phishing
İSMAİL AKAR

İSMAİL AKAR

GÜNDEM

Ormanı görmek lazım

Çarşamba günü Korel Otel’de Afyonkarahisar Gazeteciler Dayanışma Derneği tarafından organize edilen  “Basında Ahilik, Ağabeylik ve Sorunlar” başlıklı istişare toplantısındayız.

Afyon’da görev yapan basın emekçileri mesleğin sorunlarını ele aldılar. Toplantının son bölümünde bir değerlendirme yapmayı düşünüyordum, fakat konuşmalar uzadı. Bir başka toplantım olmasından dolayı konuşamadan ayrılmak zorunda kaldım.

Söylemediklerimi bu köşede sizlerle paylaşmayı düşünüyorum.

Gazetecilik zor ve meşakkatli bir meslek. Kar,yağmur çamur demeden, 7 gün 24 saat sürekli alanda haber peşinde koşarsınız. Mesai mefhumu yoktur gazetecilikte.

Böylesine zorlu bir iş yapan radyo, televizyon, gazete ve internette emek veren habercilerin eğitim sorunu var. Maddi sıkıntılar yaşıyor. Özgür ve bağımsız habercilik yapamıyor. Bazen sözlü, bazen fiili saldırılar ile karşı karşıya kalıyorlar.

Burada ormana bakarken ağaçları kaybetme olgusunda olduğu gibi genel bir çizgi çekmek doğru değil.

 

VERİLEN DESTEĞİ DEVLET GERİ ALIYOR

Çalışan medya mensubu ile işveren, medya sahibi aslında iç içedir. İşte bu yüzden sistemi ele almak lazım. Pek sistem ne getiriyor?

Sistem gazeteciye ajans haberlerinden dolayı maddi külfet getiriyor. Basın İlan Kurumu her ilandan yüzde 15 kesinti yapıyor ve 7 kişilik zorunlu kadro dayatması yapıyor. Basın İlan Müdürü Selami Çalışkan toplantıdaki konuşmasında, “Bu konuda gazeteciler talepte bulunmasın. Bunun değişmesi mümkün değil. Çünkü zorunlu kadro istihdam sağlıyor” dedi. Şimdi bir gazete aylık 25 bin lira resmi ilan aldı. Daha kasasına bu para girmeden 4 bin lira civarında Basın İlan Kurumu alır. 4 bin lira KDV ödemesi. Yedi personel maaşı SGK ödemesi ve stopaj vergisi17 bin lira. Uçtu resmi ilandan gelen para. Diğer giderler ajans aboneliği, ofis giderleri, ısınma, ulaşım vb nasıl karşılanacak? Abone ve özel ilanla. Abone sistemi yeterli değil. Özel ilan çok az. Çünkü açık hava otobüs vb alanlar özel ilan pastasının büyük oranda ortağı.

 

PEKİ, NELER YAPILABİLİR?

Radyo ve televizyonlarda ise RTÜK payı ve telif ödemeler (4 veya 5 kuruma telif ödeniyor yıllık 8-10 bin lira arasında) bu işletmelere ek külfet getiriyor. Ayrıca radyo ve televizyonların resmi ilandan pay almıyor. Tüm geliri özel ilan ve reklamlar. Bu tabloda gazeteler zararda. Radyo ve TV ile internet sitesi can çekişiyor.

Ne yapılmalı?

İşte bu nedenle resmi ilanlarda yüzde 15 dilimi indirilmeli. Çalışan sayısı da 5’e düşmeli. En önemlisi KDV ise yüzde 8’e inmeli.

Telif bedeli şirketin gelirine göre tek bir rakam olarak belirlenmeli ve yine KDV yüze 8 e inmeli.

 

ZARAR EDEN KURUM ÇALIŞANINA NASIL YATIRIMI YAPACAK?

Bu arada basın üzerindeki Demoklasin Kılıcı gibi açık ve örtülü sansürü de unutmamak lazım.

Meslek örgütlerinin asıl kafa yorması gereken konusu: Aboneler artmalı. Açık hava ilanlarının payı azaltılmalı ve belli bir kurala bağlanmalı. Bu sayede özel ilanların yazılı, görsel, işitsel ve internet medyasına yönelmesini sağlamak yolunda projeler geliştirmesi lazım.

Bu olmadığı zaman, yani medya zarar ettiğinde haberciye yatırım yapılmaz. Onların eğitimi daha iyi ücret alması ve daha da iyi ortamda çalışma düzeni sağlanması gerçekleşmez.

O nedenle tek tek ağaçlara bakmak yerine ormanı ele almak gerekir dememiz bu yüzdendir.

Sistem ve düzen değişemeden gazetecinin halkın gözü, kulağı, sesi olması ham bir hayaldir.

Mutlu ve aydınlık yarınlara…

YORUMLAR

  • 0 Yorum