Evet diyenler bir

kişi için evet diyor

Afyonkarahisar Demokrasi İçin Güçbirliği Platformu’nun düzenlediği konferansa katılan DP Lideri Uysal: Bugün 'evet' diyenler, bir kişi için 'evet' diyor. 'Hayır' diyenler, o bir kişinin iyiliği de dahil olmak üzere tüm toplum için 'hayır' diyor  

Anayasa değişikliği için 16 Nisan’da yapılacak halk oylamasında, Afyonkarahisar Demokrasi İçin Güçbirliği Platformu’nun düzenlediği konferansa katılan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura, halkı oyu vermeye çağırdılar.

Afyonkarahisar Çakmak Termal Otel Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve yaklaşık 500 kişinin izlediği konferansta, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan konferansta konuşan DP İl Başkanı Gürcan Şensoy’un ardından bir değerlendirme yapan DP Lideri Uysal, anayasa değişikliğine sert bir dille karşı çıkarak, parti olarak 71 yıl önce olduğu gibi yeniden milli şeflik düzenine 'hayır' dediklerini aktardı. Gültekin Uysal, "Sınırsız yetki, sıfır denetim mantığına, hakimiyetin kayıtsız, şartsız bir kişinin olmasına, yargının siyasallaşmasına, tek adamı koruma kanununa 'hayır' dediğimiz bu süreç içerisinde Türkiye'nin, bir ahbap çavuş düzenine, hukuk devletinden keyfi yönetime geçişine 'hayır' diyoruz" dedi.

CUMHURBAŞKANI YÜKSEK YARGIYI VE ANAYASA ÜYELERİNİ SEÇECEK

Konuşmasında, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun bir şiirindeki, “Ey benim dev memesinde, cüceler emziren acayip memleketim” dizesini okuyan Uysal, “Bugün Türkiye dev bir ülke olarak cücelerin elinde olduğunu ifade etmek isterim" diye konuştu. Uysal, şunları kaydetti:

 "Bir kişi meclise seçilecek milletvekillerini belirleyecek. Meclisi kontrol ettiği için atanmış milletvekilleri ile beraber yüksek yargıyı ve anayasa üyelerini seçecek. Ve oradan adaletin zuhur etmesini bekleyeceğiz. Burada asıl gaye kendilerini korumaktır. Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki ‘Dünya beşten büyüktür.' Eyvallah dünya beşten büyüktür. Ama Sayın Cumhurbaşkanım bilesiniz ki Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan'dan büyüktür.”

ÇÖKMÜŞ DIŞ POLİTİKASININ BEDELİNİ MİLLETİMİZ ÖDÜYOR

AK Parti’nin uyguladığı dış politikayı eleştiren ve Türkiye'nin bu yanlış dış politikalar nedeniyle zor duruma düştüğünü kaydeden Uysal, şunları söyledi: "Barzani'nin Türkiye'ye gelişinde, Kuzey Irak bayrağının göndere çekilmesi onları cesaretlendirdi. Türkiye'den aldıkları cesaretle bu teşebbüs içerisine girdiler. Türkiye'nin dağılmış, istikametini kaybetmiş dış politikasının, Suriye'de çökmüş dış politikasının bedelini maalesef bugün milletimiz ödüyor. Orta ve uzun vadede de Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek pek çok gelişmelere gebe haldeyiz. Türkiye'nin meselesi zaruri olduğu için 3 milyon mülteciyi bağrına basmak değildir. Elbette mazlumlara sinesini açmış bir millet olarak her daim 'manevi coğrafyamız' dediğimiz bu coğrafyada gelişen hadiselere elbette Türkiye ilgisiz kalamaz ama Türkiye'nin meselesi bölgenin huzuru ve refahıdır. O insanların kendi memleketlerinde huzur içerisinde, demokratik bir ortamda yaşayabilmesini sağlamak için bir dış siyaset gütmesidir.”

HAYIR DİYENLER TOPLUMUN YARARINA HAYIR DİYOR

Yanlış politikalar ve sıcak denizler hayali nedeniyle Rusya'nın güneyden Türkiye'ye komşu olduğunu belirten Uysal, şu ifadeleri kullandı: "Bugün Türkiye dev bir ülke olarak cücelerin elinde olduğunu ifade etmek isterim. Bu değerlendirmelerimizi taşıdığımız siyaset nedeniyle değil demokrasinin gereği, sorumluluk gereği olarak görerek, bu ülkenin sorumlu insanları olarak değerlendiriyoruz. O nedenle bizim muhalefetimiz Edirne'den öteye geçmez.”

Referandumda 'hayır' deme sebeplerini de anlatan Uysal, şöyle dedi: "Müsaade edildiği kadar adalete razı olmadığımız için 'hayır' diyoruz. Müsaade edildiği kadar fırsat eşitliğine razı olmadığımız için millet adına 'hayır' diyoruz. Çünkü bugün 'evet' diyenler, bir kişi için 'evet' diyor. 'Hayır' diyenler, o bir kişinin iyiliği de dahil olmak üzere tüm toplum için 'hayır' diyor. Parti devletine 'hayır' diyoruz."

BU PROJE AKP’NİN DEĞİL, ABD’NİN

Programa katılan İzmir eski Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura da referandum ile getirilmek istenenin bir ABD projesi olduğunu ileri sürdü. Özfatura, "Bu referandum evet-hayır olayı değil, Türkiye'nin batıp, batmayacağı olayıdır. 'Evet' demek vatana ihanettir ve bunu çok açık ve net söylüyorum, bu proje cumhurbaşkanının hazırladığı bir proje değildir. Bu proje ABD tarafından hazırlanmış ve şantajlarla Türkiye'ye sokulmuş bir projedir. Çünkü bir kişiyi ikna etmek çok kolaydır ya da kafasını koparmak çok kolaydır" diye konuştu.

HEPİMİZ ÇOK DİKKATLİ OLMALIYIZ

“Bu referandum Sayın Tayyip Erdoğan’ın ya da AKP’nin bir projesi değildir. Bu tamamen bir Amerikan projesidir. 1 Mart teskeresinin reddedilmesinin rövanşı amacı taşımaktadır” diyen Özfatura, özetle şunları kaydetti:  Hepimiz çok dikkatli olmalıyız. Çünkü bu bir referandum değil. Bu Türkiye’nin gelecekte tam anlamıyla diktatörlük karanlığına, bölünmeye ve parçalanmaya dâhil olup olmayacağının göstergesi olacaktır. Bu referandumda çıkar ilişkisi için ‘Evet’ diyeceklere yapacak bir şeyimiz yok. Onlar vicdanlarını ve mantıklarını maalesef buzdolabına koymuşlar. Ama ülkesini seven herkese bu tehlikeyi anlatmamız lazım. Bu bir rejim değişikliğidir. Burada yargı, yönetim ve her şey tek bir kişinin elinde toplanacaktır.”

DP: CUMHURBAŞKANI’NIN FESİH YETKİSİ VAR

Öte yandan, DP Genel Başkanlığı tarafından hazırlanan ve konferansa katılanlara, anayasa değişikliğinin anlatıldığı sinevizyon gösterisi yapıldı. DP’nin görüşünü yansıtan sunumlarda, CHP’nin ileri sürdüğü görüşe benzer şekilde, Cumhrubaşkanı’nın fesih yetkisinin olduğuna vurgu yapıldı.●Polat Yılmaz