Gün FM’de yayınlanan Sağlık Olsun programına içinde bulunduğumuz Ağız ve Diş Sağlığı Haftası dolayısıyla Toplum Sağlığı Merkezi’nden Diş Hekimi Ceren Keleş konuk olarak katıldı.

İlk Dişçilik Yüksekokulu’nun açılmasının 22 Kasım 1908 tarihinde olduğunu belirten Diş Hekimi Ceren Keleş, “Bu tarihi içeren hafta 1996 yılından bu yana Ağız ve Diş Sağlığı Haftası olarak kutlanmaktadır” diye bilgi verdi.

“Düzenli diş hekimi kontrolleri ihmal edilmemeli”

Etkin ağız bakımında dişlerin günde en az iki kez ve iki dakika sürecek şekilde düzenli fırçalanması gerektiğini belirten Toplum Sağlığı Merkezi’nden Diş Hekimi Ceren Keleş, “Düzenli diş hekimi kontrolleri de 6 ayda bir herhangi şikayetimiz olmasa da bir diş hekimine muayene olup eğer bir sorun varsa başlangıç aşamasındayken yakalayıp tedavisini yaptırmamızı sağlar. Böylece ne hekim ne de hasta yorulur. Daha ağrısız daha kolay tedavilerle diş hekimi randevularımızı geçirebiliriz” dedi.

“Destek dokuların kaybı dişin kaybı demek olacaktır”

Programda diş eti hastalıklarından da bahseden Keleş, “Dişeti hastalıkları, kısaca dişi çevreleyen dokuların iltihabı olarak kabul edilir. Genellikle ağrı vermezler. Bu da kişinin dişeti hastalığının farkına geç varmasına sebebiyet verir. Bu yüzden bu hastalığa sinsi bir hastalık dersek yerinde olur. Sağlıklı dişeti gül kurusu pembe renkte, diş üzerine sıkı sıkıya yapışık ve bıçak sırtı gibi keskin sonlanan, kanamasız ve şişkin olmayan yapıdadır. Sağlığın bozulması ile öncelikle renk kırmızımsılaşır, diş eti hafif şişkinleşir ve diş üzerindeki sıkı sıkıya tutunma özelliğini yavaş yavaş kaybeder. Diş üzerindeki tutunma bölgeleri bıçak sırtı formundan uzaklaşır. Ağız kokusu oluşmaya başlar ama her şeyden önemlisi fırçalarken veya tükürürken yada sert bir gıda ısırırken kanama baş gösterir. O vakit hastanın yapması gereken derhal bir diş hekimi yada bir dişeti uzmanı ile kontakt kurmaktır. Aksi takdirde geri dönüşümsüz sonuçlar oluşabilir ve bu durum hastayı ve hekimi güç durumda bırakır. Unutulmamalıdır ki dişi ağızda tutan, onu çevreleyen destek dokulardır. Destek dokuların kaybı dişin kaybı demek olacaktır” şeklinde değerlendirmede bulundu.