Türk varlığı tehlike altında
5.5 milyon nüfuslu Ankara’da bir yılda 76 bin bebek dünyaya geldiğini hatırlatan MHP İl Başkanı Raşit Demirel, Türkiye’de ağırladığımız 2 milyon 750 bin mültecinin ise bir yılda 75 bin bebeği dünyaya geldiğini ifade etti
Milliyetçi Hareket Partisi’nin haftalık basın toplantısı dün İl Başkanı Raşit Demirel ve İl Başkan Yardımcısı Mustafa Türk’ün katılımıyla gerçekleştirildi.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan İl Başkanı Demirel, MHP’nin bugüne kadar işaret ettiği tüm tehlikeleri şu an yaşadığımızı ifade etti.
VARLIĞIMIZ TEHDİT ALTINDA
Türkiye’de Türk varlığının tehdit altında olduğunu ifade eden Demirel, “Ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye'ye iltica eden Suriyelilerin durumunu hepimiz izliyoruz. Bütün kentlerimize ‘alın bunları ne yaparsanız yapın’ dercesine dağıtılan bu mülteciler, trafik lambalarında, alt geçitlerde, parklarda ve kaldırımlarda sürekli görüyoruz. Son günlerde ‘vatandaşlığa geçirme’ işi gündeme gelince, Suriyelilerin bu şartlardaki üreme ve çoğalma kapasitelerini rakamsal olarak sizlerle paylaşmak istiyorum. En son İstanbul'da ‘halk otobüsünde doğum yapan kadın’ da Suriyeli çıkınca olacakları istatistik olarak araştırma ihtiyacı hissettim. ‘Ne yani çoğalmasınlar mı’ diyecek olan vatandaşlarımıza da vereceğim şu rakamlara bakarak bir değerlendirme yapmalarını tavsiye ediyorum. TBMM Mülteci Hakları Alt Komisyonu'na Sağlıkçılar tarafından sunulan rakamlara göre;
‘Türkiye'de kayıtlı Suriyeli sayısı, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 2 milyon 753 bin'dir.’ Yine aynı kayıtlara göre: ‘Son bir yılda 70 bin Suriyeli bebek dünyaya gelmiştir.’
Simdi bir karşılaştırma yapalım:
TÜİK verilerine göre 2015 yılında Ankara'da dünyaya gelen bebek sayısı, 76.944'tür. Bu sayı, Türkiye'de doğan Suriye'li bebek sayısına, hemen hemen eşittir.
Ama Ankara'nın nüfusu, 5.270.575'dir. Yani, Suriyeli mülteci sayısının iki katı kadardır. Bu hesap, savaş halindeki Suriye'nin sığınmacı durumuna düşmüş halkının üreme hızının, Ankaralıların iki katı olduğunu göstermektedir.
Suriye BM'nin 2010 yılı rakamlarına göre yıllık nüfus artış hızında % 2,52'yle dünya 28.'siyken, Türkiye % 1,26'yla dünya 108.'siydi.
Demek ki bu 1'e 2 oranı, en azından mülteciler arasında bozulmamıştır.
Kaçak ve mülteci konumundaki çoğu kadın ve çocuktan oluşan mültecilerin nüfus artış hızını egale edebildiğimiz şehirlerimiz, Urfa, Diyarbakır, Şırnak ve Hakkari’dir.
Yani bu ülkenin kaynakları, bir süredir 1'e karşı 2 oranında, manipüle edilmiş etnik nüfus üretmektedir.
Kısacası, Türk varlığı tehlikenin pençesindedir.
Bilimsel verilere, grafikteki eğrilere göre hareket eden Amerikalıların Türkleri çoktan gözden çıkarmış gibi davranmaları boşuna değildir.
Türkler, tarihte iyi at süren, iyi savaşan dinamik ve efendi bir millet olarak ün salmışlardır. Ancak, çok üremek ve çoğalmak gibi bir şöhretimiz olmamıştır” şeklinde konuştu.



YORUMLAR