Kılık-kıyafet konusundaki sivil itaatsizliğimiz sürecek

Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Çelik: Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı tüm kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar, mesai saatleri içinde ve resmi görevlerinin ifasında, mevcut yönetmelik hükümlerine bağlı kalmaksızın, milletimizin değerlerine ve toplumca genel kabul görmüş esaslara göre kılık-kıyafetlerini serbestçe seçebilmelidir. Bu konuda başlattığımız sivil itaatsizlik eylemi, talebimiz karşılanıncaya kadar devam edecektir

Kılık-kıyafet konusundaki sivil itaatsizliğimiz sürecek

Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Çelik: Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı tüm kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar, mesai saatleri içinde ve resmi görevlerinin ifasında, mevcut yönetmelik hükümlerine bağlı kalmaksızın, milletimizin değerlerine ve toplumca genel kabul görmüş esaslara göre kılık-kıyafetlerini serbestçe seçebilmelidir. Bu konuda başlattığımız sivil itaatsizlik eylemi, talebimiz karşılanıncaya kadar devam edecektir

Kılık-kıyafet konusundaki sivil itaatsizliğimiz sürecek
17 Haziran 2016 - 12:12

 

 

 

 

 

Eğitim Bilimcileri Sendikası (Eğitim Bir-Sen) Afyonkarahisar 1 Nolu Şube Başkanı Abdullah Çelik, 2015-2016 eğitim-öğretim yılının bugün sona erecek olması dolayısıyla bir açıklama yaptı. “Öğrencilerimizin daha iyi bir sistemde yetişmeleri; öğretmen, yönetici, şef, memur ve hizmetlilerimizin iş barışı içerisinde daha nitelikli ve verimli bir performans ortaya koyabilmeleri için bazı sorunları ve çözüm önerilerimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz” diyen Çelik, açıklamasında özetle şu görüşleri ileri sürdü:

Bugüne kadar elde edilen haklar, özgürlükler ve kazanımlarımızı kalıcı hale getirecek, millet iradesini önceleyecek, hayatın her alanında kendini hissettirecek yeni bir anayasanın hayata geçirilmesini çok önemli buluyoruz. Yeni anayasa ile birlikte insan gerçeğimiz ve medeniyet değerlerimizle uyumlu bir müfredatın bir an önce yürürlüğe girmesi için üzerimize düşeni yapacağız.

Genel yetkili sendika olarak, yeni döneme kadar, 19. Milli Eğitim Şûrası’nda alınan kararların uygulanması başta olmak üzere, eğitim çalışanlarının huzuru ve istihdamı, milletimizin geleceği ve ülkemizin nitelikli bir eğitim sistemine kavuşması için yetkilileri aşağıdaki sorunları çözmeye davet ediyoruz.

Eğitim sistemindeki reformların kalıcı olabilmesi için, okullarda boş ders kalmamalı ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenler olmalıdır. Bu konuda köklü bir çözüme gidilmesi ve öğretmen ihtiyacı olan yerlere öğretmen adaylarının dengeli bir şekilde atanması konusunda bir planlama yapılması gerekmektedir.

Alkollü içki ve kokteyl hazırlama dersinin kaldırılması, ilkokul 1, 2 ve 3. sınıflara da din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, ortaokulda hafızlık eğitimi alacak öğrenciler için ara verme süresinin 1 yıldan 2 yıla çıkarılması ve ara verilen sürelerde öğrencilere dışarıdan sınav hakkı verilmesi, değerler eğitimine öğretim programlarında etkin bir şekilde sarmallık anlayışla yer verilmesi, öğretmenlere 3600 ek gösterge ve 4 yıla bir yıpranma payı verilmesi, Osmanlı Türkçesinin Anadolu İmam Hatip Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinde zorunlu, diğerler liselerde ise seçmeli ders olarak okutulması, ortaokullarda 5, 6 ve 7. sınıflarda birer saat rehberlik dersinin konulması başta olmak üzere, 19. Milli Eğitim Şûrası’nda alınan kararlar hayata geçirilmelidir.

 

SERBEST KIYAFET SEÇİMİ İSTİYORUZ

 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nda yer alan, ‘Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresi değiştirilmeli, karma eğitim dayatması yerine, tek cinsiyetli eğitim veya karma eğitim görme konusunda veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır.

Darbe ürünü, demokrasiye ve insan haklarına aykırı kılık-kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi için ilk adımı atmak Millî Eğitim Bakanlığı’na düşmektedir. Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı tüm kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar, mesai saatleri içinde ve resmi görevlerinin ifasında, mevcut yönetmelik hükümlerine bağlı kalmaksızın, milletimizin değerlerine ve toplumca genel kabul görmüş esaslara göre kılık-kıyafetlerini serbestçe seçebilmelidir. Bu konuda başlattığımız sivil itaatsizlik eylemi, talebimiz karşılanıncaya kadar devam edecektir.

 Okul yöneticilerinin görevlerini yapmalarının önündeki en büyük engel olan okulların bütçe sorunu; öğretmeni, yöneticiyi ve veliyi karşı karşıya getirmekte, bundan en fazla zararı yine okul yönetimleri görmektedir. Milli Eğitim Şûrası’nda, sendikamızın sunduğu tekliflerden olan ve şûra genel kurulunca da kabul edilen okullara bütçe verilmesi kararı, yeni eğitim-öğretim yılında uygulanmalıdır. Merkezi bütçeden, öğrenci başına ödenek uygulamasına geçilmeli, okullarda tahsildarlık dönemi artık kapanmalıdır.

Eğitim kurumları müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı görevlendirme süreci, Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine Dair Yönetmelik’in yazılı sınavı düzenleyen 15. maddesinin Danıştay 2. Dairesi’nce, “yazılı sınav konuları arasında Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi konusunda yer verilmemesi” gerekçesiyle yürütmesinin durdurulması kararı üzerine durdurulmuştur. Bu durum, yazılı sınava girerek müdür başyardımcısı/müdür yardımcısı olarak görevlendirilmeyi bekleyen yönetici ve öğretmenlerimizin mağduriyetine sebebiyet vermiştir.

 

TACİZCİLER EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALIDIR

Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları son dönemlerde iyice artmış ve okullarımızda yaygın bir sorun hâlini almıştır. Millî Eğitim Bakanlığı, eğitimcilere yönelik her saldırının sıkı takipçisi olarak, suçluların cezalandırılmasını sağlamalıdır. Ayrıca, öğretmenlerimizin özlük, mali, sosyal hakları ve çalışma şartları, itibar ve saygıyı temsil edecek şekilde düzenlenmeli ve geliştirilmelidir.

Geride kalan eğitim-öğretim yılında, maalesef bazı taciz ve istismar olayları gündeme gelmiştir. Eğitim kurumlarında cinsel taciz ve istismar istatistikleri incelendiğinde, konunun acil tedbir gerektiren bir boyuta ulaştığı görülmektedir. Taciz yapan her kim olursa olsun, hak ettiği muameleyi görmeli, en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.

Son günlerde bazı liselerimiz maalesef birilerinin provokatif eylemleriyle gündeme gelmektedir. Okul yöneticilerine yönelik sistematik protestolarda öğrenciler dışarıdan manipüle ve istismar edilmektedir. Yeni bir Gezi kalkışması zemini arayanlar, bugün liseliler üzerinden yeni bir hazırlık içerisindedir. Eğitim-öğretim ortamlarını, oradaki çocuklarımızın masumiyetini perde arkasında tezgahlanan kirli emel sahiplerinin istismar etmesine fırsat verilmemelidir. Velayeti velilerde olan çocuklarımız illegal yapıların telkinlerine terk edilmemeli, velilerimiz çocuklarıyla bu dönemde daha sıkı ilgilenmelidir.

Milli Eğitim Bakanlığı, sona eren eğitim-öğretim yılının bilançosunu çıkararak, başta eğitim çalışanlarının mali ve sosyal hakları ile çalışma şartları olmak üzere, eğitim-öğretimin kalitesine ve çıktılarına olumsuz etkisi olan sorunlara, yeni eğitim-öğretim yılından evvel çözüm bulmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, bütün eğitim çalışanlarına ve öğrencilerimize iyi bir dinlenme ve yenilenme dönemi diliyor; yeni eğitim-öğretim yılının daha nitelikli ve verimli geçmesi için, dikkat çektiğimiz sorunların çözülmesi gerektiğini bir defa daha ifade ediyoruz.”

                                                                             

 

Bu haber 631 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum