Eğitimin sorunları sınav sistemiyle sınırlı değil

Eğitimin sorunları sınav sistemiyle sınırlı değil

Eğitimin sorunları sınav sistemiyle sınırlı değil
30 Ekim 2017 - 18:28

Eğitimin sorunları sınav

 sistemiyle sınırlı değil

 

 

Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar 1’nolu Şube Divan Toplantısı’na katılarak eğitim sorunları üzerine kapsamlı bir değerlendirmede bulunan Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, yükseköğretim sistemindeki sorunun yalnızca sınavla sınırlı olmadığını belirterek, “Şu an yükseköğretime geçiş sistemindeki en önemli sorun, yeni ve radikal bir sınav sistemi ihtiyacı değil, sınava giren öğrenci sayısı ile yerleşen öğrenci arasındaki oran sorunudur” dedi

 

KURTULUŞ-Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, hafta sonu yapılan Eğitim Bir Sen Afyonkarahisar 1’nolu Şube Divan Toplantısı’na katılarak, eğitim sistemine dair geniş açıklamalarda bulundu. Emir Murat Özdilek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde yapılan toplantıya Eğitim Bir Sen Afyonkarahisar 1’Nolu şube Başkanı Abdullah Çelik, il ve ilçe yönetimleri katıldı.

Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı  Atilla Olçum, tarihini, örfünü, geleneklerini, inanç değerlerini unutanların sonunun hüsran olduğunu söylediği konuşmasında, eğitimde ‘batıcı yaklaşımın’ terk edilmesi gerektiğini ileri sürdü. Olçum, “Dünümüzü unutmadan, bizi biz yapan medeniyet değerlerimizi içselleştirmek ve yaşatmak durumundayız. Bu sağlam temel üzerinde yapacağımız çalışmalar yükselmemizi, ilerlememizi, güzel bir gelecek inşa etmemizi sağlayacaktır” dedi.

BİZİ ELEŞTİRENLERİ YAKİNEN BİLİYORUZ

Eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarının farkında olduklarını, bu konularla ilgili ses getiren, takdir edilen, örnek gösterilen çalışmalar yaptıklarını, çözüme ilişkin önerileri sunduklarını ve bütün bunların takipçisi olduklarını ifade eden Olçum, Eğitim Bir-Sen üyesi eğitimcilere, kazandıkları da sendikal hakları anlattı. Olçum, rakip sendikaları eleştirdi, “Geçmişte yetkili sendika olarak masaya oturanların, hiç bir kazanım elde edemediklerini eğitim çalışanları çok iyi biliyor. ‘Toplu Sözleşmeye de Toplumsal Sözleşmeye de Evet’ diyerek mücadele verirken, bizi eleştirenleri de yakinen biliyoruz. 9 yıl boyunca masaya oturup eli boş dönenlerin, yetkili olduğumuz dönemde eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine kazandırdıklarımızı itibarsızlaştırmak için nasıl çaba gösterdiklerini görüyoruz” diye konuştu.

EĞİTİMDEKİ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ ÖZGÜN BİR MÜFREDATTAN GEÇMEKTEDİR

Konuşmasında, “Ülkemizin temel sorunlarının çözümü nitelikli bir eğitimden, özgün bir müfredattan geçmektedir” diyen Olçum, özetle şunları aktardı: “Bunu bilen ve bu konuda derdi olan bir sivil toplum kuruluşu olarak, dikkatleri bu alana çekmek amacıyla ‘Gecikmiş Bir Reform: Müfredatın Demokratikleştirilmesi’ başlıklı bir rapor hazırlayıp kamuoyuyla ve yetkililerle paylaştık. Teşkilatlarımız vasıtasıyla ders kitaplarının içeriklerini inceledik ve tartışmalı olanları tespit ederek bakanlığa ilettik. Bizi geleceğe taşıyacak beyinlerin yetişmesi, ancak ve ancak millî değerlerimizle şekillenmiş bir eğitimle mümkündür. Göz boyama cinsinden yapılan yüzeysel değişikliklerle günümüze kadar süren bir müfredatla, batıcı, maddeci niteliğiyle çocuklarımızın körpe dimağını zehirleyen bir eğitimle hep yerimizde saydık, gelişmekte olan ülke damgasından kurtulamadık. Bunun için millî eğitim müfredatında köklü bir değişiklik yapılması için çaba harcadık. Çünkü çocuklarımızı, gençlerimizi kendi ellerimizle ruh ve mana kökümüzden daha fazla uzak tutamayız, tutmamalıyız. Gelinen noktada önemli değişiklikler yapıldı ama hâlâ yeterli ve beklentileri karşılayacak seviyede değil. Daha iyisi için çalışmaya, ter akıtmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz.”

YÜKSEK ÖĞRETİMDE TEKLİF EDİLEN MODEL SORUNLARI ÇÖZMEZ

Mevcut eğitim kademeleri arası geçişlerde uygulanan sınav sistemlerinin adalet ve eşitlik prensibinin zedelediğinin ileri süren Genel Başkan Yardımcısı Olçum, “Gerek kademeler arası geçişi, gerekse sınav sistemini daha adil hale getirmek için yapılacak her türlü iyileştirme ve değişikliğin eğitim meselelerini azaltılmasında vazgeçilmez bir şartı olduğu unutulmamalıdır. Bu şart, yerine getirilmediği sürece eğitim sistemimizde yapılacak hiçbir değişiklik, istenilen olumlu etkiyi göstermeyecektir” ifadesine yer verdi.

Yükseköğretime geçiş sistemindeki en önemli sıkıntının YÖK’ün yanlış politikaları sonucu yükseköğrenime yönelik talep ile yükseköğretim sisteminin arzı arasındaki uyumsuzluk olduğunu savunan Olçum, sözlerini şöyle noktaladı: “Şu an yükseköğretime geçiş sistemindeki en önemli sorun, yeni ve radikal bir sınav sistemi ihtiyacı değil, sınava giren öğrenci sayısı ile yerleşen öğrenci arasındaki oran sorunudur. Üniversiteye giriş sisteminde iki aşamalı olan sınavı tek aşamaya indirmek ve ağırlıklı olarak temel matematik ve Türkçeyi esas almak, ortaöğretim ve yükseköğretimin mevcut meselelerini çözmekten uzaktır. Dahası, teklif edilen model, eğitim sistemindeki meseleleri büyütme riski taşımaktadır.”

Bu haber 869 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum