Afyonkarahisar'da 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında hakkında dava açılan eski İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral İsmet Gökhan Gülmez hakim karşısına çıktı.

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan yargılanan tutuklu sanık Gülmez ve avukatı hazır bulundu.

 5 Eylül 2012 tarihinden 16 Temmuz 2016 tarihine Kadar  Afyonkarahisar  İkmal ve Garnizon Komutanlığına bağlı 11 ayrı yerde konuşlanmış 14 ikmal birliğinden sorumlu olarak görevini yürüten Gülmez, İkmal Komutanlığının önemli bir görev olduğunu savunmasında dile getirdi.

Gülmez, Mahkeme heyeti tarafından sorulan sorulara cevapları verdikten sonra savunmasına geçildi.Gülmez savunmasında : 

"Afyonkarahisar'da 15 Temmuz akşamı kan dökülmediyse bu iğrenç darbe girişiminden yüz akı ile çıkmamızda bizim hiç mi katkımız olmadı? Garnizon Komutanlığı önüne gelip İstiklal Marşımızı söyleyen vatandaşlar 'Asker sana canım feda' diye bağırdılar. Afyonkarahisar'da 4 yıl görev yapmış, halkla bütünleşip, protokol ile hiçbir sorunu olmayan bir insandım. Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlanan yapının benim ismimi atama listesine yazması işte bu yüzden. Zaten beni atayamazlardı." dedi.

sanık Gülmez, sorumlu olduğu 14 birliği kontrol ederek hemen Harekat Merkezine indiğini de sözlerine ekledi.

Mahkemenin Aslarıyla istişare edip, Kendi aralarında konuşup konuşmadıkları sorusuna sanık Gülmez, "Böyle bir darbenin olamayacağını söyledim. Tüm subayları birliğe kendim çağırdım. Hiç şüpheniz olmasın. Ben sadece ceride açın emrini verdim. Harp ceridesi açın demedim." dedi.

Hayatı boyunca hiçbir terör örgütü içinde olmadığını aktaran Gülmez, savunmasını şöyle sürdürdü: 

"Hiçbir terör faaliyetinde bulunmadım. Herkese saygı duydum ve herkesten saygı gördüm. Annem, babam ameliyat olduklarında, eşim 41 derece ateşle hastaneye kaldırıldığında bile görevimin başındaydım. Bayramlarda bile ailemle kahvaltı etmek yerin, ilk bayramlaşmamı kınalı kuzularım Mehmetçiklerimle yaptım. Şimdi ise bana 'terör örgütü üyesisin' diyorlar. Bu ayıptır, vicdansızlık, utanıyorum. Türk halkının vicdanına ve Türk adaletine güveniyorum. Adımın terör örgütü ile anılması mümkün olamaz. 332 gündür hukuken bir delil olmamasına karşı tutukluyum. Mahkeme heyetinin adil yargılama yapacağına inancım tamdır. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum."

Duruşmada, Yarbay Ali Murat Boyraz, Binbaşı Ali Tümer, Albay Ali İhsan Emre, Emir Astsubayı İbrahim Yıldırım tanık olarak dinlendi.

Tanıklar, 15 Temmuz Darbe gecesi Gülmez'den kanun dışı hiçbir emir almadıklarını belirtti.

Mahkeme heyeti Gülmez'in tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın 14 Temmuz'a ertelenmesine karar verdi.

Davayı duruşma salonunda izleye Avukat Nurinnisa Kurtbaş Uslu ise sosyal medya hesabında şu değerlendirmeyi yaptı;"Bugün, emekli garnizon komutanı Tuğg. Gökhan Gülmez'in duruşması vardı. Maalesef memleketin başına bela olan Fetö, ona ve tüm ailesine hayatı bir yıldır zindan ediyor. Sadece bir aile dostu olarak duruşmayı izledim. Bana göre hem hukuk hem de insanlık dersleri içeren bir duruşma oldu. Halen muvazzaf subay olan mesai arkadaşları tanıklık yaptılar. Bildiklerini tüm açıklığıyla anlatirken, onurlu ve tarafsız duruşlarını hep muhafaza ettiler. Komutanlarının arkasında durdular. Ona olan güvenlerini çok açık ifade ettiler. "Acaba bana da fetocu derler mi?" korkusu yaşamadan, tüm yürekleriyle komutanlarından yasa dışı en ufak bir emir almadıklarını, vatandaşla askerin karşı karşıya gelmemesi için nasıl çaba sarfedildigini anlattılar. 1 yıldır tutuklu bulunan Gülmez Paşa eminim mesai arkadaşlarının sevgi ve güveni ile çok büyük teselli bulmuştur. Gülmez ailesi adına çok ama çok mutlu oldum. 
Bir yandan da bu süreçte yaşanan başka örnekler gözümde canlandı... Suçlamayla karşılaşan arkadaşları, meslektaşları, hatta dostları ile selamı sabahı kesenler, peşin peşin mahkumiyet hükmü kuranlar... "Aman beni de onlardan zannederler" korkusuna kapılıp yıllarca süren dostlukları hiçe sayanlar... Bu üzücü ve sancılı süreç hepimize bir şeyler öğretiyor. Adalet er veya geç yerini bulacaktır. Bunda hiç kuşku yok. Önemli olan bizi insan yapan vicdanımızın güçlenerek bu sınavdan çıkması."