phishing
Orhan DURAK

Orhan DURAK

DURAKTAKİ ADAM

Anestezinin dünü ve bugünü

Değerli okurlarım;

Aralıksız memleketime 32 yıl süre ile Anestezi (Narkoz) Teknisyeni olarak hizmet verdim. Afyon beni genellikle ‘Narkozcu Orhan’ olarak tanır. Memleketime bu kadar uzun süre hizmet etmenin gururunu hep yaşadım. Bu gururu bana memleketimin kadirşinas insanları yaşattı. Herkese binlerce defa teşekkürlerimi iletiyorum. Neden bu satırları yazdım sevgili okurlarımız..?

30 Nisan 2016 günü Ankara'da Anestezi Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği'nin Başkent öğretmen evinde bir çalıştayı var. Ülkemizin üst düzey anestezi hocalarının, bürokratların, anestezi uzmanlarının, tekniker ve teknisyenlerinin katılacağı bu çalıştaya Türkiye'nin en eski Anestezi Teknisyeni olarak bir konuşma yapmak üzere davet edildim. Orada yapacağım konuşmanın özet metnini sizlerle paylaşma istedim. Bana bu gururu yaşatanlara binlerce kez teşekkürler.

 

DÜNYAYA BİR DAHA GELSEM YİNE ANESTEZİST OLURDUM

Neresinden başlayacağımı bilemiyorum. Anestezi Teknisyeni olarak yokluklar içerisinde ülkeme 30 yılın üzerinde hizmet verdim. Hizmet verdiğim dönemlerde ne doğru dürüst ilaç,nede cihazlar vardı.İmkansızlıklar nedeniyle çok acı çektiğim günler olmuştur.Tüm olumsuzluklara rağmen dünyaya bir daha gelsem yine anestezist olurdum.Çünkü çok zevkli ve insanlara sağlık açısından pozitif hizmet vermenin onuru ve gururunu yaşatan nezih bir meslek dalıdır.

 

                    EĞİTİM SÜRESİ 4 YILA ÇIKARILMALIDIR

Yukarıda yazımın başlangıcında çalıştığım dönemlerde çok acılar çektiğimi belirtmiştim. Peki, nedir benim acı çekmeme neden olan olumsuzluklar..?

60’lı yıllarda anestezi teknisyeni olabilmek için 6 aylık kurs yeterli idi..! 6 aylık dönemde ne öğrendiniz ise görev yerinize döndüğünüzde edindiğiniz o kadarcık bilgilerle hizmet vereceksiniz. Bugün düşündüğünüzde almış olduğunuz 6 aylık eğitim süreci gülünçtür. Göz açıp kapatılacak kadar bir süreçte ne kadar eğitim alabilir, bu sürecin bilgileri ile nasıl pozitif bir hizmet verebilirsiniz..? Aslında çok çalışkan ve başarılı bir öğrenci olmama rağmen; öz eleştiri yapmak gerekirse almış olduğum eğitimin eksikliliğinin hep farkında oldum.

 

"HASTANIZ NARKOZU KALDIRMADI" SÖYLEMİ ANADOLU GERÇEĞİDİR

Burada ikinci önemli bir konu daha vardı, peki neydi bu...? Yetki konusu… Siz hizmet veriyordunuz operasyonu yapan operatör “Sorumluluk bana aittir. Sen hastayı uyutmakla mükellefsin" diyordu..! Sıkıştığınız zaman yardım istediğinizde aynı operatör size katkıda bulunamıyordu.... Neden....? Çünkü kendisinin de anestezi hakkında tatbiki ve doyurucu bir bilgi birikimi yoktu. Hasta kayıplarında ise en kolay adres anestezi oluyordu..! Operasyonu gerçekleştiren operatörlerin hasta sahiplerine "Hastanız narkozu kaldırmadı " söylemi Anadolu'da yadsınmayacak bir gerçektir. Bu nedenle de dolu dolu eğitim alamayışımın ezikliğini (çok başarılı bir anestezi teknisyeni olduğum söylenmesine rağmen) hep yaşamışımdır. Bunu benim gibi taşrada yıllarca tek başına yaşayan meslektaşlarım çok iyi bilirler.

Bu nedenle meslektaşlarımızın eğitim süresinin 4 yıla çıkarılmasının çok isabetli olacağı kanısını taşıyorum.

 

                           UNUTAMADIKLARIM

30 yılı aşkın hizmet sürem acı-tatlı anılarla doludur. Hangi birisini anlatsam bilemiyorum....?

Askerlik çağım gelmiş, tecillerle gidiş süremi uzatmaya çalışıyordum. Daha askere gitmem için 8 ay gibi bir sürem vardı. Konya SSK Hastanesinde görevliydim. Bir sabah hastanedeki görevime gittim, ertesi sabah asker kaçağı olarak Samsun'da idim. Önce Sıhhıye Taburuna, ertesi gün de ‘Anestezi Teknisyeni’ olarak Askeri Hastane'ye gönderildim. Hastanede Genel Cerrahi Şubesi açılmış anestezist yoktu. Beni bu göreve getirdiler. Komutanlarım anestezi ekipmanlarını incelememi, eksik bir şey varsa bildirmemi istediler. Ameliyathaneye girdiğimde içim karardı diyebilirim. Anestezi adına hemen hemen hiçbir şey yoktu diyebilirim. Bir anestezi cihazı vardı, her tarafından gaz kaçıran eski ve tarihi özelliği olan bir makineydi. Eksikleri tespit ettim ve yetkililere verdim. İlk defa devletimizin büyüklüğüne orada şahit oldum.....! Tüm istekleri 1 gün sonraki uçakla Ankara'dan gönderilmiş ve eksiksiz elimde idi. Gelen anestezi makinesi toplam 9 kg.lık bir koli idi ve sahra tipi olup 153 parçadan oluşuyordu. Monte edildiği zaman normal bir insanın boyunun yarısı kadar olan bu cihazı 1 yıldan fazla kullandım, daha sonra yerine Boyle marka cihaz verdiler ve eterin yerini Halothan aldı. Burada da ülkeme dolu dolu hizmet verdim.

 

“BU ÇOK HASTA ÖLDÜRÜR” DİYENLER SAYGI DUYMAYA BAŞLADI

Meslek hayatımın her kesiti unutulmaz anılarla dolu. Birçok kez basına da yansıyan bir anımı tekrar dillendirmek doğrumudur bilmiyorum, ancak ben bir kez daha bu anımı anlatmak istiyorum:

Askerlik sonrası Afyon Devlet Hastanesi'ne atandım. Ben gelinceye kadar anestezi işlerini hizmetli personeller yapıyormuş. Başlangıçta benim gelişimden pek hoşnut olmadılar. Daha önce ne intretrakeal ne de rektal anestezi görmemişlerdi. Benim hastaları entübe etmemi, bebekleri rektal anestezi ile uyutmamı gördükten sora sağda-solda "Bu çok hasta öldürür, gelenin boğazına, gidenin kıçına hortum sokuyor" diye konuşmaya başlamışlar. Ancak hayal ettikleri hasta kayıpları oluşmayınca bana saygı duymaya başladılar.

Şurası bir gerçek: Benim anestezi eğitimi aldığım yıllarda Türkiye'deki sayımızın 130 ile 150 arasında olduğu söylenmişti. Eğer öz eleştiri yaparsanız; yetersiz eğitim, taşrada yıllarca size yardım eden 1 kişi olmadan tek başınıza anestezi hizmetlerini yürütüyor olmanız kolay bir şey değildir. Kalın sağlıcakla.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum