Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Nevzat Ercan, isim vermeden partinin eski il başkanları Kemal Demirkırkan ve Savaş Erdoğan’ın eleştirilerine cevap verdi. Ercan, “Bugüne kadar parti içi mesele diyerek sustum artık bazı şeylerin binmesi lazım. Eski il başkanlarından biri milletvekili sıralamasını beğenmediği için istifa edip mevcut Milletvekili Burcu Köksal’ın kazanmaması için elinden gelini yaptı. Diğer ise genel başkanın çalışmadığı iddia etti. Peki kendi ne yaptı?” dedi.
 
BUGÜNE KADAR SUSTUM AMA ARTIK BAZI ŞEYLERİN BİLİNMESİ LAZIM
İsim vermeden CHP’nin eski İl Başkanı Kemal Demirkırkan’ın partiye yönelik eleştirine cevap veren Ercan, “Biz kendimizi yönetim olarak çok başarılı görüyoruz. Çünkü 6 Ekim 2018 yılında yani 24 Haziran seçimlerinden sonra bizden önceki yönetimden arkadaşlarımız maalesef seçimde oyları düşürdüğü için, bugüne kadar ben basına pek açıklama yapmadım. Ama bugün açıklama gereği duyuyorum. Çünkü bazı şeylerin bilinmesi lazım. Herkes bize sosyal medyadan vuruyor. Geçmişte büyük gördüğümüz, partinin ileri gelen arkadaşlarımız dahil. Bunların sayıları da aslında 9-10 kişiyi geçmiyor. Yanındaki o genç arkadaşların da buna inanmayıp gerçeği göreceklerine ben inanıyorum. 24 Haziran seçimlerinde milletvekilliği sıralaması beğenmeyen eski il başkanımız maalesef o günden beri, bugünlerde de köşe yazarlığı yapıyor. ‘Her tarafı bahar bahçe, afyon kış’ diye söylüyor. Sanki o kışı hazırlayan kendisi değilmiş gibi. Bunu son derece itici buluyorum ve ‘analizlerime devam edeceğim’ diyor. Neyin analizini yapacak ben bunu anlayamıyorum. Çünkü 2018 seçimlerinde dediğim gibi vekillik sıralamasını beğenmediğinden dolayı hali hazırdaki vekilimiz Sayın Burcu Köksal’ın kazanmaması için elinden geleni yaptığını biliyorum. İlçe başkanlarının çoğuna oy vermeyin, partimize gerek yok, başka partiye oy verin de oradan vekil çıksın. Şu partiye verin, bu partiye verin diye il başkanı olarak yönlendirdiklerini biliyorum. Çünkü ilçe başkanlarından bunları duydum. Hakikaten de geçmişe baktığımız zamanda 2015 seçimlerinde ben il başkanıydım. Aşağı yukarı yönetim kurulundaki arkadaşlarımda aynıydı. Gayretli bir çalışma yaparak 53 binlerde olan oyumuzu 73 bine çıkardık biz. O zaman yine vekilimiz Sayın Burcu Köksal’ı göndermiştik. 3 Kasım’da da oylarımız yüksekti. Ama 2015’teki bu oy oranımız 2018’de sayın eski il başkanının döneminde nasıl olduysa 66 bine düştü. Seçmen sayısı mı düştü, hayır seçmen sayısı daha da arttı. 80 binlere, 85 binlere gitmesi lazım ortada bir çalışma yok. Bu durumda iken kendisi vekilliğe soyundu. Yerine gelen 5-6 ay vekalet eden arkadaşımız eski il başkanı Savaş Erdoğan döneminde de, yani 2018 seçimlerinden sonra 6 Eylül’de istifa etti. Yönetimde kimse kalmadığı gerekçesiyle, önümüzde de yerel seçimler vardı, bunu toparlayabilirmiyim, toparlayamazmıyım. Tabi görünürde o görünmüyor, genel başkana biz karşıyız, ateş yakıyoruz buradan,Türkiye’ye ateş yakıyoruz. Ateş öyle yakılmaz böyle yakılır. İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana alınarak yakılır ateş. Kolay değil büyük güçlerle uğraşıyorsun. Devletle uğraşıyorsun. Bugün duyuyoruz işte İstanbul Belediyesi’nden 60 bin kişi maaş alıyor. Bunun için de Afyonlusu da var. Ankara Belediyesi’nden maaş alıyorlar. Bu maaşlı insanlar gidiyor ne yapıyor, seçim çalışması yapıyor, şunu yapıyor, bunu yapıyor. Büyük bir rant dönüyor.” dedi.
 
BİZ GÖREVE GELDİĞİMİZDE PARTİ KAPALIYDI
İstifa eden CHP’nin önceki İl Başkan Vekili Savaş Erdoğan’ın eleştirilerine de cevap veren Ercan, “Biz hem parasızlıkla, hem dürüstlüğümüzle, çalışkanlığımızla gerçekten bu ülkeyi seven insanlarla yola çıktık. Onun için birilerini eleştirmek çok kolay. ‘Genel başkan çalışmadı da biz 24 Haziran seçimlerinde başarısız olduk.’ Ne demek başarısız olduk. Sen kendin seçilemediğin için, milletvekili adayı olamadığın için, frene bastın. Aynı bize şuanda 2019 yerel seçimlerinde yaptıkları gibi. Ben o arkadaşları hiçbir zaman burada görmedim. Hepsini her platformda davet ettim. Belediye meclis üyeliğinden, belediye başkan adaylığına kadar görev teklifi yaptım. Sadece bir iki yere gidip fotoğraf çektirdiler, neye dönük, delege seçimine ve ilerideki kongreye dönük. Bu partililik değil. Partililik aynı benim yönetimimde olduğu gibi partinin zor günlerinde gelip, burayı toparlayıp oy oranını artırmaktır. Bizim niyetimiz budur, biz bunu uyguladık. İşte 6 Eylül’de istifa ettiler. Çünkü 9 kişiyle seçimi götürmeleri mümkün değildi. 9 Eylül bizim partimizin 95. yıl dönümüdür. Yıl dönümünde partiye çelenk koyacak il başkanı ve yönetim yoktu, istifa etmişti. Benim geldiğimde buradaki çalışan odacının işine son verilmişti. Parti kapalıydı. Bir ay sonra bizim atamamız gerçekleşti. Genel merkezden rica edildi, bize görev verildi ve ben arkadaşlarımla göreve başladım. Ama iyi ki göreve başlamışız. Herkes atanmışız, tutunmuşuz, bilmem ne olmuş. Ya arkadaşlar biz buraya ranta gelmedik. Bu partinin zaten emektarıyız, eskiden beri. Ben geçmişte 3 defa seçimle geldim. İç meselemiz diye hep sustuk. Sosyal medyadan cevap vermedik. Cevap vermeyince kendilerinin üstün olduğunu görüyorlar. Böyle bir üstünlük yok. Ben arkadaşlarıma sonuna kadar güveniyorum.” ifadesini kullandı.