Baghirov;”Azerbaycan ve Türkiye arasında eşine rastlanmayacak kardeşlik bağı var”

Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev vefatının 13. yıldönümünde Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ve Azerbaycan Ankara Büyükelçiliğince müşterek düzenlenen “Türkiye Azerbaycan İlişkilerinde Haydar Aliyev Vizyonu” semineri ile anıldı.

Anma programında bir konuşma yapan Azerbaycan Ankara Büyükelçi Faig Nusrat Baghirov ise konuşmasında bağımsızlığını ilan edişinin 25. yıldönümünde Azerbaycan’ın ekonomisi hızla gelişen, eğitim düzeyi yüksek ve siyasi alanda söz sahibi bir ülke konumuna geldiğini söyledi.  Baghirov,  Azerbaycan’ın bağımsızlık yolunda adımlarını atarken yaşadığı siyasi ekonomik ve sosyal karışıklıkla birlikte Ermenistan’ın gerçekleştirdiği tecavüzün yürüttüğü etnik temizleme siyasetinin ve Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ sorunu ile karşılaştığını kaydetti. Baghirov, “Yalnız Azerbaycan Umumi Lideri Haydar Aliyev’in halkın çağrısı üzerine yeniden siyasete dönmesi ve izlediği öngörülü siyaset sonucunda ülkenin parçalanma tehlikesi, ayrılıkçı eğilimler o yıllarda başlayan iç savaşa son verilmiş ve devletle halkın birliği temin edilmiştir. Böylece Haydar Aliyev’den Azerbaycan halkının beklediği misyonu başarıyla tamamlamış, ülkeyi parçalanma tehlikesinden kurtarmış ve geriye tam bağımsız bir cumhuriyet bırakarak Azerbaycan halkının umumi liderliğine yükselmiştir” dedi. Haydar Aliyev’in Azerbaycan’ın uluslararası sistemle bütünleşmesi, bölgesel güvenliğin sağlanması, sosyo-ekonomik ve kültürel atılımların sağlanması doğrultusunda dost ve kardeş Türkiye ile çok yönlü işbirliği gerçekleştirmesine önem verdiğini ifade eden Baghirov sözlerini şöyle sürdürdü:

“Böylece Azerbaycan ve Türkiye arasında eşine rastlanmayacak nitelikte olan kardeşlik bağı oluşmuştur. Haydar Aliyev’in insanüstü çabasıyla ülkelerimiz arasındaki diplomasi, ekonomi, enerji, ticaret, eğitim, kültür, askeri ve diğer alanlardaki ilişkiler güçlenmiştir.  Bu sağlam temeller üzerinde inşa edilmiş ikili ilişkilerin daha da gelişmesini sağlayan hukuki zeminin güçlenmesi yönünde çaba gösterilmiş, 200’den fazla anlaşma imzalanmıştır. İki ülke arasında üst düzey resmi ziyaretlerin sayısının her sene giderek artmasına çalışılmış ve ilgili bakanlıklar arasında etkili istişare vasıtaları oluşturulmuştur. Bu sağlam temeller üzerine inşa edilmiş bu ilişkiler bugünler de altın çağını yaşıyor.”

Türkiye- Azerbaycan ilişkileri çok taraflı platformlarda devam ediyor

Baghirov, 1994 yılında Bakü’de imzalamış önemine göre asrın anlaşması olarak adlandırılan yabancı petrolü şirketleri konsorsiyumunda Türk Petrolleri Anonim Şirketlerinin de temsil edilmesinin Türkiye ve Azerbaycan arasındaki stratejik işbirliğinin ilk somut göstergelerinden biri olarak kabul edildiğini ifade etti. Baghirov, “Bunun ardından ikili ilişkilerin kapsamlı bir şekilde geliştirilmiş dostluk ilişkilerin geliştirilmesi yönünde daha somut ve stratejik adımlar atılmıştır. 1996 yılında iki ülke arasında askeri işbirliği alanında imzalanan anlaşmalar ise ikili ilişkiler yönünde yeni hamlenin başlangıcıdır. Böylece karşılıklı güven ve dayanışma temelinde şekillenen Türkiye- Azerbaycan ilişkileri çok taraflı platformlarda da devam etmektedir” diye konuştu. Her iki devletin Birleşmiş Devletler Teşkilatı, AGİT, Avrupa Konseyi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Türkçe Konuşan Devletler Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatında karşılıklı milli çıkarlarının korunması yönünde başarılı bir işbirliği ortaya koyduğuna işaret eden Baghirov bu işbirliği ve dayanışma örneğinin bugün de devam ettirildiğinin altını çizdi.

Türkiye’nin Dağlık Karabağ sorunundaki destekleri çok önemli

Baghirov, Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ sorunun çözümü sürecinde Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası arenada sergilediği kararlı tutumun ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün sağlanmasına yönelik yürüttüğü destek politikalarının gerçek dayanışma örnekleri olduğunu ifade etti.

Baghirov şöyle dedi:

“Özellikle Ermenistan- Azerbaycan Dağlık Karabağ probleminin çözümü sürecinde Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası arenada sergilediği kararlı tutum ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün sağlanmasına yönelik yürüttüğü destek politikaları gerçek dayanışma örnekleridir.Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinde tarihi dönüm noktalarından biri kabul edilen bir önemlisi de 18 Kasım 1999 yılında İstanbul’da imzalanmış Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattı anlaşması olmuştur. Bu anlaşmanın ardından Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru Hattı Projesi de karara bağlanmıştır. Bu projeler o günkü şartlara göre gerçekleştirilmesi hayal olarak görülüyordu fakat bu projelerin arkasında duran güçlü irade bunların gerçekleşmesini sağladı. Bugün bu projenin son durağı olan Ceyhan’da bulunan deniz terminali Haydar Aliyev’in ismini taşımaktadır. Haydar Aliyev’in 12-17 Mart 2001 tarihinde Türkiye’ye gerçekleştirdiği sonuncu resmi ziyareti ise adeta Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin 2000’li yıllar için program niteliğinde olmuştur. Bu ziyarette Haydar Aliyev Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin geleceği konusundaki derin vizyonu ortaya koymuştur.”

Tarihi sürece bakıldığında Azerbaycan’ın ortak iradesinin yansıması olarak gerçekleştirilen Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru Hattı ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı gibi büyük ölçekli uluslararası projelere imza atıldığını ifade eden Baghirov, “Sonrasında ise Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı’nın (TANAP) gerçekleştirilmesine zemin yaratılmıştır. Güçlü irade ile başlatılan bu projelerin yeni fırsatlar anlamına gelmekle beraber dost ve kardeş Türkiye’yi enerji kaynaklarının taşınmasında merkez ülke konumuna getirilmesi öngörülmektedir” diye konuştu.