CHP il Başkanı M.Kemal Demirkırkan haftalık basın toplantısında medya mensuplarıyla bir araya geldi.demirkırkan sözlerine;”Afrin'deki Zeytin Dalı Harekatı'nda 23 yaşındaki Uzman Çavuş Orhan Sürmen şehit oldu. Diyarbakır’ın Dicle ilçesindeki Görese Dağı bölgesinde, teröristlerce araziye döşenen el yapımı patlayıcı infilak etmesi sonucu 3 askerimiz şehit oldu. 4 askerimiz yaralı. Şehit olan Uzman Çavuş Kadir Çakı, Kıdemli Astsubay Çavuş Ümmet Ufacık ve Uzman Çavuş Fatih Uysal'a Allahtan rahmet, yakınlarına, ulusumuza başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar dilerim.” diyerek başladı.

“EYY AKP, EYY MHP GÜNDÜZLER TORBAYA MI GİRDİ”

AKP ve MHP’nin mutfağında hazırlanan İttifak ve Seçim Yasası bir gece yarısı ansızın TBMM’de kabul edildiğini söyleyen Demirkırkan;” Yerel seçime henüz 1 yıl, Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimi 1,5 yıldan fazla zaman varken kendi mutfağınızda hazırladığınız bu yasayı kanunlaştırmakta aceleniz ne? Ey AKP, Ey MHP nedir aceleniz? Gecenin saat on ikisinde, birinde, ikisinde oy aldığınız insanlardan bu kanunları kaçıracak kadar aceleniz nedir? Gündüzler torbaya mı girdi. Yangından mal mı kaçırıyorsunuz. Görüşmeler TV’den yayınlasa da vatandaşlarımız da aydınlansaydı daha iyi olmaz mı? Yıllardan beri seçim barajını kaldıralım derler, 12 Eylül yasalarını düzeltelim, 12 Eylül Anayasasını düzeltelim derler ancak söz konusu seçim barajı olunca yanaşmazlar. İşin garabetine bakın. 12 Eylül darbecilerinin getirdiği seçim barajını 20 Temmuz darbecileri savunuyor.”dedi.

MHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİNİ ŞİDDETLE KINIYORUZ

Demirkırkan ;”Bundan üç yıl öncesinde birbirlerine siyaset alanından söven, edepsizce yakıştırmalarda bulunan iki parti, şimdi çıkarları doğrultusunda birbirleriyle çok da güzel uyuştu. Can ciğer kuzu sarması oldular. Birbirlerine söyledikleri çok ağır hakaretleri sineye çeken MHP’li milletvekilleri bu sözleri söyleyene değil hatırlatana tepki göstermişler, suçlarını bastırmak için Meclisteki görüşmeler sırasın da İzmir milletvekilimiz Musa Çam’a saldırmışlardır. Bu tavır ve davranışları şiddetle kınıyoruz. Mühürsüz oyların geçerli olması, sandıkların taşınması, seçmenlerin rastgele birbirinden ayrıştırılması, seyyar seçim sandığı oluşturulması, baraj şantajı gibi birbirini aratmayan garabet düzenlemeler bulunuyor bu teklifte.”dedi.

KUL HAKKI NEREDE?

Demirkırkan sözlerini şöyle sürdürdü;” %1 oy alan ancak kendisini ittifakın içine atan bir siyasi parti mecliste temsil edilirken,% 9,9 alan bir parti sırf tek başına girdiği ve ‘Hodri meydan, ben tek başıma bu seçime giriyorum’ deme cesaretini göstererek, ittifak yapmadığı için Meclise giremeyecek. Kendisine oy veren milyonlarca vatandaşın temsiliyeti Mecliste sağlanamayacak. Peki, nerede temsilde adalet? Nerede hak? Nerede hukuk? Nerede vicdan? Nerede kul hakkı? “

Demirkırkan ;”Bu teklifle, seçim güvenliğini ortadan kaldırılarak, mühürsüz oy pusulaları geçerli hale getirilmekte olduğunu iddia etti.

Demirkırkan ;”Bugün 14 Tıp Bayramı. Büyük bir özveri içerisinde çalışan tüm hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramlarını kutluyorum. Bu yılda sorunlarla dolu bir Tıp Bayramı Haftası kutluyoruz. Afyonkarahisar hekim başına düşen 672 hasta ile Türkiye'de hekim başına düşen hasta sayısı en az olan 34, Ege Bölgesinde ise 6. il konumundadır. Genel Sağlık Sigortası (GSS) sisteminde, prim ödeyemediği için sigorta kapsamı dışı 4.5 milyona ulaştı. Bıçak parasını bitireceğiz dediler ancak hastalarımız aylık olarak ödenen GSS primi dışında, hastaneye başvurulduğunda ayrıca, muayene katılım bedeli, ilaç katılım bedeli, tıbbi malzeme katılım payı gibi 14 ayrı kalemde sağlıkta katkı payı ödemeye başladılar. Kârlılık söylemleri ile ticari bir anlayışı hâkim kılan Sağlıkta Değişim politikaları sağlık alanında ciddi tahribata yol açarken çalışanların haklarının da baskılanmasını getirdi. Hekimlerin emeklerinin karşılığı olan, emekliliğe yansıyacak, güvenceli, tek işte çalışarak insanca yaşamaya yetecek bir ücret elde etmeleri ve emekli hekim ücretlerinin artırılması gerekmektedir. Son dönemde Mecburi hizmet yapmak üzere sağlık kuruluşlarına ataması yapılan çok sayıda hekim, haklarında yapılan güvenlik soruşturması tamamlanmadığı gerekçesiyle aylarca göreve başlatılmamakta; güvenlik soruşturmaları olumsuz olduğu gerekçesiyle hekimlik yapmaları engellenmektedir.

Sağlık Bakanlığının verilerine göre, sadece 2015 yılında günde ortalama 33 sağlık çalışanına şiddet vakasının kayıtlara geçmektedir. AKP iktidarı ile uygulanmaya başlayan Sağlıkta Dönüşüm Programı, hastaları müşteri haline getirmiş ve sağlık sistemini ticarileştirdiği için sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti arttırmıştır. Bu şartlar altında hekimlik mesleğini sürmek oldukça güçtür.” dedi.