phishing
Basın nasıl susturulur?
SAİT KARADUMAN

SAİT KARADUMAN

KONUŞUYORUM

Basın nasıl susturulur?

04 Şubat 2016 - 12:37

“Basın hürriyeti, öteki hürriyetlerin emniyet sübabıdır.”

Yani basını hürriyetinden mahrum ederseniz, diğer bir değişle susturursanız insanların diğer hürriyetlerini de kolaylıkla el koyabilirsiniz demektir.

Peki basın nasıl susturulur?

Yerel basın mı? Çok kolay…

Yerel bir gazetenin resmi ilan gelirlerini kesersiniz olur biter.

Nasıl kesileceğine dair o kadar çok şey var ki inanın buradan anlatmakla bitmez.

Öyle bir prosedür var ki yerel gazetelerin başında evlere şenlik.

Yaygın basın nasıl susturulur derseniz, onun da değişik yolları var.

Mesela son olayı sizlerle paylaşmak isterim.

Kanal D televizyonu mesela…

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından, Diyarbakır'dan canlı yayına bağlanan Ayşe öğretmenin sözlerinin ardından 900 bin lira ceza kesilen Kanal D'ye, 4 yayındaki ihlaller nedeniyle toplam 1 milyon TL'nin üzerinde yeni bir ceza daha geldi.

Hani lezzetler falan yayınlanıyor insanların ağzının sulandıran yemek programları.

Oradaki bir markanın insanları margarine yönlendirdiğini gerekçe göstererek ceza kesebilirsiniz.

Ya da bir dizide otomobil reklamı yapmışsınız diye de ceza kesebilirsiniz.

Sokakta herkesin konuştuğu ama televizyondan konuşulmayacak sözler vardır mesela. Argo…

Argo konuştun deyip ceza kesebilirsiniz mesela…

Baktın olmuyor kayyum atarsınız ve sesini daha kolay kesersiniz.

Basını susturunca zaten diğer hürriyetleri de kolaylıkla ortadan kaldırmış olursunuz.

Nasıl taktik ama…

 

***

Her türlü iyilik bir evde toplanmış ve onun anahtarı tevâzu olmuştur. Her türlü kötülük bir evde toplanmış ve onun anahtarı kibir olmuştur. (Yusun bin Hüseyin)

 

***

Gel de Türkiye’de yap

 

Son günlerde sosyal medyada oldukça fazla dolaşan ve haber ajanslarının da dikkatini çeken bir görüntü paylaşım rekoru kırıyor.

ABD’nin Florida eyaletinin Miami kentinde hızlı giden bir polis aracını takip eden bir kadın sürücü, polisin kenara çekmesini sağlayarak polis memuruna ihtar verdi ve daha yavaş gitmesi konusunda uyardı.

Şimdi böyle bir vidoyu seyredenlerin aklına ilk önce kamera şakası mı bu diye bir soru geliyor.

Aslına bakarsanız oldukça normal bir olay.

Ama bizim Türkiye için geçerli bir olay değil hani…

Konuşmaları dinledim. Polis özür diliyor ve sicili ile ismini almak isterse ihtar eden vatandaşa verebileceğini söylüyor.

Böyle bir olayın Türkiye’de yaşandığını düşünsenize.

Bu videoyu izleyenlerin yüzde doksan dokuzu da “gel de Türkiye’de yap bu ikazı da gör neler olur” dediğini de duyar gibiyim.

Hani diyoruz ya “elin cavuru yapar abi” diye…

İşte elin cavuru dediğimiz insanların verdiği insanlık dersi.

 

***

Teşekkürler Başkan Çoban’a

 

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Belediyeye ait Geçici Hayvan Bakım Evinde incelemelerde bulunarak, mevcut geçici bakımevinin hemen yanında bulunan ve yaklaşık 60 bin metrekare alan içerisinde doğal yaşam alanı oluşturmayı planladıklarını söyledi.

Bu sayede sahipsiz, güçten düşmüş, yaşlı ve kendi başına yaşamını sürdüremeyen hayvanlar için rahatça hareket edebilecekleri özgür bir ortam oluşturacak.

Belediye Başkanımız Burhanettin Çoban’a tüm hayvan severler adına teşekkür ederim.

Bu ve buna benzer tüm güzel çalışmalarınızda da başarılar dilerim.

 

***

Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır. MEVLANA

***

3 Rulo tuvalet kağıdı alabilir miyim?

 

Yaşlı bir kadın kedi maması almak için markete gider.

Kedi malalarını alıp kasaya gider.

Kasadaki kız; “üzgünüm bayan ama bunları alabilmeniz için kediniz olduğunu kanıtlamanız gerekir. Birçok yaşlı insan bunları kendileri yemek için aldıklarından kediniz olduğuna inanmadan size bunları satma yetkimiz yok.” der.

Bunun üzerine yaşlı bayan eve gidip kedisini alır ve markete getirir.

Kasiyer bunun üzerine kadına kedi mamasını satar.

Ertesi gün yine yaşlı kadın üç kutu köpek maması almaya kalkar.

Kasiyer yine kadından köpeği olduğuna dair bir kanıt ister.

Kadın yine evine döner köpeğini alıp markete gelir ve mamaları alır.

Ertesi gün yine yaşlı bayan markete gelir bu sefer elinde bir kutu vardır.

Kasiyere gider ve elini içine sokmasını söyler.

Kasiyer korkarak; “hayır, içinde beni ısıracak bir yılan olabilir.”

Yaşlı kadın; “inanın, kutunun içinde size zarar verebilecek hiç bişi yok.”

Bunun üzerine kasiyer elini kutuya sokar ve sonra elini koklayarak; “bu şey sanki b.k gibi kokuyo." Der.

Yaşlı kadın devam eder; “evet ööle. Şimdi lütfen üç rulo tuvalet kağıdı alabilir miyim?”

YORUMLAR

  • 0 Yorum