CHP’den müftülere nikah iznine tepki!

CHP’den müftülere nikah iznine tepki!

CHP’den müftülere nikah iznine tepki!
31 Temmuz 2017 - 17:40

CHP’den müftülere

nikah iznine tepki!

 

 

Müftülere nikah izni öngören tasarıya tepki gösteren CHP İl Kadın Kolları Başkanı Özmen: Mevcut şartlarda, Türkiye’de evlendirme memuru sayısında bir sorun yoktur. Buna rağmen müftülüklere de bu yetkinin verilmesi sosyal hayata dini tahakkümün dayatılması içindir

 

 

KURTULUŞ-CHP Kadın Kolları Afyonkarahisar İl Başkanı Hafize Özmen, Meclis Başkanlığı'na sunulan ve 'müftülere nikâh kıyma yetkisi' değişikliğini içeren tasarının çocuk gelinlerin artmasına neden olacağını ileri sürerek, tepki gösterdi, “12 yaşında imam nikahına, 6 yıl sonra imamın kıydığı resmi nikaha, çocuk gelinlere izin vermeyeceğiz” dedi. Yazılı açıklamasında, Özmen, Türkiye’nin dış temsilciliklerinin, belediyelerin, nüfus müdürlüklerinin, gemi kaptanlarının ve muhtarların yapabildiği nikah işlemlerinin yeni düzenlemeyle il ve ilçe müftülerine de resmî nikah kıyma yetkisi verilmesini öngören düzenlemeye tepki gösterdi.

YAPILACAK HİÇBİR İŞ KALMAMIŞ GİBİ

Hükümetin, müftülere de nikâh kıyabilme yetkisinin verilmesiyle ilgili tartışmalı düzenlemesine sert eleştiriler yönelten Özmen, “Medeni Kanunun kadınlara verdiği haklardan yine  mi rahatsız oldunuz” ifadesine yer verdi.

CHP İl Kadın Kolları Başkanı Özmen’in yazılı açıklaması şöyle: Türkiye’nin gündeminde çok acil çözümlenmesi gereken sorunlar var iken, iç ve dış borçların trilyon dolarlara yaklaştığı, işsizliğin- aşsızlığın had safhaya ulaştığı, her dört gençten 1’inin işsiz olduğu, terörün her gün yüreklerimizi kasıp kavurduğu, basının ve bilimin dört duvar arasına hapsedildiği bir süreçte; yapılacak hiçbir iş kalmamış gibi, iktidar yine nikâhı kimin kıyacağı ile uğraşmaya başladı.

KADINLAR HER GÜN ÖLDÜRÜLÜYOR

İktidarın müftülüklere de, resmi nikah kıyma yetkisi veren kanun tasarısını tekrar tekrar gündeme getirmesi, yaşamakta olduğu çöküşü, sistematik tehditlerle bertaraf etmeye çalışmasıdır.

Biz kadınlar sormak istiyoruz: Kadınlar her gün öldürülüyor iken, her gün tacize, tecavüze, şiddete uğruyor iken, yoksulluk içinde iken, çalışma hakları ellerinden alınıyor iken, özgürlükleri gasp ediliyor iken tek sorunumuz, evlenme akdinin müftü aracılığıyla çözüme kavuşturulması mıdır?

SOSYAL HAYATA DİNİ TAHAKKÜM DAYATILACAK

“Medeni Kanunun kadınlara verdiği haklardan neden rahatsız oluyorsunuz” diye soran CHP’li Özmen, şöyle devam etti: “Mevcut şartlarda, Türkiye’de evlendirme memuru sayısında bir sorun yoktur. Buna rağmen müftülüklere de bu yetkinin verilmesi sosyal hayata dini tahakkümün dayatılması içindir. Türkiye’de çocuk istismarlarının ve tecavüzlerin büyük çoğunluğunun dini nikah kisvesi altında yapıldığı düşünüldüğünde bu tasarının nasıl bir gaflet olduğu daha rahat görülecektir. 12 yaşında imam nikahına, 6 yıl sonra imamın kıydığı resmi nikaha, çocuk gelinlere izin vermeyeceğiz.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİR HUKUK DEVLETİDİR

Müftülük kurumu İslam ile özdeştir. Resmi nikahın müftülerce kıyılabilmesinin önünün açılması Türkiye’deki aile yapısına dini bir dayatmadır. Bu topraklar dinine sahip çıkan, geleneklerine ve göreneklerine bağlı olan insanların evidir. Bu insanların yüzden 90’dan fazlası zaten Müslümandır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.  Hukuk Devleti olmakla, kadınlar evlenirken Medeni Kanunla hakları güvence altına alınmıştır. Evlilik akdinin müftülerce yapılmasının önünün açılması din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmasıdır. Bu da Laiklik ilkesine aykırıdır.

Ancak endişe ile görüyoruz ki; iktidar bu ve bunun gibi uygulamalarla laik düzeni yavaş yavaş ve sinsice yok etmeye çalışmaktadır. Bir arada yaşamamızı sağlayan laikliğe açılan her gedik, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecektir. Bugün daha net görüyoruz ki siyasi iktidarın son yıllarda “dava” dediği şey laik düzenin yıkılması davasından başka bir şey değildir.”

BU DÜZENLEMEYİ DERHAL GERİ ÇEKİN!

CHP’li Özmen, “Biliyoruz ki; bu düzenlemeyi getirenlerin en büyük korkusu, direnen, mücadele eden kadınlardır” görüşünü savunduğu açıklamasında, “Türkiye’de kadınların sosyal statüsü 1926 medeni kanunu ile resmen tanımlanmıştır. Bizlere düşen, bu medeni kanunu daha ileriye taşımaktır” görüşüne vurgu yaptı, şöyle devam etti:

Biz Atatürk devrimlerinin uygulayıcısı kadınlar olarak, kadını toplumdan dışlayan her tür uygulamanın karşısında olduğumuzu ve mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha duyuruyoruz. Bu düzenlemeyi derhal geri çekin! Yaşasın tam bağımsız, laik, sosyal hukuk devleti. Yaşasın kadınlar. Yaşasın hak, hukuk, adalet.

BOZDAĞ TASARIYI SAVUNDU

Tartışma, hükümetin geçen hafta içi, 'Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı'yı TBMM Başkanlığı'na sunmasıyla başladı. Tasarı, evlendirme yetkisi bulunan görevlilere il ve ilçe müftülerinin eklenmesi değişikliğini de içeriyor.

Öte yandan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, müftülerin nikah kıymasına yönelik kanun tasarısına eleştirilere ilişkin açıklamalarda bulundu. Bozdağ, kanun tasarısının evlenme ehliyeti ve evlenme engellerini değiştirmediğini belirterek, "Kanun Tasarısındaki değişiklik, bakanlığın evlendirme yetkisi ve görevi verecekleri arasına il ve ilçe müftülüklerinin eklenmesidir" açıklamasında bulundu.

Bu haber 755 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum