Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Afyon Kocatepe Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen 3. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler (TAB) Çalıştayının 2’ci günündeki kapanış programına Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu ve Vali Mustafa Tutulmaz, Milletvekilleri Ali Özkaya, Hatice Dudu Özkal ve Vural Kavuncu Türkiye’nin farklı üniversitelerinden çok sayıda rektör, dekanlar, öğretim üyeleri, bakanlık müsteşarları, daire ve şube müdürleri ile çok sayıda davetli katıldı.
23-24 Mart 2018 tarihleri arasında ilimizde yapılan çalıştayın kapanış programında söz alan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Tıbbi ve aromatik bitkilerin önemine değinerek 2 gün süren 3. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler (TAB) Çalıştay’ı hakkında detaylı bilgiler verdi.
Çalıştay’ın kapanış programında son konuşmayı yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba; “ Halk içinde, muteber bir nesne yok, devlet gibi, olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi” dizeleriyle sözlerine başlayarak ne kadar güzel özetlemiş değil mi? Kanuni Sultan Süleyman Han. İşte, bu güzel dizeden şunu anlıyoruz ki, insana bahşedilmiş, hayattaki en önemli nimet sağlıktır. Termal kaynaklarıyla, doğal bitki örtüsüyle, endemik bitki türü zenginlikleriyle, ön plana çıkan, Yüreğinin sıcaklığı ve misafirperverliğiyle insanın içini ısıtan, bu şehirde; Afyonkarahisar’ da, sizlerle birlikte olmaktan, duyduğum memnuniyet ve mutluluğumu özellikle ifade etmek isterim. Hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Binlerce yıl önce insan, bitkilerin tedavi edici gücünü keşfetmiş ve sağlıklı yaşayabilmek için onlardan yararlanmıştır. Ancak, yirminci yüzyılın başlarında, sanayileşmenin de etkisiyle, ilaç endüstrisinde sentetik ve yarı sentetik hammaddelerin kullanımı artmıştır. Bu dönemde, bitkisel ürün kullanımında oransal bir azalma yaşanmıştır. Sentetik ilaçların, yoğun kullanımı sonucu, meydana gelen yan etkileri, son yıllarda doğal ürünlere olan talebi artırmaktadır. Günümüzde, doğal bitkisel kökenli ilaç ve kozmetik sanayi sektörü hızla gelişmektedir. Küresel tıbbi ve aromatik bitkiler pazarı; 2000 yılında, 50 milyar dolar büyüklüğünde iken, önemli bir artış göstererek, 2018 yılında yaklaşık 200 milyar dolara ulaşmıştır. Bu piyasanın, 2050 yılında 3 trilyon dolara çıkması beklenmektedir. Dünyada yaşanan bu gelişmelere karşılık, Anadolu Coğrafyası insanlığa önemli bir fırsat sunmaktadır. Ülkemiz dünyada, 3 biyo-coğrafyanın kesiştiği bir bölgede yer almaktadır. Ayrıca, ülkemiz iki gen merkezini barındıran konumu ve doğal bitki örtüsünde yer alan, yaklaşık 12 bin bitki çeşidi ile büyük bir zenginliğe sahiptir. Bu bitkilerin, 3.649’u endemik tür ve çeşitlerden oluşmaktadır. Doğal bitki örtümüzde mevcut olan, yaklaşık 1.000 bitki çeşidi ise, ülkemizde ve dünyada tıbbi ve aromatik bitki olarak kullanılabilmektedir. Artık, ülkemizin sahip olduğu, bu ekolojik zenginliği, koruyarak ve geliştirerek, ekonomik zenginliğe dönüştürmeliyiz” dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba konuşmasının devamında, ”Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak; tıbbi ve aromatik bitkiler konusunu gerçek anlamda, çok önemsiyor ve bu hususta bir çok proje yürütüyoruz. Binlerce yıldır, bu topraklarda var olan bitkilere ait tohumların korunması ve ıslahı öncelikli konularımız arasındadır. Bakanlığımıza bağlı, Tohum Gen Bankalarında, tohum olarak depolanan 264 türe ait 2.641 tıbbi bitki örneği bulunmaktadır. Bakanlığımız bünyesinde, 12 Araştırma Enstitüsünde tıbbi ve aromatik bitkiler ile ilgili, 41 adet Ar-Ge Projesi yürütülmektedir. Bugüne kadar, 50 türde kültüre alma çalışmaları sonuçlandırılmış, bunlardan 15 tanesinin adaptasyon çalışmaları tamamlanmıştır. Kamu, özel sektör ve üniversiteler ile birlikte, 15 türde toplam 51 tescilli çeşit geliştirilmiştir. Antalya Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitümüz bünyesinde, “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezî” kurulmuştur. Bakanlığımıza bağlı enstitüler bünyesinde tıbbi bitki genetik kaynak toplama ve ıslah çalışmaları yapılmakta ve bu çalışmalara ait koleksiyon bahçeleri de yer almaktadır. AR-GE çalışmalarının yanında çiftçi şartlarında üretimi geliştirmek üzere, 38 ilde “Itri ve Tıbbi Bitkiler ile Boya Bitkileri Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi Projesi” başlatılmıştır. Milli Tarım Projesi ve Havza Bazlı Destekleme Modeli kapsamında, tıbbi ve aromatik bitkilerinin üretim planlamasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Hepimiz biliyoruz ki, sadece doğadan toplayarak, kaynaklarımızı etkin bir şekilde kullanamayız. Tüketici ve sanayici taleplerini karşılamakla beraber, kaliteli ve standart ürün elde etmek zorundayız. Bunun için; organik tarım ile iyi tarım uygulamaları koşullarında, tıbbi ve aromatik bitkilerin, üretimini yapıyoruz ve daha da geliştirmeliyiz. Üreticilerimizi ve sanayicilerimizi desteklemek ve sektörümüzü geliştirme çabası içerisindeyiz. Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları desteklemeleri kapsamında; 2013 yılından bugüne kadar 16 milyon TL hibe desteği ödedik.” dedi.
Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi konusuna da değinen Bakan Fakıbaba; ”Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programı kapsamında, Tıbbi ve Aromatik Bitki Üretimi, İşlenmesi, Depolanması ve Paketlenmesi Proje Konusunda, 2016 ve 2017 yıllarında üreticilerimize; Toplamda 4.860.000 TL hibe desteği verdik. TKDK marifetiyle bugüne kadar, 6.065 projeye yaklaşık 226 milyon TL hibe desteği ödenmiştir. Bu hedefle, 2018 yılında; İyi tarım uygulamaları kapsamında, tıbbi ve aromatik bitkileri yetiştiren çiftçilere dekara 50 ila 100 TL, Tıbbi-aromatik bitki yetiştiriciliği yapan küçük aile işletmelerine dekara 100 TL, Mazot ve gübre desteği olarak dekara 14 TL, Organik tarım yöntemi ile üretim yapan üreticilerimize ise, dekara 70 ila 100 TL arasında değişen destekleme ödemesi yapılacaktır. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden, 2 milyon liraya kadar, işletme kredisi kullananlara %50 faiz indirimi uygulanacaktır. Kırsal Kalkınma Destekleri (TKDK, Genç Çiftçi, Kadın Çiftçi Programları) uygulanmaya devam edecektir. Hazine arazileri, rayiç bedelinin binde biri olarak belirlenecek, kira bedeli ile tıbbi ve aromatik bitkileri üreten çiftçilere kiraya verilecektir.” dedi.
Bakan Fakıbaba başlatılan bu projeler ve destekleme programlarından da söz ederek; ”Uluslararası piyasaların talep ettiği kalite ve miktarda tıbbi ve aromatik bitki üretimini geliştirmeyi, Uluslararası pazarlarda biyolojik çeşitliğimizi avantaja dönüştürmeyi, Küresel rekabet gücümüzü artırmayı, bu amaçlar doğrultusunda; Afyonkarahisar’ın Haşhaşını, İzmir’in kekiğini, Karabük'ün safranını, Hatay'ın defnesini, Isparta’nın gülünü ve lavantasını, Mamul ve işlenmiş halde, tüm dünyaya ihraç etmeyi hedeflemekteyiz. Bu hedeflere ulaşmak için, Bakanlığımız ile birlikte Orman ve Su İşleri Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız ve Üniversitelerimiz İşbirliği halinde birlikte çalışmaktayız. Önümüzdeki günlerde bu işbirliği artarak devam edecektir.” dedi.
Konuşmasına “En önemli görevimiz halkımızı sağlıklı beslemek sözlerine devam eden Bakan Fakıbaba,” “Yediklerimiz ilaçlarımız, Bahçelerimiz eczanemiz olsun” diyerek sözlerini tamamlarken III. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayı’ nın, Ülkemize ve milletimize hayırlı olması temennisinde bulundu ” dedi
Kapanış konuşmalarının ardından çalışma gruplarının hazırladıkları raporların ana başlıklarının sunumu ile 2 gün ilimizde süren 3. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler (TAB) Çalıştayı sona erdi.



YORUMLAR