‘10. Cumhurbaşkanı Sezer
her yasayı veto ediyordu!’
AK Parti Şuhut Kadın Kolları üyelerine hitap eden Milletvekili H. Dudu Özkal: Hemen her yasal düzenleme dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Meclis’e geri gönderiliyordu. Bu uyumsuzluğa rağmen AK Parti gece gündüz çalışarak aziz milletimizin takdirini kazandı
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili H. Dudu Özkal, partisinin Şuhut İlçe Kadın Kolları’nın düzenlediği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğine katıldı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun eşi Hatice Eroğlu’nun da yer aldığı etkinlikte, AK Parti Afyonkarahisar İl Kadın Kolları Başkanı Ferda Ertürk ile Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın eşi Emine Çoban da hazır bulundu. Şuhut Belediyesi Düğün Salonu’nda AK Parti’li kadınlara seslenen Milletvekili Özkal, referandumda çıkacak sonucun Türkiye’nin geleceği için kritik önemde olduğunu söyledi. Türkiye’nin tek partili dönemden bu yana Cumhurbaşkanları ile Başbakanlar arasında yaşanan tartışmalar nedeniyle iki ileri bir geri yerinde saydığını ileri süren Özkal, mevcut sistemin aksaklıklarına örnek olarak Afyonkarahisarlı, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasındaki anayasa kitapçığı tartışmasını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in AK Parti döneminde TBMM’de çıkarılan neredeyse tüm yasaları veto ettiğini iddia eden H. Dudu Özkal, Türkiye’nin AK Parti iktidarıyla muazzam bir dönüşümden geçtiğini savundu. Özkal’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
DEVLETİMİZ LİDER VE GÜÇLÜ BİR ÜLKE OLMA NOKTASINDA İRADE KOYDU
“AK Parti olarak iktidara geldiğimiz 2002 yılında hızla çalışmaya başladık. Amacımız aziz milletimizin hak ettiği hizmetleri alarak ülkemizin yeniden lider ve güçlü bir ülke olmasıydı. Hemen her yasal düzenleme dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Meclis’e geri gönderiliyordu. Bu uyumsuzluğa rağmen AK Parti gece gündüz çalışarak aziz milletimizin takdirini kazandı. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasıyla devletimiz lider ve güçlü bir ülke olma noktasında irade ortaya koydu. Bu iradeden rahatsız olan dış güçler içimizdeki hainleri harekete geçirerek Türkiye’nin istikbaline göz dikti. Muhafazakar insan görüntüsündeki teröristler önce 17-25 Aralık’ta sonra 15 Temmuz’da ülkemizin geleceğine kast etti. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşu ve Aziz Milletimizin kahramanlığıyla engellenen 15 Temmuz, devletimizin nasıl büyük bir tehlike altında olduğunu gözler önüne sermiştir. Cumhurbaşkanlığı sistemi ülkemizi benzer her türlü saldırı ve tehlikeden koruyacaktır.”
ÜLKEMİZ GÜÇLÜ, LİDER VE SÖZ SAHİBİ HALİNE GELECEK
Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye’nin koruyucu sigortası olacak. Bu yüzden, 16 Nisan Türkiye’nin istikbali, istiklali ve istikrarı için önemli diyoruz. Üstelik Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ülkemiz güçlü, lider ve söz sahibi haline gelecek. Güçlü Türkiye'yi, öncelikle Aziz Milletimizin; huzur ve güven içerisinde, müreffeh bir gelecekte yaşaması için istiyoruz. Güçlü Türkiye'yi tüm gönül coğrafyamız için istiyoruz. Ortadoğu'dan Myanmar'a, Balkanlar’dan Afrika’ya kadar tüm Müslüman ve mazlum milletler için; Güçlü Türkiye gerekiyor. Yakın coğrafyamızda oynanan oyunları bozmanın, Güçlü Türkiye’yi tesis etmenin yolu; Cumhurbaşkanlığı sisteminden geçiyor. Ancak birileri güçlü ve büyük Türkiye'yi istemiyor. Oyunlarının bozulacağını, mazlumların gözyaşı ve kanı üzerinden kurdukları kirli düzenin bozulacağından korkuyorlar. Son dönemde bazı sözde dost ülkelerin söylemlerindeki İslam ve Türk düşmanlığının temelinde de Güçlü Türkiye’den duydukları korku yatıyor. Onların bu korkusunu gerçeğe dönüştürmenin; Güçlü Türkiye’yi tesis etmenin, Türkiye düşmanların hak ettikleri tokadı atmanın yolu 16 Nisan’da Evet demekten geçiyor.”◄Ömer Bağlan



YORUMLAR