SAYIN CUMHURBAŞKANIM İTİDAL TAVSİYE EDİN
Ülkenin başında o kadar dert varken. Biz bu dertlerin, sıkıntıların çözümüyle uğraşacağımız yerde, durduk yerde bir anayasa meselesi çıkardılar.
Müsebbibi Devlet bey!
Anayasa değişmeli ve yenisi yapılmalıydı.
Zamanlaması ise çok kötüydü.
Bu fikir nereden çıktıysa, Devlet bey ortaya atıverdi.
Mal bulmuş mağribi gibi AK Parti de üstüne atladı.
Yazanı, çizeni, yapanı, düşüneni belli olmayan bir 18 madde çıktı ortaya.
İçinde hiç kimse yok.
***
Hani meşhur fıkradır: İstanbul’u kim aldı diye soran hocaya, Hababam hep birden, “Ben almadım” diye bağırıyor.
İş buna döndü.
Faili belli olmayan bir değişiklik, ülkeyi neredeyse birbirine katacak.
2019’da yürürlüğe girecek yeni uygulamada bu kadar acele davranmak, neyin nesiydi?
Daha önümüzde iki yıl vardı.
Yangından mal kaçırır gibi davranmaya doğrusu pek çoğu gibi ben de anlam veremedim.
Hem de üstelik, Sayın Cumhurbaşkanımız birçok yetkiyi zaten kullandığı gibi partili cumhurbaşkanı gibi davranmaya devam ediyorken.
***
On sekizinde milletvekili.
Meclise hep büyükler girecek değil ya bir de çocuklar girsin. Aldıklarını harçlık yapar, babalarını kurtarırlar.
Bu arda hayır diyenleri terörist ilan etmek ne kadar ayıp ve günahtır.
Bu be benzeri eylem ve söylemleri ağza bile almak, bizim gibi sözde demokratik bir ülkeye hiç yakışmıyor.
Çünkü her iki sözcük de milletin yetkisindedir.
***
Sinan Oğan’a yapılanlar çok çirkindi.
Açıklamaları daha vahim bir tabloyu sergiliyordu. “Saldırıyı Devlet Bahçeli ve ekibi azmettirdi. Adalet bakanı da serbest bıraktırdı.”
Hele hele iki yaşını başını almış bilim adamına yapılanlar.
Prof. Dr. Ümit Özdağ’la, Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun başına gelenler.
Faciaya bir adım kalmıştı.
***
Ülkeyi evet-hayır yüzünden bu kadar germenin bir anlamı yok.
Sayın Cumhurbaşkanımız, itidal tavsiye etmelidir.
Yazık oluyor insanlarımıza.
Birliğimizi böyle mi koruyup devam ettireceğiz?
YORUMLAR