Çölleşme dünyanın
sonunu getiriyor
TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Kurak, yarı kurak ve az yağışlı bölgelerde iklim değişikliği ve insan faaliyetleriyle ortaya çıkan çölleşmenin en önemli nedeni ise erozyon. Ülkemiz de erozyona en fazla maruz kalan ülkeler arasında bulunuyor
KURTULUŞ-Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çölleşmenin, dünyanın sonunu getirdiğini bildirerek, “Kurak alanların bozulması nedeniyle çölleşen alanlar, Türkiye’nin 46 katı büyüklüğüne 3,6 milyar hektar alana ulaştı. Kuraklık ve çölleşme 110 ülkede 1,2 milyar nüfusu etkiliyor” dedi.
Bayraktar, 17 Haziran Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, araştırmalara göre, dünyada her yıl çölleşme ve toprak bozulması nedeniyle İngiltere arazisinin yarısı kadar alanın çölleştiğine dikkati çekti.
Dünya tarım alanlarının yarısından fazlasının toprak bozulmasından etkilendiğini ve kurak alanların bozulması nedeniyle 14,9 milyar hektar dünya kara alanı içinde çölleşen alanın 3,6 milyar hektara ulaştığını, bunun da tüm kara alanlarının dörtte birine yaklaştığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
TÜRKİYE EROZYONA EN FAZLA MARUZ KALAN ÜLKELER ARASINDA
“Kurak, yarı kurak ve az yağışlı bölgelerde iklim değişikliği ve insan faaliyetleriyle ortaya çıkan çölleşmenin en önemli nedeni ise erozyon. Ülkemiz de erozyona en fazla maruz kalan ülkeler arasında bulunuyor.
Tarım alanlarımızdaki çoraklaşma, ormanlık ve mera alanlarımızdaki tür çeşitliliğinin ve doğal yapının bozulması, yanlış arazi kullanımı uygulamalarından kaynaklanan betonlaşma ve toprak kirliliğinin devam ediyor olması, birkaç yüzyıl önce İç Anadolu’yu kaplayan ormanların bugün olmaması ülkemizin çölleşme riskinin yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.
Ayrıca nüfus artışına paralel olarak gıda, toprak ve suya olan talebin artması, zenginleşmeyle insanların tüketim alışkanlıklarının değişmesi doğal kaynaklar üzerinde baskı yapmakta, bu da çölleşmenin bir başka nedenini oluşturmaktadır.”
2025 YILINDA 1,8 MİLYAR İNSAN MUTLAK SU KITLIĞI YAŞAYACAK
“Büyük bir tarımsal potansiyele sahip ülkemizde insanlarımızın çölleşme ve erozyonla mücadele konusunda daha fazla duyarlı ve bilinçli olabilmesi için kamu ve özel kuruluşların konuya gereken hassasiyeti göstermeleri son derece önemlidir” diyen Bayraktar, şöyle devam etti: “Toplumda çölleşmeyle mücadele bilincinin oluşturulması, çevre sorunlarına karşı duyarlı olunması ve gerekli önlemlerin alınmasının temelinde de eğitim yatmaktadır.”
Bayraktar, Birleşmiş Milletler verilerine göre 2025 yılında 1,8 milyar insan mutlak su kıtlığı yaşayacağını, dünyanın üçte ikisinin su sıkıntısı çekeceğini, 2050'ye kadar su talebinin yüzde 50 oranında artmasının beklendiğini belirtti.



YORUMLAR