phishing

FETÖ’cüler yalanlarla kendilerini kurtarma gayreti içerisindeler!

FETÖ’cüler yalanlarla kendilerini kurtarma gayreti içerisindeler!

FETÖ’cüler yalanlarla kendilerini kurtarma gayreti içerisindeler!
08 Ekim 2017 - 18:59

FETÖ’cüler yalanlarla kendilerini

kurtarma gayreti içerisindeler!

 

 

 AK Parti 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın kapanışında konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: Bugün onların (FETÖ) hepsi mahkeme salonlarında hukuka hesap verirken, milletimizin vicdanında çoktan mahkum edildiler. İşte şimdi yalanlar ve bu yalanlarla kendilerini kurtarma gayretleri... Bunlarla ilgili davalar da yavaş yavaş sonuçlanmaya başladı. Şu anda yargı önünde hesap verenler, davalar bitip kendilerini hükümlü olarak cezaevlerinde bulduklarında yaptıkları ihaneti düşünecek çok zamanları, etraflarında bunu kendilerine hatırlatacak çok kişileri olacak

 

 

Cumhurbaşkanı ve AK Parti genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar’da düzenlenen AK Parti 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın kapanış konuşmasında, gündeme dair geniş çaplı değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26. AK Parti İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na katılarak, bin 244 gün sonra ilk kez “Cumhurbaşkanı ve Parti Genel Başkanı” sıfatıyla partililere hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu ile Kurucular Kurulu, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) ile Bakanlar Kurulu üyeleri, milletvekilleri ve genel merkez yöneticilerinin katıldığı toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın bundan sonra da devam edeceğin söyledi.

AK PARTİ HER GEÇEN GÜN BÜYÜYOR

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Birileri, bizim partimizdeki değişimle ilgili ifadelerimizi, aslında neyi anlattığımız, neyi kast ettiğimiz çok belli olduğu halde, ısrarla farklı yönlere çekmenin gayreti içindedir." dedi.

Partisinin, Afyon NG Güral Termal Otel'de düzenlenen 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanış konuşmasını yapan Erdoğan, üç gün boyunca kampta yapılan çalışmaların ülke ve parti için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye'nin en büyük siyaset ailesi olduğunu ve her gün daha da genişleyen, büyüyen, birbirine kenetlenen bu ailenin bir mensubu olmaktan iftihar ettiğini belirterek, "AK Parti'nin en önemli özellklerinden biri de vefanın, dayanışmanın, kardeşliğin partisi olmasıdır. Birileri, bizim partimizdeki değişimle ilgili ifadelerimizi, aslında neyi anlattığımız, neyi kast ettiğimiz çok belli olduğu halde, ısrarla farklı yönlere çekmenin gayreti içindedir. Halbuki AK Parti'nin nasıl ortak geçmişini, ortak geleceğine dönüştürme iradesine sahip büyük bir parti olduğunun en güzel ispati işte bu toplantıdır." ifadesini kullandı.

Bu büyük birlik, beraberlik, kardeşlik, dava ve yol arkadaşlığının asla kişilerle kail olmadığının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şahsım dahil hiç kimse elbette kendini davamızın üzerinde göremez ama aynı zamanda bu davanın her bir ferdi ülkemize, milletimize, medeniyetimize, tarihimize yaptığı hizmetler itibarıyla başlı başına bir kahramandır.  Hiç kimse bilmese, hiç kimse takdir etmese de ben bunların hepsini de çok iyi biliyorum ve her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki sizlerle yol arkadaşlığı yaptım, iyi ki tüm bu başarıların altına sizlerle birlikte imza atma şerefine nail oldum, iyi ki geleceği de sizlerle birlikte inşa etme şansına sahibim. Bir faniye bundan daha büyük mutluluk nasip olabilir mi?"

"EN HAFİF TABİRİYLE AKIL TUTULMASIDIR"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Türkiye'ye yönelik her saldırının, ülkenin önüne çıkarılan her engelin, musallat edilen her belanın sorumluluklarını daha da arttırdığını vurguladı.

AK Parti'yi yıkmadan Türkiye'yi yıkamayacağını görenler olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ülkemizle birlikte partimizi de hedef alıyorlar. Bunun için bizim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi her zamankinden çok daha güçlü tutmamız gerekiyor. Milletimize hizmetkar olarak başladığımız bu yolda, aynı şekilde devam ettiğimiz müddetçe Allah'ın izniyle bize kimse zarar veremez. Bize verdiği desteğe karşılık milletimize şükran borcumuzu ödemenin tek bir yolu vardır, o da çok çalışmaktır, daha çok proje üretmektir, daha çok yatırım yapmaktır, refahı daha çok artırmaktır.   

 

Milletimiz istiklali ve istikbali için geçmişte Çanakkale'den İstiklal Harbimize kadar tüm seferberliklerde, daha sonra terörle mücadelede, 15 Temmuz'da, sınır ötesi harekatlarımızda gözünü kırpmadan hayatını ortaya koymuştur. Böyle bir milleti, ana muhahlefet partisinin yaptığı gibi yalanla, çarpıtmayla, istihzayla, hatta çoğu kere alenen hakaretle kendine ram edeceğini sanmak en hafif tabiriyle akıl tutulmasıdır. Biz milletime gönülden bağlı olduğumuz, her işimizi de milletimizin gönlüne girmeyi amaçlayarak yaptığımız için 15 yıldır iktidardayız."

SURİYE VE IRAK'TAKİ GELİŞMELER TÜRKİYE'DEN BAĞIMSIZ DEĞİL

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir gerçeği çok iyi yakalamamız lazım ve bilmemiz lazım. 911 kilometre bir Suriye sınırı ve burada çok ciddi bir devlet yapılanması ön çalışmaları var, en batısından en doğusuna. Bugün biz buna sessiz kalırsak ki geciktik, o zaman bu yapılanma orada ne yapacaktır, tahakkuk edecektir." dedi.

Türkiye'nin başında dolanan kara bulutların hiçbirinin diğerinden bağımsız olmadığının altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

"Her kim Gezi olaylarıyla ihanetin ilgisinin olmadığını söylerse bilin ki ya cahildir ya da kendisi de aynı ihanetin içindedir. Her kim bölücü terör örgütünün eylemleriyle DEAŞ'ın ülkemize yönelik saldırılarının alakasının bulunmadığını iddia ediyorsa bilin ki ya dünyadan bihaberdir veya o da aynı dünyanın bir parçasıdır. Her kim ülkemize yönelik ekonomik tecrit operasyonlarıyla Avrupa Birliğinin sözlerini yutma pahasına takındığı tavrın aynı eller tarafından kotarılmadığını öne sürüyorsa bilin ki ya hiçbir şeyden anlamıyordur ya da her şeyi biliyordur."

Suriye ve Irak'taki gelişmelerin de Türkiye'den bağımsız olmadığına işaret eden Erdoğan, Kuzey Afrika, Akdeniz ve Karadeniz'deki  gelişmelerin de Türkiye ile ilgisinin bulunduğunu söyledi. 

‘BİZ SURİYE'YE GİTMEDİĞİMİZDE SURİYE BİZE GELİYOR’

Balkanlar ve Kafkaslar'ı hem coğrafi hem insani ilişkiler hem de stratejik olarak "canımızdan bir parça" olarak tanımlayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz bu şekilde sayınca birileri hemen karşımıza dikilip, 'Siz daha Türkiye'nin iç meselelerini çözemiyorsunuz, niçin bu kadar geniş bir coğrafyayla ilgileniyorsunuz?' diyorlar. Halbuki çok derin akrabalık ve dostluk ilişkilerimizin bulunduğu bu coğrafyalardaki gelişmelerin hiçbiri bizim içişlerimizden, milli güvenliğimizden, bugünümüzden ve geleceğimizden ayrı düşünülemez. Bizim kimsenin içişlerine karıştığımız yok. Biz sadece kendi içişlerimizi güvence altına almaya çalışıyoruz. Biliyoruz ki Suriye'de kaos olursa biz burada nasıl huzur içinde yaşayacağız. Zulümden kaçan 3 milyonun üzerindeki Suriyeli kardeşimiz ülkemizde barınmıyor mu? Biz Suriye'deki gelişmelere sırtımızı dönsek bile krizin sonuçlarından kaçabilir miyiz? İşte biz Suriye'ye gitmediğimizde Suriye bize geliyor.

Kendimizi aldatmayalım, bir gerçeği çok iyi yakalamamız lazım ve bilmemiz lazım. 911 kilometre bir Suriye sınırı ve burada çok ciddi devlet yapılanması ön çalışmaları var. En batısından en doğusuna. Bugün biz buna sessiz kalırsak ki geciktik, o zaman bu yapılanma orada ne yapacaktır? Tahakkuk edecektir. İşte Cerablus'tan müdahaleyi yaptık ki Sayın Obama döneminde kendileriyle defaatle bunları konuştuk, maalesef hep oyalama, oyalama, adım atılamadı. Artık bu dönemde daha bekleyemeyiz dedik ve Cerablus'a girdik. Hani hep söyledim ya artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik ve Cerablus'a girme olayı işte bu adımın ta kendisidir."

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dün itibariyle adımı atılan, bu sabah ise uygulamaya başlayan süreç şu anda devam ediyor ve herhangi bir sıkıntı olmadan Özgür Suriye Ordusu ile beraber bizim de desteğimizle oradaki gayret, sakin bir şekilde devam ediyor. Mesele, İdlib'de planlanan bu stratejiyi hayata geçirmek." dedi.

Erdoğan, Afyon NG Güral Termal Otel'de gerçekleştirilen 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin güneyde Cerablus'a ardından Er-Rai'ye hemen arkasından da Dabık'a kadar indiğini belirtti.

Durmadan güneye doğru devam ettiklerini ve El Bab'a da girdiklerini anımsatan Erdoğan, "El Bab'a inince bazıları iyice tutuştu. Halbuki biz buralarda kiminle mücadele ettik? DEAŞ'ın kendisiyle mücadele ettik, buraları DEAŞ'tan temizledik. Dünya bir taraftan DEAŞ ile ilgili bize fatura keserken biz DEAŞ ile burada mücadele veriyorduk. Teröristlere bunlar ücretsiz silah verirken biz ücretimizle dahi bunlardan silah alamıyorduk ama mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürdük ve 2 bin kilometrekarelik alanı güvence altına aldık. 100 bin civarında buradan ayrılmış olan Arap kardeşlerimiz geldi, kendi topraklarına yerleşti." diye konuştu.

REFERANDUM HANÇERİNİ BİRİLERİ KÜRTLERİN HAKKI KILIFIYLA PAZARLAMAYA ÇALIŞIYOR

Erdoğan, terör örgütlerinden boşalan bölgeye vali tayin ettiklerini, buralarda hastane ve okul çalışmaları yaptıklarını, bunu hala devam ettirdiklerini söyledi.

"Her an bizim sınırdaki illerimiz tehdit altındadır. Hatay'dan al gel Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin bütün buralarda bir tehdit var. Eğer biz tedbirimizi almayacak olursak bugün üç, beş, on, yirmi havan topu geliyorsa yarın başka bombalar buraya inmeye başlardı." diyen Erdoğan, angajman kurallarını uygulamak suretiyle gerekli dersleri verdiklerini ve karşı tarafı sindirdiklerini

Erdoğan, geçtiğimiz günlerde bölgedeki kanaat önderleriyle bir araya geldiğinde istisnasız hepsinin ülkeye bağlılıklarının tam olduğunu ama bazılarının da kafalarında soru işaretleri bulunduğunu gördüğünü dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bölgenin bağrına saplanan referandum hançerini birileri Kürtlerin hakkı kılıfıyla pazarlamaya çalışıyor ve buna da müşteri buluyorsa yapmamız gereken çok iş var demektir. Suriye'de kurulmaya çalışılan terör kantonlarına en küçük bir muhabbeti, en küçük bir olumlu yaklaşımı olan zihnini ve gönlünü bölücülük fitnesine kaptırmış demektir. Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün. Biz, Türkiye'nin, Suriye ve Irak kaynaklı tehditlerle köşeye sıkıştırılmasına izin vermeyeceğiz. Saldırıları kendi topraklarımızda karşılamak yerine bizzat kaynağında bu sorunları çözme stratejimizi adım adım hayata geçiriyoruz. İşte Fırat Kalkanı bunun ilk adımıydı. Şimdi İdlib'de az önce ifade ettiğim operasyon yürütülüyor. Bize dostluk gösterene yüreğimiz de kollarımız da sonuna kadar açıktır. Bize husumet besleyenlere sözümüzü ise burada bir kez daha tekrarlayayım, bir gece ansızın gelebiliriz."

Erdoğan, cephedeki yetkililerle sürekli irtibat halinde olduklarını ve bilgi alışverişinde bulunduklarını belirterek, gelişmelerin sonunun hayırlı olacağını aktardı.

Türkiye genelinde devam eden kongre süreçlerinin büyük kongreyle nihayete ereceğini dile getiren Erdoğan, alınan neticelerle 2019 seçimlerinde partinin yükünü omuzlayacak teşkilatın da kesinleştirmiş olacağını söyledi.

Erdoğan, 2019'un mart ayında gerçekleşecek mahalli idareler seçimlerinin çok iyi neticelenmesi gerektiğine işaret ederek, "Mahalli idareler seçimlerinden ne kadar güçlü çıkarsak, kasım ayındaki milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine o kadar morali yüksek gireriz. AK Parti'nin mahalli idareler ile milletvekili seçimlerindeki oy oranları arasında daima bir fark bulunduğunu biliyoruz. Amacımız bu farkı mahalli idarelerdeki oylarımızı yukarıya doğru çıkartarak kapatmaktır. Aksi taktirde mecliste sıkıntıya düşeriz." ifadelerini kullandı.

Bu silsilenin en tepesinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Biliyorsunuz yeni sistemde yürütme tamamen cumhurbaşkanlığına geçiyor. Dolayısıyla bu seçimde sadece bir cumhurbaşkanı seçimleyecek, onunla birlikte hükümeti, üst düzey bürokrasiyi ve icraya yönelik tüm kararları da belirleyen bir tercih söz konusudur." dedi.

Erdoğan, eğer cumhurbaşkanlığı seçiminde arzu edilen netice alınamaz ise diğer başarıların da havada kalacağını belirterek, boşa geçirilecek tek bir saniyenin olmadığını ve kendisi de dahil olmak üzere herkesin çok çalışması gerektiğini kaydetti.

- "Mesele kemiyet değil, keyfiyet meselesidir"

Hizmetler çalışmalarına ara vermeden devam edeceğini dile getiren Erdoğan, "Gidemediğimiz yer bizim değildir, bunu da böyle bileceğiz. Hem ülkemizin meselelerinin çözümü hem partimizin seçimlerde elde etmek isteği neticeler için hep birlikte çok çalışmalayız. Türkiye'yi 2023 hedeflerine bu kadro ulaştıracak." ifadesini kullandı.

İstişare toplantılarında yapılan sunumlar ve yöneltilen soruların, her alanda gerçekleştirilen büyük icraatların yanında çözüm bekleyen pek çok sorunun da olduğunu gösterdiğinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu konuda miletvekillerimizle ikili görüşmeler yaptım. Kendi illeriyle ilgili bazı sorunları benimle de paylaştılar. İnşallah bütün bu krizleri de süratle, yoğun bir şekilde aşarız ve geleceği çok daha güçlü bir şekilde inşa ederiz. Kadın kollarımız, gençlik kollarımız, aman çok gayretli olacağız. Üye sayılarımız güzel ama yeterli değil. Sayımız ne kadar fazla olursa olsun, mesele kemiyet meselesi değil, keyfiyet meselesidir. Hem krizlerle mücadele edebileceğimizi hem de hedeflerimiz doğrultusunda programlarımızı adım adım uygulama başarısını ortaya koyabileceğimizi herkese ispat edeceğiz."(AA)

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum