‘Sulak alanlarımızı akıllı yönetmeliyiz’

‘Sulak alanlarımızı akıllı yönetmeliyiz’

‘Sulak alanlarımızı akıllı yönetmeliyiz’
30 Aralık 2016 - 15:55

‘Sulak alanlarımızı

akıllı yönetmeliyiz’

 

 

 

Bakan Eroğlu’ndan Dünya Sulak Alanlar Günü mesajı: Ülkemiz yarı kurak iklim kuşağında yer almakta olup, su zengini olan bir ülke değildir. Su kaynaklarımızı ve sulak alanlarımızı akıllı yönetmek ve verimli kullanmak mecburiyetindeyiz. Bakanlık olarak sulak alanlarımıza gözümüz gibi bakıyor ve koruyoruz

 

 

 

Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “Ülkemiz su zengini olan bir ülke değildir. Bu sebeple su kaynaklarımızı ve sulak alanlarımızı akıllı yönetmek ve verimli kullanmak mecburiyetindeyiz. Bakanlık olarak sulak alanlarımıza gözümüz gibi bakıyor ve koruyoruz” dedi.

Bakan Eroğlu, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla yayınladığı mesajında, sulak alanların biyolojik çeşitliliğin en yüksek olduğu ekosistemler olduğuna vurgu yaptı. Sulak alanların pek çok tür ve çeşitteki canlılar için uygun beslenme, üreme ve barınma ortamı olduğunu kaydeden Eroğlu, “Ülkemiz yarı kurak iklim kuşağında yer almakta olup, kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık olarak bin 519 metreküptür ve su zengini olan bir ülke değildir. Bu sebeple su kaynaklarımızı ve sulak alanlarımızı akıllı yönetmek ve verimli kullanmak mecburiyetindeyiz. Bakanlık olarak sulak alanlarımıza gözümüz gibi bakıyor ve koruyoruz” ifadesine yer verdi.

 

YARIM MİLYON HEKTARDAN FAZLA YAPAY SULAK ALAN TESİS ETTİK

Mesajında, “Sulak alanların korunması ve gelecek nesillere en sağlıklı şekliyle iletilebilmesi ve önemli mirasa sahip çıkılması, en mühim sorumluluklarımızdan birisidir” ifadesinin altını çizen Bakan Eroğlu, “Bu alanlarımızı korumakla kalmıyoruz, aynı zamanda suni sulak alanlarda oluşturuyoruz. Bugüne kadar işletmeye alınan baraj ve göletler ile yaklaşık 512 bin 689 hektar yani yarım milyon hektardan fazla yapay sulak alan tesis ettik” vurgusu yaptı. Eroğlu’nun mesajı şöyle: Bu çerçevede yapılan barajlar yaban hayatı için son derece önemli habitatlar olup, aynı zamanda Ramsar Sulak Alan sınıflandırması içinde Yapay Sulak Alanlar başlığı içinde ele alınıyor. Özellikle Hirfanlı Barajı, Sarıyar Barajı, Atatürk Barajı, Keban Barajı gibi barajlar su kuşları açısından zengin durumda olan barajlardır. Keban Barajı’nın güney kıyıları Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan olarak ilan edilmiştir. Bunun yanı sıra Yedikır Baraj Gölü içinde bulunan ada Akpelikanlar için önemli bir üreme habitatı olmuştur.  Burdur’da bulunan Karataş depolaması da önemli sulak alanlarımızdan biri olup aynı zamanda Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’dır.

 

ÜLKEMİZDE 1980’LERDEN SONRA TABİATI KORUMA ŞUURU ARTTI

Ülkemizde 1950 yılı öncesinde sıtma hastalığı ile mücadele için, 1950 yılı sonrasında ise tarım alanı kazanmak maksadıyla sulak alanlarda kurutma çalışmaları yürütülmüştür. Bu dönemde ülkemizde Avlan Gölü, Samsam Gölü, Sultansazlığı gibi sulak alanlar olmak üzere toplam 229 bin 270 hektar sulak alanda kurutma çalışmaları yapıldı. Ancak bu alanları bir çoğu rehabilitasyon projeleri ile yeniden kazanıldı.

Ülkemizde 1980’lerden sonra tabiatı koruma şuuru arttı. Özellikle 1994 yılında taraf olduğumuz Ramsar Sözleşmesi ile birlikte ülkemiz sulak alanları ile alakalı koruma çalışmalarına başlandı.

Risk altında gördüğümüz her sulak alan için çalışma yaptık ve tedbirlerimizi aldık. Bu alanlar için su takviyeleri dahi yaptık.

 

SULAK ALANLARIN KURUTULMASI YASAKLANDI

İlk olarak 2002’de yayımlanan daha sonra 2006 ve 2010 yıllarında revize edilen Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği ile sulak alanların kurutulması yasaklandı. Bu süreçte toplam büyüklüğü 184 bin 487 hektar olan 14 sulak alan, Ramsar Alanı ilan edildi, 42 alanımızda koruma bölgeleri belirlendi ve 24 sulak alanımızda planlama çalışmaları yapıldı.

Diğer yandan Ulusal Sulak Alan Envanter Projesi’ni de tamamladık. İlk neticelere göre ülkemizde Karasal, Kıyısal, Suni olmak üzere toplam alanı 2,5 milyon hektara yakın potansiyel sulak alan olduğu tespit edilmiştir. Diğer bir ifadeyle, sulak alanlar Türkiye yüzölçümünde yüzde 3,12’lik bir alanı temsil etmektedir.

 

BAKANLIĞIMIZ SUYUN AKILCI YÖNETİLMESİ YOLUNDA BÜYÜK ÇABA GÖSTERMEKTEDİR

Ayrıca bütün sulak alanların mevcut biyolojik çeşitlilik envanter durumu, alan kullanım durumu gibi bilgilerini toplayarak bir veri tabanı yönetim sistemi kurduk. Bu çerçevede uydu haritaları, topoğrafik haritalar ve kurumların elindeki bilgiler birleştirildi. Yapılan tespitlere göre Türkiye’de en küçüğü 10 metrekare, en büyüğü 364 bin hektar olmak üzere tabii ve suni 36 bin 42 adet sulak alan poligonu belirlendi.

Netice itibarıyla; Bakanlığımız; su ve toprak kaynaklarının “Sürdürülebilir Kalkınma” ilkeleri çerçevesinde, ülkemizin içinde bulunduğu şartlar ve eldeki imkânlar dâhilinde geliştirilmesi ve akılcı yönetilmesi yolunda büyük çaba göstermektedir.

Bu çerçevede, suyumuzun korunması ve gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılması için

2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü vesilesiyle bir kez daha her kesimden sulak alanların korunması konusunda en yüksek hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz.”●Polat Yılmaz

Bu haber 886 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum