phishing
Gökhan YILMAZ

Gökhan YILMAZ

SEYYAH

AVRUPA GEZİSİNİN ARDINDAN

SEYYAH

Gökhan Yılmaz

 

AVRUPA GEZİSİNİN ARDINDAN

 

Avrupa’nın Başkenti Brüksel’de yapmış olduğum gezide ilginç gelen şeyleri sizlere aktarmak istiyorum. Sadece Brüksel değil Avrupa’nın neredeyse tamamında tarihi kültür varlıklarına büyük önem veriyorlar. Bunları da sokağa çıkar çıkmaz hissediyorsunuz. Modern binaları neredeyse seçme ile bulabilirsiniz. Tüm evler aynı mimaride ve en yeni binanın 100 yıldan daha uzun süre önce yapıldığını söylersek abartmış olmayız. Bugün sizlere bu evleri ve şehrin mimari dokusunu aktarmayacağım ama en az evler kadar çarpıcı şeyleri sizlere aktarmak istiyorum.

 

BRÜKSEL BELEDIYE BINASI

Geçmiş yıllarda Brüksel Belediye Binası olarak kullanılan Hôtel de Ville, Grote Markt meydanında yer alıyor. Binanın yapılışı 1402 yılına dayandığı söylenirken, binanın tamamlanması ise tam olarak 18 yıl sürmüş. Tam olarak 96 metre yüksekliğinde uzunlamasına yapılan ve heybetli olan belediye binasının kulesi ise geçmiş yıllarda çan kulesi olarak kullanılıyormuş. Brüksel’in merkezinde ve en çok ziyaret edilen yerlerden biri olan Hotel de Ville’nin en dikkat çekici bir bölümü ise kulesidir. Mimar Jan Van Ruysbroek tarafından tasarımı yapılan kule asimetriktir inşası farklı dönemlerde tamamlanmıştır. Anlatılanlara göre kuledeki yapılan hataları sonradan fark eden mimar Mimar Jan Van Ruysbroek bu hatasını kendine kabullendiremeyerek kendini kuleden atarak hayatına son vermiş. Günümüzde ise Hotel de Ville Komün Meclisi olarak kullanılıyor. Bununla birlikte bazı kısımları ise kraliyet ailesinin düğün ve özel günlerinde kullanıma açık tutuluyor.

 

ATOMIUM

Yine Brüksel’de gezilebilecek yeşilin hakim olduğu ve tam ortasında büyük bir ihtişam olan 1958 yılında EKPO 58 fuarı için yapılmış olan ATOMİUM,  Brüksel şehrinde bulunan bir anıt bina olma özelliğine sahiptir. 165 milyon kere demir atomunun büyütülmüş halini yansıtan ATOMİUM Belçika’nın gezilebilecek turistik yerlerinden birisidir.  Bu yapının 1956 yılında yapıldığını düşünürseniz daha da ilgi çekici gelebilir. İçersinde asansör bulunan atomun içini gezerek çıktığınızda zirvesinde ise ayaklarınızın altında kalan Brüksel’in manzarasını seyredebilirsiniz. Bununla birlikte güneşin batışını da seyretmek ayrı bir keyif veriyor. Uzun bir zamanınız olursa şayet dinlenebileceğiniz ve keyif alacağınız alanları burada yaşayabilirsiniz. Yeşilin hakim olduğu işlemeli havuzlar ve görsel güzellikleri bir arada barındıran ATOMİUM bunun aksine ATOMİUM, insanoğlunun bilimle yakınlığını yansıtması bakımından diğer yapıtlardan ayrı bir özellik taşıyor. Brüksel Uluslararası Fuarı için 1958 yılında André Waterkeyn isimli bir mühendis tarafından yapılan ATOMİUM 9 ayrı parçadan oluşuyor. Ayrıca bu küreleri birbirine bağlayan tüp geçitlerin 2 küresi hariç tüm küreler ziyaretçiler tarafından gezilebiliyor. Ziyaretçilere kapalı olan iki küre ise güvenlik nedeniyle tehlike oluşturduğu gerekçesiyle ziyaretlere kapalı tutuluyor.  ATOMİUM’UN içerisinde merdivenler sayesinde geçişlerin mevcut olduğunu belirteyim ki girişlerde bulunan asansörde ise uzun uzun kuyruklar oluşabiliyor. Eğer zaman kaybı yaşamak istemiyorsanız küreleri merdivenlerden çıkarak ta gezebilirsiniz.

 

YER GÖK ÇIKOLATA

Belçika’nın bir diğer bölümünde ise yemekten zevk aldığımız Brüksel’e özgü Çikolata Çeşitli çikolata markaları karşınıza çıkıyor.  Çok ünlü olan ürünlerden Marcolini, Mary’s, Neuhaus, Wittamer ve Leonidas. Tabii ki bu tatların birdirbirinden lezzet anlamınnda çok fark bulunmuyor. Bu nedenle tavsiyem sizde benim gibi, vitrinlerde en çok beğendiğiniz çikolatacılardan alışveriş yapabilirsiniz.

 

TARİHİ BEDESTEN ÇARŞISI

Bu arada bizim Afyonkarahisar’ımızın tarihi Bedesten çarşısını anımsatan pasajın bir örneğini de Brüksel’in Grand Place meydanında görebilirsiniz. Görülmesi gereken ST. Hubert Pasajının üzeri tamamen camlarla kaplı. İçerisinde ise birbirinden farklı tasarım ürünleri satan mağazaları, çikolatacıları, dantel dükkânlarını, kitapçıları ve cafeleri görebilirsiniz.

 

KANAVİÇE VE DANTEL REVAÇTA

Bizim kültürümüzde hala yeni unutturmayan tamamen el işlemesi emeği ile yapına kanaviçe ve dantel ürünlerini de Brüksel’in her bölgesinde bulunan dantel dükkanlarında bulabilirsiniz. Bayanlar için söylüyorum Brüksel’de alacağınız dantel ürünleri yapacağınız alışverişlerin başında geliyor ancak biz Türkiye’den gittiğimiz için pekte ilgimizi çekti diyemiyorum. Grand Place’den St. Hubert Pasajı’na giderken, yol üzerinde bulunan Tenten mağazasında çok güzel el işlemesi ürünler bulunuyor satın almayacaksanız bile girmenizi ve ürünleri görmenizi isterim.

 

DOKUNAN TEKRAR GELECEĞİNE İNANILIYOR

Bizim inanışlarımıza aykırı olduğu gibi yapmaktan da geri kalmadığımız inanışlarımıza yakın bir inanışa sahip bir simge olan ve Belediye Binası’nın hemen yanında, dokunanın bir daha Brüksel’e geleceğine inanılan Pirinç kadın ve köpek heykelini görme imkanını buldum. Bende bir daha gitmeyi çok istediğim için ne yalan söyleyeyim dokunmadan edemedim. Tam karşısında ise Maison Du Roi yani Kralın Evi bulunuyor, gerçekten etkileyici bir mimariye sahip bir yapı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum