Gazi Meclis, 15 Temmuz’da

 bu ünvanını pekiştirdi

DP Lideri Uysal: Dünyada ‘gazi’ ünvanına sahip tek meclis olan, hatta 15 Temmuz’daki hain darbe girişimi ile bu niteliğini pekiştirmiş, 1960’tan bu yana çeşitli müdahalelerle karşılaşmasına rağmen, millet iradesinin tecelligahı olarak şimdiye kadar her türlü badireden kurtulmayı başarmıştır

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda, dünyada ‘gazi’ ünvanına sahip tek meclis olan TBMM’nin,  Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY)  15 Temmuz’daki hain darbe girişimi ile bu niteliğini pekiştirdiğini vurguladı. Geçtiğimiz hafta referandumda oylanan anayasa değişiklik teklifinin, Meclisimizi hükümsüz bırakma gayreti olduğunu ifade eden Uysal, egemenliğin yeniden millete devredilmesi için demokratik bir mücadele vereceklerini söyledi.

Gültekin Uysal’ın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolaysıyla yaptığı açıklama şöyle:

MECLİS, HER TÜRLÜ BADİREDEN KURTULMAYI BAŞARMIŞTIR

‘Dünyada ‘gazi’ ünvanına sahip tek meclis olan, hatta 15 Temmuz’daki hain darbe girişimi ile bu niteliğini pekiştiren, vekillerini dahi Kurtuluş Harbi’ne mücadele için uğurlamış aziz milletimizin en yüksek temsil makamı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, tam 97 sene evvel bugün, dualar ve besmelelerle, millet adına çalışmaya başlamıştır.

Aldığı her karada ‘Türk Milleti adına’ düsturuyla hareket eden Gazi Meclis, 1960’tan bu yana çeşitli müdahalelerle karşılaşmasına rağmen, millet iradesinin tecelligahı olarak şimdiye kadar her türlü badireden kurtulmayı başarmıştır.

15 TEMMUZ’DA MİLLETİN EGEMENLİĞİ GALİP GELDİ

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz ifadesi ile ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin, yüzyıllar süren arayışlarının özü ve onun kendi kendisini yönetmek bilincinin canlı bir simgesidir.’

Açılışının ve temsilinin 97. senesini ifa ederken, geçtiğimiz hafta halk oylamasına sunulan anayasa değişikliği teklifi ile meclisimizin hükümsüz bırakılma gayretine tanık olduk.

15 Temmuz’da milletin egemenliğinin galip geldiğini unutarak, egemenliği tek bir kişiye devretmeye çalışan bir anlayışın dayattığı, adına referandum denen bir piyesi, millet ve adalet adına üzülerek ve utanarak izledik.

Geçtiğimiz hafta halkoyuna sunulan teklife, içeriği itibariyle bir anayasa değişikliği teklifi demek olanaksızdır. Zira sunulan şey bir nevi ‘yetki devri anlaşması’dır.

Mensubu oldukları Meclis’in ruhuna aykırı şekilde, Milletin değil, Meclisin değil, Beştepe’nin talebini hiç okumadan imzalayarak teklifin halkoyuna sunulmasında sorumluluğu olan vekiller; yetkiyi milletten alarak ‘tek bir kişiye’ devretmeye çalışanlar; Meclisimizin de, İstiklal Harbi’nde şehadete eren yiğitlerimizin de, 15 Temmuz’da şahadete eren kahramanlarımızın da ruhuna saygısızlık etmişlerdir.

MİLLETİMİZİN İRADESİ ASLA ZAPT ALTINA ALINAMAZ

Herkes bilmelidir ki; Türk milletinin sevgi ve bağlılığı daima Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yöneldi ve daima da oraya yönelecektir. Milletimizin iradesi asla zapt altına alınamaz. Hatırlatırız; sırtlarını döndükleri duvarda ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazmaktadır.

97 sene evvel milli iradesini TBMM’nin çatısı altında birleştirmeyi başarmış, ‘bir’ olup iktidarı devralmış bu millet, er ya da geç hakkı olan egemenliğini yeniden devralacaktır.

Birtakım oyunlarla, 15 Temmuz’un arkasına saklanarak verilen OHAL kararlarıyla ve imkanlarıyla dayatılan teklife kaşın milletimiz dik durmayı başarmıştır. İktidar ise YSK müdahalesi ile sayısal olarak kazanmış olmasına rağmen, siyasal olarak kaybetmiştir.

Kazananın ‘umut’ olduğunu düşünerek daha büyük bir heyecanla kutladığımız bu 23 Nisan, bizler için bambaşkadır.

Yüz sene evvel yedi düvele, dün bombalara direnen ancak bugün tek bir kişinin hırslarına kurban edilmek istenen Gazi Meclis, milletin iradesini çalmak isteyenlere en güzel cevaptır.

ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİN DE İPOTEK ALTINA ALINMASINA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ

Atatürk’ün bir asır önce yaptığı hatırlatmayı tekrarlamakta yarar görüyorum;

‘Şimdiye kadar milletimizin başına gelen bütün felaketler kendi talih ve geleceklerini başka birisinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır. Bu kadar acı tecrübeler geçiren milletin bundan sonra egemenliğini bir kişiye vermesi kesinlikle mümkün olmayacaktır.’

Bugünden itibaren Türkiye, egemenliğin yeniden millete devredilmesi için verilecek demokratik bir mücadeleye tanık olacaktır.

Aziz milletimiz, geleceğimiz ve umudumuz olan çocuklarımız emin olsunlar ki; milli egemenliğimizin de çocuklarımızın geleceğinin de ipotek altına alınmasına asla izin vermeyeceğiz.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşku ve umutla kutlu olsun!’