Özel Harekatçı İzzet…
ERTUĞRUL KALAFAT
Ankara dan Afyonkarahisar’a seyahat ederken tesadüfen otobüs’te tanımıştım Onu..Üniversite yıllarında Menzilcilerin dergahına gitmiş,orada tasavufun esintilerinden istifade etmiş Adıyaman’lı bir Kürt genciydi izzet…
Güneydoğu da meydana gelen terör olaylarından bahsederken ‘’Canım çok fena sıkılıyor,adeta Güneydoğu’yu benzin döküp yakasım geliyor’’ dedi.
-‘’Niye be İzzet,Bak Sen de Kürt çocuğusun,Kurunun yanında yaşın yanmasına gönlün razı olacak mı’’ diye sordum.İzzet hazırcevaptı.’’Ağabey, bin yıllık kardeşlik hukukumuzu bozdular bu kanıbozuklar.Vallahi Hizbullah’a katılıp bölücülerin alayını kesip doğrayacağım’’..
Belli ki, çok efkarlıydı İzzet..En az benim kadar o da bu konudan dertli ve rahatsız oluyordu.Otobüs seyahate devam ederken İzzet cebinden çıkardığı küçük bir Kuran’ı Kerimi okumaya başladı.O sırada ben uykuya dalmıştım.Uyandığımda aradan iki saat geçmişti ama İzzet hala Kuran okumaya devam ediyordu.
Birden bir hüzün bastı içimi, ahhh ,Keşke hepsi de İzzet gibi olabilselerdi’’ diye kendi kendime hayıflandım.Ancak her ananın doğurduğu aslan olmuyordu ki,,helal süt emmiş olması gerekir ilkönce.
Sonra da mert bir yüreğe ….İzzet’e cep telefonumu da verdim,Ara sıra görüşelim.Fikirlerinden feyz alalım dedim.Gülümsedi.Estagfurullah hocam,benim gibi cahil size ne öğretebilir dedi. Yiğit olduğu kadar tevazu sahibi olması çok hoşuma gitmişti.
Ve dedim ki, ‘İzzet Ülkücüleri severmisin,Bak bende Ülkücüyüm.?
-Hepsi senin gibiyse gurban olurum’’ dedi.ağlayacaktım neredeyse..ana südü kadar Tertemiz bir vatan evladı duruyordu karşımda..Çantasından bir Türk bayrağı çıkardı birden …
-‘’Bak abi eğer bir gün İzzet ölmüş derlerse, bil ki, bu bayrak ve vatan için olacaktır.’
O kadar çok duygulandım ki, yerimden doğrulup ,İzzet’i alnının ortasından öptüm.Sağol yiğidim,Varol dedim.Aradan bir yıl geçmişti birden telefonum çaldı.’’Beni tanıdın mı hocam Ben İzzet’’ diyordu..Ve anlatmaya başladı.İzzet Özel harekatçı olmuştu..
-İşler nasıl gidiyor.Neler yapıyorsunuz’’ diye sordum.
-Ne olacak,alçaklara alçak süründürme yapıyoruz.Kanımızın son damlasına kadar dağlarda savaşıyoruz’’ dedi.İzzet’le gurur duymuştum.İzzet telefonda bana Arif Nihat Asya’nın BAYRAK şiirini okumaya başladı birden.’’ Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım’’ diyordu.Koçum benim işte şimdi Ayyıldızlı bayrağa Hilal oldun ,Ülkücülük’te beni de geçtin dedim.Hocam zaten arkadaşlarımızın hepsi de Ülkücü,bende arada kaynadım işte’’ dedi.
İzzet’ten uzun bir süre haber alamadım.Bir gün cep telefonunu aradım ‘’Aradığınız aboneye şu anda ulaşılamıyor’’ diyordu.Birden yüreğime bir ürperti geldi.Bana Adıyaman’daki anne ve babasının telini de vermişti. Hemen aradım.Babası çıktı karşıma ,İzzet dedim. VATAN SAĞOLSUN dedi.
Hem gözlerim, hem de yüreğim ağlıyordu..



YORUMLAR