phishing

SP Merkez İlçe Başkanı Arslan : Bir Kaç İthalatçı Firmayı Değil, Miyonlarca Çay Üreticisini Memnun Etmeliyiz

SP Merkez İlçe Başkanı Arslan : Bir Kaç İthalatçı Firmayı Değil, Miyonlarca Çay Üreticisini Memnun Etmeliyiz

SP Merkez İlçe Başkanı Arslan : Bir Kaç İthalatçı Firmayı Değil, Miyonlarca Çay Üreticisini Memnun Etmeliyiz
18 Mayıs 2020 - 22:19 - Güncelleme: 19 Mayıs 2020 - 05:12

 

 
Saadet Partisi Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan,yazılı bir açıklama yaparak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Saadet Partisi Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan,açıklamasında şu görüşlere yer verdi;
VAN’DA YAPILAN SALDIRIYI LANETLİYORUZ
 
Hem ülkemizin hem de dünyanın sıkıntılı bir süreçten geçtiği ve korona belasıyla uğraştığı böyle bir zamanda yapılan bu saldırı, kirli emellerini gerçekleştirmek isteyen terör örgütlerinin hiçbir değer taşımadığının en bariz örneklerinden biridir.
 
Destek grubunda bulunan vatandaşlarımızın bölge halkına insani yardım ulaştırmak maksadıyla görev aldıklarını ve bu görevlerini icra ederken saldırıya uğramaları da PKK’nın derdinin Kürtler olmadığının, aksine bu coğrafyadaki insanların huzurunu kaçırdığının, bölge halkına zulmettiğinin ve Kürtlerin adını lekelediğinin bir göstergesidir.
Böyle alçaklıkların ideolojik misyon kılıfıyla masum gösterilmeye çalışılması ve bunun üzerinden, sözüm ona hak mücadelesine girilmesi, dünyanın hiçbir yerinde kabul edilecek bir durum değildir.
Bu saldırı teröre hiçbir şekilde müsamaha gösterilmemesi ve her türlü mücadelenin de yapılması gerektiğinin bir göstergesidir. Saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralanan vatandaşımıza da acil şifalar diliyoruz.
 
EHİL KADROLARA GÖREV VERİLDİĞİNDE BAŞARININ NASIL GELDİĞİ ORTADADIR
Bildiğiniz üzere ülkemiz hala koronavirüs salgının etkisi altındadır. Lakin son günlerde açıklanan rakamlar bize ümit vermekte, önümüzdeki süreçte salgının etkisini yitireceği intibaı uyandırmaktadır.
Bu hususta şu ana kadar salgında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Sayıları hala on binleri bulan hastalarımıza ise Cenab-ı Hak’tan şifa diliyor, hastalığı atlatanlara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
İnanıyorum ki önümüzdeki günler aydınlık ve parlaktır.  İnşallah bayrama, koranavirüsü ülke olarak yenmiş bir şekilde tam bir bayram havasında gireceğimizi ümit ediyorum. Yeter ki tedbiri elden bırakmayalım.
 
Koronavirüsle mücadele konusunda adeta destan yazan sağlık çalışanlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Hakikaten çok ciddi bir mücadele verdiler, fedakarca davrandılar. Bu bütün dünyada böyle oldu ama bizim ülkemizdeki sağlık çalışanlarının gayretlerini unutmamız mümkün değil.
Şüphesiz bu başarıda en önemli husus sağlık çalışanlarının ehil kadrolardan oluşmasıdır. Bu da bize gösteriyor ki işi ehline vermediğiniz zaman problemler daha çabuk çözülüyor.
Bu konu iktidar tarafından her sahada dikkate alınırsa ülkemizde problemler ciddi manada çözülecektir.
 
İNSAN HAYATINI VE BİLİM KURULU UYARILARINI DİKKATE ALMAYAN TFF YÖNETİMİ İSTİFA ETMELİDİR
  Sağlık bakanlığının açıkladığı tedbirlere uyma konusunda 83 milyon hep birlikte uymalıyız. Biz bu hassasiyetle olaya yaklaşırken, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından liglerin 12 Haziran’da açılması kararı son derece yanlış bir karar olmuştur.
Bilim kurulu görüşü alınmadan, keyfi olarak alınan bu karar neticesinde, spor kulüplerinde çalışanların ve sporcuların Covid 19 testleri pozitif çıkmıştır. İnsan sağlığını hiçe sayarak, yapılan uyarıları göz ardı ederek karar alan TFF yöneticileri istifa etmelidir.
 
BİR KAÇ İTHALATÇI FİRMAYI DEĞİL, MİYONLARCA ÇAY ÜRETİCİSİNİ MEMNUN ETMELİYİZ
  Her zaman ifade ettiğimiz gibi, ülkemizin kalkınması için üretim olmazsa olmaz şarttır. Özellikle tarım en öncelikli konu olmalıdır. İçinde bulunduğumuz süreçte bu daha iyi anlaşılmaktadır. Çiftçimizin üzerindeki her türlü vergi sıfırlanmalı, desteklemeler artırılmalı ve zamanında ödenmelidir.
Bu uyarılarımızı defalarca dile getirmiştik. Ancak iktidarın ithalata dayalı tarım politikalarında en ufak bir değişiklik olmadığını üzülerek görmekteyiz. Sezon itbarı ile çay üreticilerinin sorunları dinlenmeli ve destek olunmalıdır.
Çay kotası bir önceki yıla göre artırılması gerekirken, düşürülmüştür. Çay taban fiyatına yapılan zam, maliyetlere gelen zammın altında kalmıştır. Kuru çaya yapılan zammın bile çok altındadır.
Bu durum derhal değiştirilmeli, üreticinin zarar etmeyeceği bir fiyat açıklanmalıdır. İthalatçı birkaç firma değil, üretim yapan milyonlar korunmalıdır.
 
ADININ “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ” OLMASI YERLİ VE MİLLİ OLDUĞUNU GÖSTERMEZ. DERHAL İPTAL EDİLMELİDİR
  İktidar maalesef çelişkili tavırlar içinde olmayı devam ettirmektedir. İki hafta önce başlayan bir tartışma üzerine İstanbul Sözleşmesi’nin yanlış olduğunu ve düzelteceklerini kamuoyuna duyurmalarına rağmen, hala hiçbir adım atmamışlardır.
Dahası aileyi yok eden, bizi biz yapan değerleri kökünden kazıma amacındaki kanunu savunur hale gelmeleri kabul edilemez. Partimizi İstanbul Sözleşmesini bilmemekle suçlayan Ak Parti Milletvekili, sözleşmenin yerli ve milli olduğundan bahsedebilmektedir.
Bilinmelidir ki adının “İstanbul Sözleşmesi” olması yerli ve milli olmasından değil, İstanbul’da imzaya açılmış olmasındandır. Batılıların en  iyi yaptıkları iş, kelimeler üzerinden amaçlarını gerçekleştirmektir.
Tıpkı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği gibi. Bu da ilk bakışta “eşitlik” kelimesiyle olumlu bir algı oluşturuyor. Ancak içerik, cinsiyetin yok edildiği, kendi evlatlarımızın bile kız mı, yoksa erkek mi olduğuna karar veremeyeceğimiz bir projedir.
Görüldüğü gibi sadece isme bakarak karar vermek yanlıştır. İktidarın bir an önce bu gafletten uyanarak, bizi biz yapan değerlerimizi yok etmeye çalışan bu kanunları fesh etmelidir.
 
SARAYDÜZÜ’NE HAYIRLI OLSUN, DARISI GÜNEY KÖY’ÜN BAŞINA
Saraydüzü köyü merasıyla ilgili çıkan komisyon kararından mutluluk duymaktayız. İnşaalah mahkemede bu yönde karar verecektir. Süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Saraydüzü halkı kendilerine kimlerin destek olduğunu da, kimlerin engellemeye çalıştığını da gayet iyi biliyor. Biz de gücümüz nispetinde kendilerine destek olduk, olmaya da devam edeceğiz.
Hak yerini bulmuştur. Hayırlı olsun diyoruz. Darısı Güney Köy’ün başına. Güney beldesi, nüfusu 2000 den az olması sebebiyle, belediyeliği köye dönüştürülmüştü. Mehkemeye yapılan itirazlar sonucunda belediye olma hakkını kazandı.
Üst mahkeme de kararı onayladı. Çıkan mahkeme kararlarına göre 2 Haziran 2019 ‘da seçime girmesi gerekirken ve belediye olması gerekirken üzerinden bir yıl geçmesine rağmen bu hak kendilerine verilmemiştir.
Ne verilen sözler tutulmuştur, ne de kanunlar uygulanmıştır. Bu hakkın verilmesine kim ya da kimler engel olmaktadır? Bu hakkın teslim edilmemesinde kimlerin çıkarları vardır?  Saraydüzü köyü hakkında çıkan karardan memnun olduğunu dile getiren Ak parti Afyonkarahisar il başkanı Sayın Sezen’in bu konuda da bir açıklama yapmasını bekliyoruz. 
 
CAZ FESTİVALİ ÇOK ÖNEMLİ
Son olarak sayın Mehmet Zeybek beyin imzalamış olduğu Caz Festivali protokolü için tebrik ediyoruz. İçinde bulunduğumuz süreçte son derece önemli bir konu olan ve olmazsa olmazlarımızdan olan böyle bir konuyu atlamadıkları için teşekkür ediyoruz.
Ayrıca olağanüstü toplanarak, sayın zeybek beye bu protokolü imzalama yetkisi veren belediye meclis üyelerine teşşekkür etmeyi de unutmamalıyız.
 
Salı akşamı idrak edeceğimiz Kadir gecemizin ve yaklaşan Ramazan bayramımızın ülkemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyor, hepinize hayırlı günler diliyorum.
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum