phishing
Orhan DURAK

Orhan DURAK

DURAKTAKİ ADAM

MARAKEŞ

Sevgili okurlarımız biliyorum ilk dikkatinizi çeken yazının başlığıdır.

Başlık arz edeceğim konudaki kalabalık ile ilgili bir benzetmedir. Gerçi bu konu ile ilgili defalarca yazdım değişen bir şey yok ama ben son bir kez daha yazmayı uygun buldum.

Bütün dünyada şehirlerin turistler tarafından gezilen tarihi yerleri vardır. Turistler öncelikle gittikleri yerlerde gezecekleri mekanları tespit edip ona göre hareket ederler. Yerli veya yabancı turistler gezdikleri yerlerde sayısız resim çekerek ziyaret ettikleri bu alanları adeta ölümsüzleştirirler. Afyon’a gelen turistlerde öncelikle İmaret ve Ulu cami ile Türbe camiini ziyaret ederler, aynı zamanda sayısız miktarda resim çekerler. Bu durumda ilgililer adı geçen yerleri düzenli ve temiz tutmak zorundadırlar. Bu konuda Ulu cami ile Türbe cami ve çevresi arzulanan niteliklere sahiptir diyebiliriz.

 

İMARET ACİLEN KENDİSİNE UZANACAK ELİNİ BEKLİYOR

Peki İmaret külliyesi için aynı şeyleri söyleyebilir miyiz...? Bana göre hayır...Tarihi ve kültürel yapısı ile görenlere muhteşem bir temaşa zevki sunan külliye adeta bir mezbeleliğin içinde...! Ben buradan gelip geçerken bu alanı hep Fas'ın Marakeş kentine benzetirim. Külliye amaçsız insanların ve çok değişik konulardaki satıcıların ortasında, ayrıca trafik çıkmazı ile güzel görünüm kazanacağı günleri bekliyor. Bazen geçerken resim çeken turistleri görüyorum ve utanıyorum sevgili okurlarımız. Şu anda külliye çevresindeki olumsuzluklar nedeniyle çok kötü bir görünüm arz etmektedir ve acilen kendisine uzanacak eli ve düzenlemeleri beklemektedir. Burada bir konuyu da belirtmeden yapamayacağım; kaçıncı defa bu konu ile ilgili yazı yazıyorum bilmiyorum. Yetkililerin böylesine duyarsız davranmalarına da bir anlam veremiyorum. İnşallah bu sefer ilgililer ilgilenirlerde bizimde öğünebileceğimiz bir görüntü ortaya çıkar. Bir Afyon'lu olarak da bu güzelliklere ihtiyacımız var diyorum.

 

 

ÇAVUŞBAŞTA MOTOKROS..!

Sevgili Kurtuluş okurları; son dönemlerde Afyon Trafiğindeki bazı olumsuzlukları köşeme taşımış, ilgililerin dikkatini çekmiştim. Yazım üzerine Emniyetimiz her türlü tedbirini alarak kontrollerini sıklaştırmıştı. Sonucunda da Sn. Emniyet müdür yardımcımız Salih Bey beni ziyaret etmiş konuyu enine, boyuna analiz etmiştik. Üzerinde fikir birliğine vardığımız konu; öncelikle sürücülerin kurallara riayet etmeleri yönünde idi, ayrıca yine sürücülerin önce kendilerine, daha sonrada karşısındaki sürücülere ve yayalara saygılı olmalarının gerekli oluşu idi.

Bazı istemler sadece konuşmakla, arzulamak ile olmuyor. İstisnasız motorlu her türlü taşıtı kullananların kaide ve kurallara kayıtsız şartsız uymaları gerekiyor. Kural ihlalleri beraberinde birçok olumsuzlukları da getiriyor; kazalar, ölümler, yaralanmalar, sakat kalmalar ve ekonomik kayıplar gibi... En önemlisi de toplumun bu olumsuzluklar karşısındaki demoralize olmasıdır. Bunca gevezelikten sonra gelelim esas konumuza; sizlerinde takdir edeceği gibi motosiklet geçliğin adeta aşık olduğu bir binek aracıdır. Ancak motosiklet kullananlar genellikle sürat hastası oluyorlar. Meslek hayatım boyunca motosiklet kazası geçirip de kurtulanı çok az gördüm. Kaza yapanlar genellikle boyun kırılması, kafatası çökmesi gibi ölümcül travmalara maruz kalıyorlar ve çoğunluklada ölümle karşılaşılıyor. İfade etmeye çalıştığım kazalar genellikle devlet yolunda olan kazalardır. Nedendir bilinmez bazı insanlar kaide ve kuralları paspas çiğner gibi çiğniyorlar.

 

 

İnsanların motosiklet kazası geçirmemeleri için kurallara harfiyen uymaları gerekir. Peki uyuluyor mu kurallara...?

 

GECE YARISI MOTOKROS YARIŞLARI

Merak ediyorsanız saat: 22.00 ile 02.00 arası Yukarı Pazar ve Çavuşbaş mahallelerine bir göz atın. Plakalı, plakasız birçok motosikletin susturucusuz ve evinde oturan insanları hiçe sayarak yarıştıklarını göreceksiniz. Bu eylemi yapan sürücüler hareket halindeki motorlarının sanki tabanca ile ateş etmiş gibi ses çıkartmalarını sağlıyorlar. Merak ettim araştırdım; geçler motorlarına silah atar gibi sesi nasıl çıkarttıklarını öğrendim... Meğer gençler motor hareket halinde iken kontak kapatıyorlarmış ve o sesin çıkmasını sağlıyorlarmış...! Aslında şeytanın bile aklına gelmeyecek bu eylem Çavuşbaş Mahallesi sakinlerini hem kaygılandırıyor, hem de olması muhtemel kazalar nedeniyle endişelendiriyor. Bu konunun ilgililerce değerlendirilip ivedilikle bir eylem planı geliştirilmelidir diyorum. Çünkü yarın çok geç olabilir… Ben bu ve benzeri eylemlerin kaldırılmasından yanayım. İnsanlar evlerinde eskisi gibi rahat ve huzur içersinde yaşayabilmeliler, yürek küpürtüsü içinde yaşıyor mahalle sakinleri. Polisin başka işi yok da bunların başını mı bekleyecek… Buradan gençlere sesleniyorum; bırakın şu mahalle arasında yarışmayı falan, genç yaşta hayatınız kaymasın.

Çünkü önünüzde çok geniş ufuklar var....             

               .

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum