz çay için sitemkar bir şekilde, “Sn. Ağar çay çok güzelmiş” dedim. Bu sözüm üzerine Sn. Ağar bana “Kardeşim bizim holding binasının arkasına geçin, takımın kalecisi Hüsnü, garaj bekçiliği yapıyor. Benim adı geçmesin işinizi o'nunla halledin” dedi. Hemen arkaya geçerek Hüsnü'yü bularak durumu anlattık. Gerçi çorap söküğü gibi geldi.. Sezon boyunca kendi sahasında iki gol atamayan Afyonspor Vefa'yı 3-l yenerek Afyon'dan uğurladı. Tabii bu müsabakanın ekonomik bedeli Afyonspor'a biraz pahalıya patladı. Vefa’nın 18 kişilik kadrosunun tamamına oynasın oynamasın o günün parası ile 250’şer bin, yine kalecilere yedikleri her gol için (hangi kaleci oynarsa oynasın veya oynamasın) 250’şer bin lira ödedik. Buradaki en önemli konu ise masada halledilen bu maç için kendi futbolcularımıza 250’şer bin lira prim vaat ederek maç sonu ödedik. Maçın hakemi FİFA kokartlı idi ve çok büyük hediyelerle ödüllendirildi tarafımızdan. Bu maçın ardından Mersin ve Vefa'ya teşvik primi vererek Isparta'nın yenilmesini sağlayarak küme düşürdük. Tabii burada yazmayı sakıncalı bulduğum isimler var.

Benim buradaki iddiam Türkiye'de şikenin yapıldığıdır.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum