Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar İl Teşkilatı haftalık değerlendirme toplantısını Şuhut parti ilçe binasında gerçekleştirdi. MHP İlçe Başkanı Tahir Genç’in ev sahipliği yaptığı dünkü toplantıya MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, MHP İl Başkanı Raşit Demirel ve partililer katıldı. Toplantıda Ankara’da terör örgütünün yaptığı saldırıyı kınayarak sözlerine başlayan Raşit Demirel, hükümete çağrıda bulunarak, zayıf taraflarını güçlendirmelerini istedi:

TÜRK MİLLETİNDEN ÖZÜR DİLEYİN, HÜKÜMETİ GÜÇLENDİRİN

“Ankara’da son üç haftada 2, son beş ayda üçüncüsü gerçekleştirilen bu saldırı bize şunu göstermiş ki, Türkiye istihbaratı sos vermektedir. Paralel yapı adı altında yapılan 8 bin emniyet görevlisinin yerlerinin değiştirilmesi devlette büyük bir boşluk yaratmış, terörün tek sebebi AKP iktidarının kaprislerine yenik düştüğü, yanlışlarından başka bir şey de olmamıştır. Tek başına iktidar olabilmek için yaptığı acıtasyon ve algı neticesinde ulaştıkları sonuç budur. 317 milletvekiline rağmen acz içerisindedir. Terör bitmiş midir? Hayır. Ekonomide istikrar sağlanmış mıdır? Hayır. Be hey AKP ekonomide istikrar sağlamıyorsun, terörü bitirmiyorsun, sen neden bu milletin karşısında oy istiyorsun? Milletvekilimiz ile birlikte Afyon’un köy ve kasabalarını dolaşıyoruz. Mutlu olan bir kula rastlamadık. Herkes ekonomi ve terörden şikayetçi. Türk milletinden özür dileyin, terör örgütün tarafından kandırıldığınızı beyan edin. İstifa edin demiyoruz. Güvenlikte ve ekonomide çok zayıfsınız. Bu şekilde hükümet olamıyorsanız hiç olmazsa zayıf tarafınızı bir şekilde güçlendirin.”

VATANDAŞ DOKUNULMAZLIĞIN KALDIRILMASINI İSTİYOR

Toplantı da son konuşmayı MHP Milletvekili Mehmet Parsak gerçekleştirdi. Gündeminde Ankara’daki hain saldırı olan MHP’li Parsak, vatandaşların milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istediğini bildirdi: “Bu terör saldırısının kuvvetli şüpheli durumundaki PKK’nın uzantısı olan bir siyasi partinin, siyasi partide demeye dilimiz varmıyor temsilcileri ne yazık ki, mecliste dokunulmazlık zırhı etrafında varlıklarını devam ettirebilmektedirler. Bu milletvekillerinin dokunulmazlıkları bir an önce kaldırılmalıdır. Bu milletimizin ortak beklentisidir. Öyle ki vatandaşlarımızın dertlerini dinlerken ekonomik ve sosyal sıkıntılarını sıraladıktan sonra ‘Aman vekilim bunlardan önce beklediğimiz bir şey vardır ki sizden oda bizlerin verdiği vergilerle maaş alan bu kahpelere bu hainlere dokunulmazlık verilmemelidir. Bu dokunulmazlık kaldırılmalıdır’ yönünde bir vatandaşımızın serzenişiyle karşılaştık. Vatandaşımız da bu konuda haklı. Bu tüm Türkiye’deki vatandaşlarımızın duygularına tercüman olan bir serzenişti. Terör toplumumuzda korku, panik ve kaos yaratma hedefine yönelen bir organizasyondur. Ve terörle mücadele bir milli meseledir. Terörle mücadele gibi milli meselelerde gerek AKP, gerek CHP gerek MHP’nin teröre karşı birlikte bir tutum sergilemesi gerektiğini düşünüyoruz.”

KURULTAY BİZİM AİLE İÇİ MESELEMİZDİR

Yapılan konuşmaların ardından MHP heyeti gazetecilerin sorularını yanıtladı. Parti içerisindeki muhalif seslerin yükselmesinin parti içi bir sorun olduğuna dikkat çeken Mehmet Parsak,  şunları kaydetti: “Birileri birilerine karşı destekte bulunduğu için, bayrak açtığı için görevden alındı, alınmadı noktasında bir durum söz konusu değil. Öbür taraftan MHP’nin içinde meseleler bir aile bilinci içinde MHP’yi ilgilendirir. Dolayısıyla tartışmaları derinleştirmenin anlamı yoktur. O yönüyle geniş kapsamda bir cevap vermeyeceğim. Bunu da doğru bulmuyorum. Ülkücü adaba yakışmayanlarla ilgili tüzüğümüz başta olmak üzere siyasi partiler mevzuatından kaynaklanan gerekli tasarrufların yapılabileceği de yine parti kapsamında olan bir durumdur. Bu konu bu kadar mesele varken açılabilecek bir mesele değildir. Bizim aile içi meselemizdir. Sorunumuzu da aile içinde çözebilecek geleneğe, güce, geçmişe ve tarihsel tecrübeye ve birikime sahibiz.”

ERDOĞAN’IN AÇIKLAMASI SON DERECE TALİHSİZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Ben gidersem devlet yıkılır’ açıklamasını değerlendiren Parsak, “Sayın Cumhurbaşkanının bu açıklamasını son derece talihsiz bir açıklama olarak görüyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kadim Türk devletinin son yüz yıldaki görünüm biçimidir. Biz Türk milleti olarak binlerce yıllık şerefli geçmişimizin içerisinde kurduğumuz ilk devlet Türkiye Cumhuriyeti Devleti değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devletine kadim Büyük Selçuklu Devleti, Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanlı Türk Devletinin bir devamı olarak bir kadim devlet olarak telakki ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşu esnasında görev almış ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Benim naçiz vücudum elbette toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ yaklaşımı karşısında ‘Ben gidersem devlet yıkılır’ demek talihsiz bir açıklamadır. Onun cevabını Mustafa Kemal Atatürk vermiş” dedi.

GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEMDEN YANAYIZ

Son günlerde ülke gündeminden düşmeyen başkanlık sistemi hakkında da konuşan MHP’li Mehmet Parsak, partisinin güçlendirilmiş bir parlamenter sistemden yana olduğunu ifade etti: “MHP’nin tavrı çok nettir. MHP, yeni anayasayı değil, anayasanın anayasamızdaki kurallar dairesinde türk anayasası olarak muhafaza edilebileceği çerçevede yenilenmesi yandan taraftır. Bu çerçevede de temel kriteri milletimizin ihtiyaçları, beklentileri, anayasamızdaki eksiklikleri ve aksaklıkların bu yönde giderilmesidir. Hükümet sistemimizde de bir takım aksaklıkların olduğu doğrudur. Bu aksaklıkları da gidermek 150 yıllık parlamenter sistem geleneğimiz içerisinde yine bu parlamenter sistem içerisinde kalmak suretiyle bu aksaklıkları gidermekten geçmektedir. MHP olarak biz güçlendirilmiş parlamenter sistemden yanayız. Dillendirilen başkanlık sistemi anayasa hukuku ve siyaset bilimi çerçevesinde bir başkanlık sistemi değildir. Seçilmiş krallık sistemidir.” Toplantı Şuhut’un meşhur yemeği keşkek ikramı ile sona erdi.●Kurtuluş