Alerjiye her insanın farklı tepki veriyor

Alerjiye her insanın farklı tepki veriyor

Alerjiye her insanın farklı tepki veriyor
10 Şubat 2017 - 18:35

Alerjiye her insanın farklı tepki veriyor

 

 

Bazı insanlar çoğumuzun reaksiyon vermediği polen, ev tozu akarı, hayvan tüyleri gibi bazı maddelerle karşılaştıklarında kaşıntı, deri döküntüsü, hapşırık, burun tıkanıklığı, burun ve geniz akıntısı, gözlerde kaşıntı, sulanma, akciğerler de etkilenirse öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığı şeklinde reaksiyon verirler. Toplumda yüzde 15 sıklığında görülen bu durum alerji olarak adlandırılır. Alerjik olma özelliği genetiktir. Alerjik insanlar genetik nedenlerle alerjenlere karşı normal insanlardan farklı yanıt vermektedir.  Yaşam boyunca karşılaşılan alerjen yoğunluğunun alerjik şikayetleri ortaya çıkarabilecek düzeye ulaşması ile hastalık belirtileri ortaya çıkmaktadır. Alerjinin nedeni genetik olduğundan, alerji ortaya çıktıktan sonra genellikle yaşam boyu sürmektedir.

 

NASIL BİR GELİŞİM İZLER?

Mevsimsel alerjik rinit ya da saman nezlesi genellikle bahar aylarında ortaya çıkan polenlere karşı reaksiyon olarak gelişir. Yılın farklı dönemlerinde ortaya çıkan polenlere duyarlı olanlarda da bu dönemlerde hastalık belirtileri görülmektedir. Sık hapşırık, sürekli ya da ara ara olup geçen burun tıkanıklıkları ve akıntıları, gözlerde kaşıntı, kızarma ve yaşarma hastalık belirtileridir. Hastalar tarafından soğuk algınlığı ya da grip ile sıklıkla karıştırılır. Kaşıntı ve hapşırığın ön planda olması, ateş ve halsizliğin olmaması belirtilerin alerjik kaynaklı olduğunu düşündürmelidir.

 

KORUNMA YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Alerjenden kaçınılmasıyla ve/ya da antialerjik ilaçların kullanılmasıyla hastalık belirtileri baskılanır. Polen mevsiminden önce alerjik ilaçlara başlanması ve dönem sonuna kadar kullanılmasıyla rahatlama sağlanabilir. Polenlerin özellikle daha yoğun olduğu sabah saatlerinde dış ortama çıkmamak, kapı ve pencerelerin kapatılması, maske takılması, arabalarda polen filtrelerini bulunması, etkili olabilecek önlemler olarak sayılabilir. Alerjen sayısı ikiyi geçmiyorsa, akciğerlerle ilgili belirtiler, yani astım eklenmemişse aşı tedavisinin yararlı olma olasılığı artmaktadır. Aşı enjeksiyonla yapılabileceği gibi dilaltı damlalar ile de başarıyla yapılmaktadır. Aşı tedavisi ile 1 yılda anlamlı fayda sağlanamadıysa tedavi kesilmelidir.

 Yaşam boyu süren bu durumun engellenmesinde alerjen ile karşılaşmanın en aza indirilmesi ya da kesilmesi en etkili önlemdir. ◄ÖMER BAĞLAN

Bu haber 776 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum