phishing
Nurettin BURHAN

Nurettin BURHAN

Tablo

Mutsuz çocuklar ülkesi...

 

Mutsuz çocuklar ülkesi...

 

Önce haberin başlığına bakalım:

OECD'nin uluslararası öğrenci değerlendirme programı PISA, "Öğrenci refahı" araştırmasının sonuçlarını yayınladı. 72 ülkeden 540 bin öğrencinin katıldığı çalışmaya göre, en mutsuz öğrenciler Türkiye'de.

***

Haberin devamı ayrıntılı; fakat ayrıntıya gerek yok.

Bilmemiz gereken şu ki; 72 ülke çocukları arasında, mutlu çocuklar sıralamasında 72. sıradayız. Çok mu şok edici? Hayır. Bana normal geldi. Ya ne bekliyorduk?

"Eeey PISA!" denecek bir durum varsa, onu bilmiyorum. Kurum, siyasi bir kurum değil; eğitim ve bilimsel araştırmalar yapan bir kurum. Ama yine de denir mi, denir...

***

Nasıl mutsuz olmasın ki çocuklarımız?

Çocuklarımızın büyük çoğunluğu...

- Evde şefkatsiz bir ortamda büyüyorlar.

- Beslenmeleri yetersiz ve düzensiz.

- Sık sık şiddete hatta istismara maruz kalıyorlar.

- Sağlık ve hijyenik bakım yönünde yeterli hizmeti göremiyorlar.

- Giyim kuşam yetersiz; soğuklarda çok üşüyor ve hastalanıyor.

- Canlarının çektiğini alabilecek kadar cep harçlığı verilemiyor.

- Okul araç ve gereçleri eksiksiz alınamıyor.

- Sosyal ve kültürel etkinliklere katılamıyorlar. (Aile de buna dahil)

- Ders kitapları dışında eğitici, geliştirici yayınlara ulaşamıyorlar.

- Çevrelerinde yaşayan, durumu iyi diğer çocukların olanaklarına sahip olamadıklarından, içten ilişkiler kuramıyorlar; kendilerini eksik hissediyorlar.

***

Okula geldiklerinde...

Yine okulların çoğunluğu...

- Fiziksel koşullar olarak, evrensel standartlara uygun değil; bazı binalar okul olarak bile inşa edilmemiş, sonradan okul olarak kiralanıp, biraz restore edilmiş.

- Ders araç ve gereçleri yetersiz. Çoğu malzemeyi çocuklar satın almak zorunda.

- Ana unsur sayılan öğretmen unsuru, gereği kadar donanımlı ve birikimli değil. Bunun sorumlusu tabii ki yalnızca öğretmenler değil; öğretmen yetiştiren eğitim kurumları birer birer yok edilip, acil ihtiyaca cevap verecek kurumlar devreye sokulmuş.

- Yeterli psikolojik ve pedagojik donanımdan yoksun öğretmenlerle çocuklar arasında sıcak duygusal bağlar kurulamıyor. Evde şefkatten yoksun çocuklar, bu şefkati okulda da bulamıyorlar.

- Çocuklara yaptırım olarak ceza hatta ne yazık ki şiddet uygulandığı görülüyor.

- Yaşam koşulları iyileştiremeyen öğretmenler, kendileri mutsuz zaten; çocuklara nasıl mutluluk aşılayabilsinler?

- Neredeyse her yıl değişen eğitim sistemi; çocukların eğitime oturuşmuş uyumunu olumsuz etkileyip, bocalamalarına neden oluyor.

***

- Tam oranı bilmiyorum ama; yine hayli yüksek oranda olduğunu tahmin ettiğim bir grup çocuk, okul dışında ikinci bir eğitim alıyorlar. Yorgun beyinler, okul derslerine yeterince dinç başlayamıyorlar. Ayrıca, iki eğitim sistemi arasındaki dünyayı algılama ve yorum yapma farkı yüzünden, çocuklarda bulanık bir bilinç oluşuyor.

***

Fazla uzatmayalım. Bu kadarcık neden özeti bile, öğrencilerin mutsuzluğu konusunda bize yeterli bir fikir verdiğini sanıyorum. Bu durumun nasıl düzeleceği konulu bir başlık atsak; sanırım, çalakalem birkaç cilt öneri paketi çıkar ortaya. O yüzden, şimdi girmiyorum bu konuya. Ama günü gelecek ve bunu yapmak zorunda kalacağız.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum