Geçen sürede Demirel’in yokluğunu daha iyi anladık

DP Lideri Uysal: Her sıfattan müstesna milletin verdiği bir sıfatı, ‘baba’ sıfatını hak ettiğini bu bir yıllık yokluğunda daha iyi anladık. Anadolu’nun her baba için en güzel tarifi ‘evin direği’ sözünü aklımıza getirdik. Bu lafz-ı muteberin ne kadar yerinde olduğuna da bir yıl boyunca kanaat ettik

Geçen sürede Demirel’in yokluğunu daha iyi anladık

DP Lideri Uysal: Her sıfattan müstesna milletin verdiği bir sıfatı, ‘baba’ sıfatını hak ettiğini bu bir yıllık yokluğunda daha iyi anladık. Anadolu’nun her baba için en güzel tarifi ‘evin direği’ sözünü aklımıza getirdik. Bu lafz-ı muteberin ne kadar yerinde olduğuna da bir yıl boyunca kanaat ettik

Geçen sürede Demirel’in yokluğunu daha iyi anladık
19 Haziran 2016 - 17:08

Geçen yıl 91 yaşında hayatını kaybeden Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel, ölümünün birinci yıl dönümünde anıt mezarının bulunduğu İslamköy Çalçatepe’de anıldı.

Anıt mezarı başında yapılan törene Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, Vali Şehmus Günaydın, CHP Milletvekili İlhan Kesici, MHP Milletvekili Nuri Okutan, CHP Milletvekili İrfan Bakır, CHP Milletvekili Mustafa Akaydın, eski bakanlardan İsmet Sezgin, Necmettin Cevheri, Esat Kıratlıoğlu, Aykon Doğan, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdi Öz, eski milletvekilleri, iş adamları, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

 

DEMİREL’İN HAYATI HİZMETİ ANLATAN BİR KÜLLİYATTIR

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 1. ölüm yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı

Uysal, yayınladığı mesajda Demirel’in ölümünden bu yana geçen bir yıl içerisinde ülkede O’nun keskin zekasına, tecrübesine ve vakarına defalarca ihtiyaç duyulan anlar olduğunu söyleyerek ‘iki günlük mağduriyetlerini millete ‘çile’ diye satanlara karşın, gerçekten millet için cefa çeken Sayın Genel Başkanın hayatı; bugünün siyasilerine devlet adamlığını, siyaseti, demokrasiyi, hizmeti anlatan bir külliyattır’ dedi.

Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ölüm yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklama şöyle:

Türk Siyaseti’nin, demokrat siyasetin, demokrat geleneğin ‘babası’, bizlerin hayatında yeri doldurulamayacak izleri ile ‘devlet adamı’ tanımlamasının karşılığı olmuş, bürokrasinin en alt kademesinden en üstüne liyakatle nasıl yürüneceğinin kanıtı olmuş kıymetli Cumhurbaşkanı, ‘defalarca’ başbakanımız ve onurla ifade ettiğimiz şekli ile sayın genel Başkanı Süleyman Demirel’i ebediyete uğurladık.

 

GÜNİZ SOKAK GİBİ BİZLER DE SESSİZ KALDIK

Bu bir yıl içinde birçok defa keskin zekasına, tecrübe ve vakarına ihtiyaç duyduğumuz onlarca an yaşandı. Bir ‘akıl karargahı’ olmuş Güniz Sokak gibi bizler de sessiz kaldık.

Her sıfattan müstesna milletin verdiği bir sıfatı, ‘baba’ sıfatını hak ettiğini bu bir yıllık yokluğunda daha iyi anladık. Anadolu’nun her baba için en güzel tarifi ‘evin direği’ sözünü aklımıza getirdik. Bu lafz-ı muteberin ne kadar yerinde olduğuna da bir yıl boyunca kanaat ettik.

Bugün emanetini taşıdığımız bilinci ile bu millet hareketinin varisi olduğumuz, hizmet için var olduğumuz için Allah’a şükrederken kendisine her gün rahmet diledik.

 

ŞAPKASI DERT KEFESİYDİ

Anadolu’nun her köşesinde, her bir hizmette emeği ve fikri olan merhum Genel Başkanı, “Büyük Türkiye İdeali” için yaptığı hizmetleri, veciz sözleri ve hizmetkârı olduğu millete nazik bir reverans için kullandığı şapkası ile de hatırlanır.

Şapkası ile milleti selamlayan Sayın Genel Başkanı, milleti başının üstünde tuttuğunu anlatmaya çalışmış, o ufacık şapkaya milletin derdini, kederini sığdırmış, milletle dertlenmiş, milletle ağlamıştır.

Milletteki anlamı aşikar olacak ki yalnız ikametgahı değil, ebedi istirahatgahı da her türlü siyasi görüşten insanın ziyaret ettiği bir yer haline gelmiştir.

 

SÜLEYMAN DEMİREL YALNIZ SORULARA DEĞİL SORUNLARA DA CEVAPTIR

Milletin gönlündeki yeri tartışılamaz olan merhum Genel Başkanı, bugün tartıştığımız birçok sorunun cevabını yıllar önce vermiştir. Siyaset kurumunun temsil makamı Yüce Meclis’in, siyasi partilerin, toplumun ve topyekün memleketin sorunlarına geçmişte sahip olduğu yaklaşımlarla defalarca çözüm üreten, bu tarafı ile memleketin yükselişini, gelişimini ve demokrat idealleri dert edinen herkese dert olan merhum Genel Başkanı bugün kişiliği, tecrübesi ve “adam”lığı ile özlenmekte, aranmaktadır.

Demirel ismi yalnız sorulara değil birçok soruna cevaptır.

 

HAYATI BİR KÜLLİYATTIR

Türk milleti, toprağın su ile buluşmasına öncülük eden Demirel'e “barajlar kralı” diyerek, ‘baba’ diyerek, verdiği mücadeleyi ve hizmet aşkını ikrar etmiştir. İki günlük mağduriyetlerini millete “çile” diye satanlara karşın, gerçekten millet için cefa çeken Sayın Genel Başkanıın hayatı; bugünün siyasilerine devlet adamlığını, siyaseti, demokrasiyi, hizmeti anlatan bir külliyattır.

Gerçek anlamda darbelerin mağduru olmuş Genel Başkanı, sandığı hesap ederek yaşamamış, sandıkta sorunlarla ve sorunlularla hesaplaşmıştır. Bugün sandığı referans gösterip sandığı kaldırmaya yeltenenlere karşı sandığa gerçek manada sahip çıkmış, demokrasiyi kayırmıştır.

Bugün ‘ört kaz teslim etseniz akşama üçünü kaybedecek’ olanlar, bile isteye Demirel ismini ağızlarına almamaktadır. Ne mutlu ki anamayacaklarının farkındalar.

 

FIRAT’IN KENARINA ÇAKAL SALDILAR

‘Adalet’ anlayışı ile asırlara mesel olmuş Hz. Ömer’in sözünden hareketle ve aynı inanışla ülkedeki her türlü sorunda sorumluluğunu bilen ve “Fırat’ın kenarındaki kuzudan ben sorumluyum” diyen genel Başkanı, bugün ayağındaki nasıra sorumlu arayan sorumsuzlara da örnektir.

Bugün çakal avındakiler, dün çakalları Fırat’ın kenarına salanlardır.

 Merhum Genel Başkanı, birkaç yıl öncesinde haysiyet yoksunu mutabakatlarla terör örgütü ile anlaşanlara ‘Kan döken insanlar ‘biz kan dökmekten vazgeçtik’ derlerse, ‘iyi yaptınız, alın size bir mükâfat verelim’ denmez diyerek, bugün yapılan ve bizim milli bir kaygı ile ‘ihanet’ diyemeyeceğimiz hatalara cevap vermiştir.

Bu iktidar, bırakınız Fırat’ın kenarını, Asi’nin, Sakarya’nın, Tunca’nın kenarındaki kuzunun akıbetinden dolayı dahi sorumluluk duymamaktadır.

 

‘YASAKSIZ TÜRKİYE’

 Hürriyetçi Demokrat kimliği ile en zor zamanlarda dahi inandığını haykırmış merhum Genel Başkanı, bugünün iktidarının hamisi 12 Eylülcülerin en güçlü döneminde de “yasaksız Türkiye” demiştir.

 Kimsenin kabul etmemesine rağmen yapılanlarla ‘zımnen’ kabul edilen darbe döneminde sayın genel başkanın bu sözü bizler için anlamlıdır, inanılırdır.

Millet için yasaklara karşı durmuş merhum Cumhurbaşkanı, bugün kendi için ‘yasak’ koyanlara da bir cevaptır.

O’nun inancı bizim dilimizde hayat bulmuştur, bulacaktır.

 Sayfalar, mısralar, kıtalar böyle bir şahsiyeti anlatmakta kadük, kifayetsiz ve yetersiz kalacaktır. Türkiye’ye bakmak, 2002’yi milat sayanlara karşın yoklukta varlığı yaşatan Demirel dönemlerine bakmak yeterli olacaktır.

 

VELHASILI KENDİSİNİN DE DEDİĞİ GİBİ ‘ASLANA HÜVVİYET SORULMAZ’

Bu vatanın taşına toprağına yaptığı hizmetlere, millette bıraktığı izlere bakmak Süleyman Demirel’i anlamaya yetecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle kendisini rahmet ve minnetle anıyor, aziz hatırası ve abide şahsiyeti önünde “şapka çıkarıyoruz.”●Kurtuluş

 

Bu haber 741 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum