Olmaz olmaz demeyin...
Geçirdikleri ve bir de bizden geçirecekleri taslağın, mizah malzemesi yönleri de var.
Zaten, baskı dönemlerinde zenginleşirmiş mizah... Neyse; şu taslağın tuhaflıklarından birinin örneğine geçelim. Tespit, Hukukçu Haluk Pekşen'den; azıcık süsleme de benden...
***
On sekiz yaş, seçilme yaşı oldu mu? Oldu.
Yani, on sekiz yaşında bir birey, devlet yönetme yeterliliğinde...
Bu arada, askere alınma yaşının halen yirmi olduğunu bir kenarda tutun.
***
Seçilecek cumhurbaşkanı, kendisine istediği sayıda yardımcı alabilecek mi? Evet.
Diyelim ki; Osman Doğaner, cumhurbaşkanının sevdiği, takdir ettiği, onun için seçtirip meclise soktuğu bir gencimiz... Bir soluk alın. Aldınız mı? Hah, devam edelim: Cumhurbaşkanı, Osman'ı Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapabilir mi? Hiç engel yok!
***
Bir soluk daha alın.
Yeni yapılanmayla, kuvvet komutanlıkları Milli Savunma Bakanlığı'na, Genel Kurmay Başkanlığı da Cumhurbaşkanlığı'na bağlandı mı? Evet, tabii ki bağlandı.
Cumhurbaşkanlığı'na bağlanan ve daha da bağlanacak o kadar kurum olacak ki...
Hepsinin yönetim ve denetimine kendisi koşturacak değil ya; bu görevleri yardımcıları arasında paylaştıracak haliyle...
***
Birlikte bir soluk daha alalım.
Bu görev bölümünde, Genel Kurmay Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Osman Doğaner'e bağlanabilir mi? Tabii ki; hiç bir yasal engel yok.
Geldi Osman'ın askerlik yaşı...
Gitmeyecek mi askere? Çürük veya delik raporu almak da olmaz...
Osman, er olarak askere alınacak; kaçarı yok!
Çok çok, Saray'ı koruyan birliklerden birine dağıtım edilebilir. Böylece Saray'daki görevi de aksamamış olur, öyle değil mi...
***
Haydi derin bir soluk daha!
Böylece; Genel Kurmay Başkanı Zorkan Paşa, Er Osman'ın emrine girdi mi?
Hem de nasıl girdi!...
***
Ah ulan, aslanı kediye boğduran sistem ah!...
YORUMLAR