Türkiye Komünist Partisi milletvekili adayları ve partililer, Afyonkarahisar Balçıkhisarlılar Derneğini ziyaret etti.
Milletvekili adayları Av. Umut Kılıç, Mustafa Bekteş ve Balı Gölçük ziyareti değerlendirdi: ''Dostça, sıcak ve samimi bir buluşma oldu. Prim borcu yapılandırması, gübre-mazot desteği, yardım vaatleri gibi palyatif çözümlerin ve popülist yaklaşımların, yoksulluğa, pahalılığa ve yaklaşan tarımsal kıtlık tehlikesine hiçbir çözüm üretemeyeceğini belirttik. Büyük patronlara ait fabrikaların, üretim tesislerinin ve büyük çiftliklerin derhal devletleştirilmesinin artık kendisini dayatan bir zorunluluk olduğunu vurguladık. Uluslararası tekellere, büyük çiftliklere, borsalara hizmet eden bir tarım politikasının pahalılık ve kıtlık yaratmaması zaten mucizedir. Bataklıkta sinek avlamak çözüm olamaz; önce bataklığı kurutmak gerek. Yerli ve devlet tarafından üretilen tohuma sahip değilseniz, büyük sulama ve elektriklendirme projeleriniz yoksa, tarlaları banka ipoteklerinden kurtaramıyorsanız, toprak zenginlerini ihya ediyorsanız, soğanın 30 TL olması kaçınılmazdır.
Görüşmemizde, halkın Erdoğan'ı gönderme iradesini sahiplendiğimizi; ancak bununla yetinmeyip sömürü, yoksulluk üreten sistemi yıkma iradesini de birlikte ve hemen şimdi örgütlememiz gerektiğini vurguladık. Aksi halde 15 Mayıs'tan itibaren patronların düzeninin kaldığı yerden devam edeceğine ve hiçbir şeyin değişemeyeceğine değindik. Gerçekten de emekçilerden yana bir tavır konulmadıkça, 15 Mayıs sabahı oyuncuların değiştiği ama oyunun kendisinin değişmeyeceği bir güne uyanacağız. Bu oyunu bozmak, patronların düzenini yıkarak emekçi halkın düzenini kurmak, ancak Türkiye Komünist Partisi iktidarı ve sosyalizm ile mümkündür.
Buluşmamızda özellikle belirtmek istedik ki, TBMM'de mevcut partiler halkı temsil etmekten ve onun iradesini ortaya koymaktan çok uzak. Bunu Finlandiya'nın NATO'ya katılması oylamasında gördük. Bir terör örgütü olan NATO'dan derhal çıkılmasının savunulması gereken bir ortamda, bu örgütün sınırlarının daha da genişlemesine meclis de ortak edildi. TBMM'de ''Hayır'' oyu kullanan bir milletvekili dahi çıkmadı.  Aydınları, gençleri, devrimcileri ve tüm toplumu sindirme aracı olarak kullanılan, kumpasların ve askeri darbelerin merkez üssü olan bir örgütün sınırlarının genişlemesine karşı bir tane dahi ''hayır'' iradesi ortaya koyamayan bir meclis, bu halkı temsil ettiğini iddia edemez. İktidarımızda bir saniye dahi beklenmeksizin NATO'dan çıkılacaktır.