Yazılarımda zaman zaman geçmişe ait futbol anılarına yer veriyorum. Aslında futbol dünyasında yer alan arkadaşlarımız anılarını bir şekilde yeni nesile anlatmalılar diyorum. Eminim birçok anı üzecek, güldürecek ve düşündürecektir. Eski futbolcular bir araya geldiğinde emin olun konuşulan tek konu futbol ve futbola ait geçmişteki anılardır. Ben bu konuda çok duyarlı olduğum için ilginç bulduğum anıları bir kenara not alır zamanı geldiğinde de yazarım, kullanırım.
Bugünde ilginç bir anımı aktaracağım. Anlatacağım konuyu Afyon ve Türk futbolunun bir değeri olan bir zamanlar uzun süre Çimento Spor’un kaptanlığını da yapan sevgili Refik abiden ( Refik Demir’den ) dinledim.. Refik abi çok önemli bir futbolcudur. Ben onunla ilgili sohbetlerde, yazılarımda Fener Bahçe’li Oğuz’un” iki ayaklısı” derim. Futbol yaşantımda Refik abi ve onun kuşağından birçok yıldız ile karşılıklı oynama şansını buldum. Birşey diyeceğim belki de inanmayacaksınız ; Refik abi ile karşılıklı oynarken birde onu doya doya seyretme şansını yakalamış oluyordum. Refik abi son derece beyefendi, hakemlerle ve rakip futbolcular ile problem yaşamayan ender futbolculardan biriydi. Allah vergisi tekniği ve virtiöz ( yaratıcı ) özellikleri ile seyrine doyum olmayan bir futbolcu idi. Refik abi ile zaman zaman görüşüyoruz yaşı 80’lere dayanan bu futbol profesörü abimiz hala merdivenleri çift basamaklarla atlayarak çıkıyor ve son derece sağlıklı. Allah ömrünü uzun etsin. Şimdi yazdığım anıyı sevgili Refik abim anlatmıştı. Anlatırken de sanki o yılları tekrar yaşar gibiydi.
Sanırım yıl 1958..Zaten güçlü bir kadroya sahip olan Çimento Spor’un başına Antrenör olarak bir zamanlar Yugoslav futbolunun ve Yugoslav milli takımının yıldızı olan Vahittin Gezer hoca gelir. Afyon futbol camiasının Vayko adını taktığı Vahittin hoca gelirken Yugoslavya’dan birkaç futbolcuyu da beraberinde getirir. Gerek teknik adam, gerekse yıldız futbolcular nedeniyle muhteşem bir Çimento Spor takımı oluşur. Bu takım rakip tanımaz, karşısına çıkan takımları buldozer gibi ezer geçer. Çimento Spor’un ünü tüm ülkede duyulur ve yaygınlaşır. Takımdaki Yugoslav futbolcular adeta her maçta şov yaparlar.
Değerli okurlarımız bu Yugoslav futbolculardan birisi olan Nuhi son derece teknik ve süratli bir futbolcu idi. Refik abinin de prenslerinden biriydi. Son derece yakışıklı be başarılı bir futbolcu olan Nuhi kısa sürede birçok takımın transfer listesine girdi. Sezonun bitimi ile birlikte Nuhi Edirne Spor’a transfer oldu. Nuhi birgün şehirde arkadaşları ile gezerken Edirne’ye turist olarak gelmiş olan bir İngiliz kızı ile tanışır. Arkadaşlıkları kısa sürede onları evliliğe uzanacak şekle dönüşür. Nuhi’nin ailesi İngiltere’ye giderek kızı ailesinden isterler. Fakat kızın ailesi bu evliliğe karşıdır ve “ olmaz “ derler. Buna rağmen Nuhi ve İngiliz kızı Edirne’de muhteşem bir düğünle evlenirler. Aradan epiyce bir zaman geçer ve Nuhi eşine “ annenin, babanın kızgınlıkları geçmiştir gidip ellerini öpelim barışalım “ der. Kız “ ben ailemi tanıyorum bizi affetmezler gitmeyelim “ der. Nuhi eşinin ikazlarına kulak asmaz ve birlikte İngiltere’ye giderler. Ancak aile olmaz dedikleri halde bu evliliği gerçekleştiren Nuhi’yi öldürüp boş bir araziye atarlar. Olay nedeniyle İngiltere adeta ayağa kalkar. Ancak yapacak bir şey yoktur, Nuhi artık hayatta değildir.
Sağlık ve esenlik içinde kalınız.
YORUMLAR