Eğitim sen 1 Mayıs münasebetiyle yazılı bir basın açıklaması yayınladı.Açıklamada şu görüşlere yer verildi.
Dünyanın dört bir yanındaki milyarlarca işçi için, emekçi için, tüm ezilenler ve yok sayılanlar için her
1 Mayıs, birliğin-mücadelenin ve dayanışmanın gücüyle umudun büyütüldüğü gündür.
İşimiz, Ekmeğimiz, Yarınlarımız İçin; Eşit, Özgür ve Demokratik Bir Ülkede Bir Arada, Kardeşçe
Yaşamak İçin bugün 1 Mayısta alanlardayız.
Bugün karanlığa karşı aydınlığı, baskıya karşı direnişi, adaletsizliğe karşı adaleti, bunca hukuksuzluğa
karşı hukuku savunmak için Afyonkarahisar’ın aydınlık yüzlü insanları olarak bir aradayız.
Sesimize ses, gücümüze güç kattınız.
Dayatılan bu vahşi sermaye düzenine karşı işini, ekmeğini, fabrikasını, deresini, ormanını, tarlasını,
ülkesini ve geleceğini savunanlar vahşi sömürüye talana dur demek için haykırıyorlar.
Zarar ediyor yalanıyla peşkeş çekilen şeker fabrikalarının ihalelerinin iptal edilmesi için tüm
gücümüzle haykırıyoruz.
Grevlerin yasaklanmasında OHAL’in kullanıldığını söyleyenlere, grevin bir hak olduğunu ve grevleri
engellemenin işçi düşmanlığı olduğunu hatırlatmak için alanlardayız.
İki yıldır ülkenin OHAL ve KHK’larla yönetilmesine, meclisin devre dışı bırakılarak
işlevsizleştirilmesine karşı, özgür - demokratik bir Türkiye istiyoruz demek için alanlardayız.
Yasalarla tanınmış hakları da umursanmayarak haklarında soruşturma açılan, mesleklerinden ihraç
edilen, cezaevlerine atılan gazeteciler, akademisyenler, aydınlar, demokratlar için alanlardayız.
Eğitimin, sağlığın herkes için eşit ve parasız olması için alanlardayız.
Okulları nitelikli - niteliksiz diye ayıranlara, eğitim emekçilerine getirilen performans ve sınav
dayatmasına hayır demek, kamu emekçilerinin tümünün sözleşmeli yapılmak istenmesine dur
demek için alanlardayız.
Dindar - kindar nesiller yetiştirmeyi ana ilke edinenlere karşı, üniversitesi üniversite olmaktan
çıkarılan bütün enerji ve işlevleri sadece iktidarın amaçlarına indirgenmiş laik, bilimsel kazanımları
hızla tasfiye edilen öğrenciler, eğitimciler, akademisyenler için alanlardayız.
Hukuksuz şekilde ihraç edilenlerin haklarını arama yollarının kapatıldığı, en temel sendikal
eylemlerimizin suç kapsamına alınmaya çalışıldığı bu dönemde, yaşanılan tüm olumsuzluklara ve
baskılara dur demek için alanlardayız.
Uluslararası ve yerli tekellerden, bankalardan, istismarcıların oyuncağı yapılmaktan bunalmış küçük
üreticiler, mazota ve gübreye ödediği paranın ürettiği mahsulden fazla olması nedeniyle her gün
yoksullaşan, borç batağında boğulan çiftçinin hakları için alanlardayız.
1 Mayıs, bir taraftan sınıfın güncel ve somut taleplerinin öne çıktığı, diğer taraftan işçi sınıfı ve
ezilen halkların sınıfsız, sömürüsüz, barış içinde bir Türkiye ve dünya yaratmak için yürüttüğü
evrensel bir mücadele günüdür.
1 Mayıs’ı tarihsel anlamına ve önemine uygun olarak kutlamak, emekçiler arasındaki birlik,
dayanışma ve mücadele isteğinin kitlesel ve yaygın bir şekilde ülkenin dört bir yanında alanlara ve
mücadeleye yansıtılması için, başta eğitim ve bilim emekçileri olmak üzere, tüm işçi ve emekçiler 1
Mayıs’ta alanlardadır.
Bundan sonrada her koşulda alanlarda olmaya devam edecektir.
Bu topraklarda emeğiyle, onuruyla yaşayan hemen herkesin HAYIR dediği o kadar çok şey var ki!
Geçen zaman içinde hayır dediğimiz uygulamalar azalmak yerine katlanarak artmıştır.
Şimdi bizde buradan nelere hayır dediğimizi duymayanlara duyurmak için hep bir ağızdan
haykıralım.
Sesimizi tüm emekçilerin sesi ile birleştirelim.



YORUMLAR