Mide bulandıran iddiaların hedefine konulduk. Hangi akıl, hangi mantık, hangi gözlükle bakıldığına şaşıp kaldığımız bir haberle sarsıldık:
- “Kapatılan gazetelerin içerisinde Kurtuluş da var.”
Gerek gazetenin patronajı ve gerekse çalışanları olarak devletimizin ve milletimizin yanındaydık ve bunu da Kurtuluş’a net bir şekilde yansıttığımızı düşünüyorduk.
Yanılmışız.
Devletimiz bizi, faşist Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilişkilendirmiş ve her sabah yeni doğmuş bir bebek gibi elimize aldığımız gazetemizi, Kurtuluş’u kapatmıştı.
Şaşkındık.
Kızgındık.
Karanlıklar içindeydik.
Bu felakete seyirci mi kalalım, savcıları göreve mi çağıralım?
Ne yapalım?
*
Biliyorduk, bu iddialar gerçek dışıydı ve biz, ne bireysel yaşantımızda ne de gazetenin yayın politikasında hain terör örgütü FETÖ’ye hiçbir şekilde destek vermemiştik.
Sancılı günler geçirmeye başladık.
Neden? Niçin?
Yayınlarımız, yazılarımız, gazete arşvimiz ortadaydı.
Yayın politikası ortada olan bir gazeteye böylesine bir iftira nasıl atılır?
Arkasında kimler var?
Bilmiyorduk.
Bildiğimiz tek şey, vicdanımız rahat, devletimize olan güvenimiz tamdı.
*
Nitekim devletimiz süzgecinden geçirerek üç ay sonra adaleti teslim etti.
Kurtuluş’un patronajı ve çalışanlarının üstündeki ağır yük de kalkmış oldu.
Hayırlısı.
Sayın Vali Aziz Yıldırım’ın da dediği gibi, devletin vurduğu yerde gül biter.
Bir yanlış anlaşılmadan kaynaklanan olayı kan davasına dönüştürecek değiliz elbet.
Şu kadarını söylemeliyiz:
Attıkları çamur tutmadı..
Hakklarında, Fetö’cülere mal kaçırırken yardım ediyor diye haber yaptıklarımızın da sevinci kursaklarında kaldı..
*
Kurtuluş, kuruluşundan bu tarafa devletinin ve miletinin yanında olmuştur, gelenkleri olan köklü bir kurum olarak, bundan böyle de aynı çizgisini sürdürecektir.
Kurtuluş, bu devlet, bu millet ve seçilmiş meşru yönetimin kendisini hedef alan her türlü gayrimeşru yapıyla mücadele etmesinin yanında oldu, olacak.
Kurtuluş, gerçek bir hukuk devletinde, basın özgürlüğünün gereği olarak muhalefetin de görüşlerine yer verdi, verecek.
Gerçekten okunan bir gazete olarak Kurtuluş, okuyucularına yazarların özgür yprumlarını ve nitelikli haberleri ulaştırdı, ulaştıracak.
Kurtuluş, Afyonkarahisar’ın tüm sorunlarının takipçisi oldu, olmaya devam edecek.
Kurtuluş, bugünden itibaren gerçek gazetecilik adına yoluna daha bir azimle devam edecek.
*
Gazetecilik, “70 milyonun bizi izlediği ülkemizde” doğru dürüst alıcısı olmayan, bir günlük ömrü olan toplumsal tarih belgesi ise, gazeteciler de bu ortamda kalemini deklanşör yapmaya çalışanlardır..
Gerçek gazetecilerin izinden gitmeyi ilke edinen bizler, çekilmiş acıların, ödenmiş bedellerin son olmadığınığın bilincindeyiz.
Gazetecilik yapıyorsanız, sıfırdan başlamak diye bir şey söz konusu olamaz.
Bunun farkında olmak gelenektir.
Ancak geleneği olanların geleceği olur.
Bu nedenle, bugün yeniden başlamıyoruz.
Kaldığımız yerden devam ediyoruz..
Haydi bismillah..
YORUMLAR