phishing
Orhan DURAK

Orhan DURAK

DURAKTAKİ ADAM

KOCA KURT!

KOCA KURT!

 

 

1969 yılı Konya SSK Hastanesinde anestezi teknisyeni (o yıllarda bizlere daha çok narkoz teknisyeni olarak hitap edilirdi) çalışıyorum. Daha askerliğime 8 ay kadar bir zaman var ve tecilliyim. Ancak bir sabah askerlik şubesine çağırdılar ve ben ertesi gün Samsun Asker Hastanesinde idim. Samsun’daki Askeri Hastanede Cerrahi Şube kurulmuş, anestezi teknisyeni dışında ekipmanı tamam. Ancak anestezi uzman veya teknisyeni olmadığı için ameliyat yapamıyorlar. Kara Kuvvetleri Sağlık Dairesi askerlik tecilimi iptal ederek beni askere aldı. İki ay süre ile Samsun Askeri Hastanesinde (eğitim dönemi) hariciye servisinde hasta olarak yatıyor gösterildim. Fakat anestezi teknisyeni olarak çalıştım. Eğitim sürecinin bitimi ile birlikte hastaneye dağıtımım yapıldı, hastanede yatıyor durumum sonlandırıldı.

MUHTEŞEM BİR İNSANDI

Hastaneye ilk yatışımın yapıldığı gün tanıştığım Sağlık Astsubayı Cerrahi Teknisyen İrfan Babacan ile birlikte çalıştık. Soyadı gibi muhteşem bir insan olan İrfan Babacan bana bir gün asker olduğumu hissettirmedi. Birlikte öğleye kadar askeri hastanedeki ameliyatlara girer öğleden sonrada bizim operatörler ile özel hastanelere ameliyatlara giderdik. İrfan abi ile dostluğumuz abi, kardeşliğimiz neredeyse 50 yıla varan süreçte hiç sekteye uğramadı. İlişkilerimiz hep devam etti. Ben O’nu öz abim gibi o da beni öz kardeşi gibi sevdik.

İki yıl kadar önceydi bir şeker bayramı öncesi kargo ile kendisine Afyon’un yöresel gıdalarından bir şeyler gönderdim. Beni telefonla aradı ve bana “Beni sucukla şekerle kandıramazsın, kendin gel” dedi. Her ne kadar kendisine “abi” diyorsam da o emekli bir askerdi, sözlerini “emir” telakki ettim ve eşim, damadım ve kızımla Samsun’da aldık soluğu.

İRFAN ABİ VE EŞİNE UZUN ÖMÜRLER DİLEDİM

O eski bir askerini, ben ise komutanımı görmekten dolayı son derece mutlu idik. Birkaç gün kaldık eskileri “yad” ettik. Tekrar görüşmek dileği ile ayrıldık. Ancak ilişkilerimiz yine aralıksız abi kardeş doğrultusunda devam etti. Aslında çok istememe rağmen eşimin ve kızımın geçirdikleri çok ciddi rahatsızlıklar nedeniyle tekrar Samsun’a gidemedik. Ancak en kısa sürede gitmeyi planlıyorduk. Fakat Bayramın 2 günü sürpriz bir telefon aldık. Marmaris’te ikamet eden kızı Canan eşi ile birlikte Samsun’a gitmiş çok yaşlanan babasını ve annesini almış Marmaris’e dönüyorlardı. İrfan abim (Koca Kurt) geçerken Orhan’ı görelim demiş. Kendilerini eşimle birlikte çevre yolundaki bir tesiste karşıladık. İrfan abim ve yengem son görüştüğümüz iki yıldan bu yana epeyce çökmüşlerdi. Her ikisi de yürümekte oldukça zorlanıyorlardı. Sarmaş dolaş olduk. Bir çay içimi kadar oturduk ve yola devam ettiler. Bir evladın (kızı Canan’ın) babası ve annesine babacığım, anneciğim derken gözlerinin içinde onlarla birlikte nasıl mutlu olduğunu gördüm. Allah her kuluna böyle evlatlar versin. Damadı da neredeyse İrfan abi ve eşi için canını paralayacak. Son derece duygulandım. Allah’ımdan İrfan abi ve eşine daha çok uzun ömürler vermesini diledim. Akabinde baktığım aynada kendimi İrfan abi gibi gördüm ve belli bir yaşa geldiğimi, uzatmaları oynadığımı anladım.

Bu vesile ile tüm dost, akraba ve arkadaşlarımın mübarek Kurban Bayramlarını kutluyorum. Yüce rabbim yılına kedersiz eriştirsin diyorum. Daha nice bayramlarda birlikte olmayı diliyorum.

ZAMAN SU GİBİ AKIYOR VE GEÇİYOR

İnsanların mutlu oldukları bazı anlar ve dönemler vardır. Bu dönemler çok kısa süreli olabildiği gibi ömür boyu unutulmayanları da vardır. Örneğin tuttuğunuz bir takım derbi müsabakasında rakibini yenmiştir. Bununla mutlu olursunuz. Birkaç gün sonra bu müsabakayı unutur tuttuğunuz takımın bir hafta sonra oynayacağı maça odaklanırsınız. Diğeri ise bir ömür boyu hatırlayacağınız ve unutamayacağınız mutluluğunuzdur.

Değerli okurlarım biliyorum; şimdi, “Durakoğlu seni bunca unutulmayacak derecede mutlu eden şey nedir” diyeceksiniz. Söyleyeyim o zaman: “Bayramın 3 günü gece torunum Emircan’ın nişan töreni vardı. Daha düne kadar “çocuk” gözüyle baktığımız Emircan’ımız gelişmiş boyu bizim boyumuzu aşmış yağız bir delikanlı olmuştu. Seçkin bir davetliler huzurunda müstakbel gelinimiz Lale ile nişanlarını yaptık. Bu gibi durumlarda hayat boyu unutulmayacak bir mutluluktur. Allah sonunu getirsin, mutlu olsunlar diyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum