phishing

Kararında Kullanırsak Hayatımızın Tadı Kaçmaz!

Kararında Kullanırsak Hayatımızın Tadı Kaçmaz!

Kararında Kullanırsak Hayatımızın Tadı Kaçmaz!
09 Mart 2020 - 19:20

Yediğimiz yiyeceklerden lezzet almamızı sağlayan tuzun, yiyeceklere tat vermesinden
başka faydaları da vardır: Besinlerin bozulmadan uzun süre saklanmasını sağladığı gibi;
vücuttaki asit baz dengesini sağlar, idrar oluşumunda etkilidir, troid bezi için gerekli olan iyot
da genellikle tuz ile birlikte vücuda alınır. Bu kadar faydasının yanında, günlük ihtiyaçtan
fazla alındığında ölümcül hastalıkların oluşmasına da sebep olabilmektedir.
• Fazla tuz tüketimi, idrarda kalsiyum atılımını da artırarak kemiklerden kalsiyum
kaybına neden olur. Kemiklerden kalsiyum kaybının artışı ise kemik erimesini
(osteoporoz) ve kemiklerin kırılma riskini artırır.
• Tuz, kan basıncını artırır. Bu nedenle, tansiyonu yüksek olanların yemeklerine tuz
koymamaları önerilir.
• Böbrek bozukluklarında, bazı kalp hastalıklarında, vücudun belirli yerlerinde su
toplanmalarına (ödem) sebep olur.
• Tuzun fazlası sadece ödem yapmaz. Damarlarda dolaşan sıvı miktarının artmasına,
kan basıncının yükselmesine (hipertansiyon), kalp ve böbrek hastalıkları ile felç
riskinin artmasına neden olur.
Günlük beslenmelerindeki tuz tüketimini önemli miktarda düşüren kişilerin, gelecek 10-
15 yılda kalp-damar hastalıklarına yakalanma olasılığı % 25 oranında azalır. Bu kişilerin,
kalp-damar hastalıklarından ölme riski de % 20 düşebilir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO); yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları
başta olmak üzere şişmanlık, şeker hastalığı ve bazı kanser türlerinden korunmak; kemik
sağlığını korumak amacıyla tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram( bir çay
kaşığı) olarak önermektedir. Bu miktar ise yiyeceklere tuz eklemeden, günlük tüketilen çeşitli
yiyecek ve içeceklerle sağlanmaktadır ( peynir, turşu, salça, ekmek vb.)
Türkiye Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin 2012 yılında yaptığı ulusal
çalışmaya göre ülkemizde kişi başına günde 15 gram tuz tüketildiği bulunmuştur. Bu miktar
günlük alınması gereken miktarın üç katına karşılık gelmektedir. Yukarıda da sözünü
ettiğimiz gibi fazla alınan tuz kalp, damar, böbrek, pankreas hastalıklarına neden olmakta,
kemik sağlığını bozmaktadır. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı tarafından ülkemizde kişi başına
düşen tuz tüketiminin azaltılması hedeflenmektedir. Tuzu azaltmak için; taze ve tuz
eklenmemiş besinler tercih edilmeli, yemeklerin tadına bakmadan tuz eklenmemeli, tuz oranı
yüksek salamura ( zeytin, peynir, turşu v.b) ve konserveler daha az tüketilmeli bunun yerine
taze sebze-meyve tüketimi arttırılmalı, satın alınan hazır besinlerin etiketleri mutlaka okunup
tuz oranı az olan tercih edilmeli, yemeklerin lezzetini arttırmak için tuz yerine farklı
baharatlar ve aromalı doğal besinler (limon, maydanoz, nane, kekik, dereotu, vb.)
kullanılmalı, ev dışında yemek yemekten mümkün olduğunca kaçınılmalıdır (zorunlu
kalınırsa az tuzlu besinler tercih edilmeli).
Sofralardan tuzlukları kaldırarak hayatınızın tadını kararında yaşamaya, sağlıklı bir ömür
sürmeye bir adım atabilirsiniz.
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum