Darbe gecesinde silahımı belime takıp Kızılay’a gittim

Darbe gecesinde silahımı belime takıp Kızılay’a gittim

Darbe gecesinde silahımı belime takıp Kızılay’a gittim
17 Kasım 2016 - 05:39

Darbe gecesinde silahımı

belime takıp Kızılay’a gittim

 

 

HSYK Üyesi Muharrem Özkaya: Darbeye vakıf olduğumda saat 22.44’dü. O dakikadan itibaren ruhsatlı silahımı belime taktığım gibi Kızılay’a gittim. Savcılara derhal anayasal suçlardan darbe soruşturmasını açın ve sokağa çıkanlar hakkında yakalama ve gözaltı kararlarını alın, dedim

 

 

 

Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) İkinci Daire Üyesi Muharrem Özkaya, Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde (AKÜ) gerçekleştirilen “Türkiye’de Demokrasi Ve Darbe” panelinde, 15 Temmuz’da FETÖ’cü hainlerin giriştiği darbe girişimi sırasında yaşadıklarını anlattı. Özkaya, “Darbeye vakıf olduğumda saat 22.44’dü. O dakikadan itibaren ruhsatlı silahımı belime taktığım gibi Kızılay’a gittim. Savcılara derhal anayasal suçlardan darbe soruşturmasını açın ve sokağa çıkanlar hakkında yakalama ve gözaltı kararlarını alın, dedim” diye konuştu. AKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Sosyal Birlik ve Fikir Kulübü tarafından “Türkiye’de Demokrasi ve Darbe” konulu bir panel düzenledi.

İİBF Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mustafa Fişne’nin başkanlığını yaptığı panelde Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) İkinci Daire Üyesi Muharrem Özkaya, Yıldız Teknik Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Çaha, Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kemal Bayram, ve AKÜ İİBF Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zelkif Polat birer konuşma yaptı. Panelde AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Baro Başkanı Turgay Şahin, AKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Karakaş ve Prof. Dr. İsa Sağbaş ile öğretim elamanları ve öğrenciler katıldı.

 

BU BADİRENİN BELİRLİ BİR KISMI DEFEDİLDİ

AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, açış konuşmasını gerçekleştirdiği panelde, demokrasinin önemine vurgu yaptı. Solak, “Demokrasimizin ne kadar önemli konuyla, bir darbeyle, bir menfur saldırıyla karşı karşıya kalındığını hepimiz o gece yaşadık. Sabaha kadar hep beraber takip ettik. Bulunmamız gereken yerde bulunduk. Bunun sıcaklığı da henüz gitmedi. Elimizden gelen gayreti de göstereceğiz” dedi. Tüm Türkiye’nin darbe kalkışmasına karşı tek yürek olarak karşı çıktığının altını çizen Solak, “Milli iradeye, demokrasimize, Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve milletimize olan bu darbe yine Sayın Cumhurbaşkanımızın bir televizyon konuşmasıyla, bir telefon tebligatıyla hepimiz yerimizi aldık. Allah’a şükürler olsun, bu badirenin belirli bir kısmı defedildi. Çalışmalar da devam ediyor” ifadelerini kullandı.

 

GİRİŞİLEN DARBELERİN YÜZDE 50’Sİ BAŞARILI OLUYOR

Panelde ilk olarak söz alan AKÜ İİBF Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zelkif Polat, dünyada şimdiye kadar 500 kadar darbe girişimi olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Bunların başarı oranı, günümüze kadar olan rakamlar üstünden bakarsak yüzde elli civarında” dedi. Darbelerin ortaya çıkışında hangi faktörlerin ön planda olduğu hakkında çalışmalar yapıldığını ifade eden Polat, “Daha çok ekonomik kaygıları ön planda görmekteyiz. Amerika Birleşik Devletleri Başkanlarından Reagan’ın Ortadoğu ve hükümet darbeleri konusundaki uzmanlarından Edward Luttwak’ın darbe yapmayı yemek tarifi gibi anlattığı ‘Bir Uzman Gözüyle Darbe’ adlı kitabında, ‘modern devletin sürekli görevlileri ve bürokratlarla, siyasetçilerin ilişkisini kesebildiğiniz zaman darbeyi gerçekleştirirsiniz’ diyor. Bunu yaparken, hükümetin bürokrasi üzerindeki denetimini kopardığınızda darbe gerçekleşir.”

 

 

 

 

15 TEMMUZUN ÖZGÜNLÜĞÜNÜ AKLIMIZDA TUTMAMIZ GEREKİYOR

Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kemal Bayram ise Türkiye’nin darbeler söz konusu olduğunda dünya üzerinde ayrı bir yere sahip olduğunu belirterek, şunlara vurgu yaptı: “15 Temmuzda yaşanan kalkışma da dünya tarihinde örneği olmayan bir kalkışma. Cunta olarak tanımlanan asker içindeki bir grup tarafından Türkiye tarihinde hiç olmamış bir biçimde sivil halkın üzerine ateş ediliyor. Bu bağlamda 15 Temmuzun özgünlüğünü aklımızda tutmamız gerekiyor. Bu siyasal krizler suni olarak mı yaratılıyor, onu bilemiyorum. Ancak şunu net olarak biliyoruz ki, Türkiye’de demokrasinin kalıpları, demokrasinin işleyişi ne zaman ki taleplere cevap vermiyor yani halkın taleplerine cevap vermiyor, sistemde bir kilitlenme oluyor ve bu kilidi açmak için bir şekilde siyasiler bunu beceremeyince, bir şekilde başka bir grup ortaya çıkıyor.”

 

FETÖ ÜYELERİ ROBOTİK İNSANLAR

Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Çaha da FETÖ/PDY örgütü üyelerinin “ben” duygusunu kaybetmiş adeta “robotik” insanlar olduğunu ifade eden Çaha, şöyle dedi:

“Bu yapıyla ilgili olarak bu yapı içerisine girenler bu ben duygusu dediğimiz ile sivriliyor. Orada bütün sosyalleşme modeli insandaki ben duygusunu yok ediyor. Sosyalleşme bunun üzerinden gidiyor. Bir taraftan dava gibi sosyal aidiyetler bir yana esas itibariyle burada ben İslami kavramlarla desteklenerek bene saldırı yapılır ve öyle bir noktaya gelir ki bireyin beni yok olur. Bireyin beni yerine cemaat beni yerleşir. Cemaat beni yerleştiği zaman bir insan şeyinden apayrı bir tip görüyoruz. Bütün insani değerler aslında bu ben dediğimiz şeyle ilgilidir. Adalet duygusu, merhamet, şefkat, yardımlaşma duygusu, düşünce, muhakeme tümü o ben duygusu ile ilgilidir. Dolayısıyla o ben duygusunu aldığınız zaman onun yerine başka bir şey yerleştirdiğinizde orada robotik insan tipleri ortaya çıkıyor. Bu robotik insan tipinin tek hareket ettiği şey cemaatin yüce menfaatleridir.”

 

HSYK ÜYESİ ÖZKAYA: MİLLET DARBEYE DUR DEDİ

Hkimler Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi Muharrem Özkaya ise Türk milletinin 15 Temmuz gecesi darbeye dur dediğini söyledi. Özkaya, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Darbeye vakıf olduğumda saat 22.44’dü. AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya Türkiye’de ilk twitti atanlardan birisi. Ali ile konuştuğumuzda bana ‘FETÖ’cü bir kalkışma var. Son derece ciddi derhal milleti sokağa dökmenin yoluna girelim’ dedi.  O dakikadan itibaren ruhsatlı silahımı belime taktığım gibi Kızılay’a gittim. Önce Hâkim Evine gittim baktım. Orada kimse yoktu. Genelkurmay kavşağında yaklaşık 20 kadar polis ellerinde silahlarla bekliyordu. O sırada daha ortada kimse yoktu. Silah sesleri yoktu. Her şey daha net olarak anlaşılmıyordu. Darbeye ilişkin bir bilgi yoktu. Arabamı Adalet Bakanlığına park edip oradan Kızılay’a geçtim. Bu esnada da hemen Ankara Başsavcımızı arayıp, saat 10.46 sularında Başsavcım derhal anayasal suçlardan darbe soruşturmasını açın ve sokağa çıkanlar hakkında yakalama ve gözaltı kararlarını alın. Bunu da basınla paylaşın lütfen. Hemen İstanbul Başsavcımızı aradım aynı şeyleri ona da söyledim. 10.49’ta Adalet Müsteşarımızı arayıp Sayın Müsteşarım son derece ciddi lütfen bütün savcılarımızı harekete geçirin. Twitter ve Facebook kullanmıyorum. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun Başkan Vekiline Mehmet Abi lütfen bir twitt atın. Kamuoyunu sokağa çıkarmamız lazım.”

 

TÜRKİYE’DEKİ BÜTÜN BAŞSAVCILARIMIZI HAREKETE GEÇİRDİK

“12.03 gibi Başbakanımızın televizyondan o açık ve net konuşması oldu” diyen Özkaya, sözlerini şöyle tamamladı: “Burada gerçekten hükümete yürekten teşekkür ediyorum ki saklama ve gizleme yoluna başvurmadılar ve öğrenir öğrenmez saat 11.05’de Başbakanımız ‘FETÖ’cü bir kalkışma var ve buna ilişkin olarak en sert tepki verilecek’ dedi. Buradan sonra Adalet Bakanlığındaki bizim HSYK üyelerimiz derhal Hâkim Evinde bir araya geldiler ve Türkiye’deki bütün başsavcılarımızı harekete geçirdik. Dolayısıyla 11.00’den itibaren ilgili Başsavcılarımız kolluk kuvvetlerine müdahale edilmesi talimatlarını verdiler.  Kışladan çıkanların yakalanması ve gözaltına alınması emrini verdiler.”●Kurtuluş

Bu haber 1627 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum