Bir yol Hikayesi


Bir yol Hikayesi

 

Sandıklı da muhasebe ofisi olmasından dolayı mesai günlerinde Afyon Sandıklı yolunu arşınlıyorum.Bazen kendi aracımla bazende minibüsle yolculuk yapmaktayım.

BU MİLLET KADİR KIYMET BİLMEZ

Yine böylesi bir minibüs yolculuğundayım. Dokuz yolcu var. Bir kişi oldukça geveze. Şoföre doğru eğilerek, “Bak şu yollara! Aman yarabbi. Afyon kaymağı gibi. Allah Cumhurbaşkanı ve AK Parti den razı olsun” diyor. Ve devam ediyor: “Bu millet kadir kıymet bilmez. (Cumhurbaşkanı) Tayyip Bey’in de kıymetini bilmiyorlar. Hayır diye çalışıyorlar.”

Sürücüden ses yok.

 

‘EVETÇİNİN’ ELLERİ ÇATLAK VE NASIRLI

‘Evetçi’ adamı gözlüyorum. Başında şapka var. Ağarmış saçları şapkanın altından fırlamış.. Alnı kırış kırış. Yeşil gözleri cin gibi sağa sola bakıyor. Sigaradan seyrek dişleri sararmış. Yüzünde çizgiler oluşmuş. Elleri çatlak ve nasırlı. Ceketi yıkanmaktan renk atmış. Kareli gömleğin üzerindeki kazakta delikler oluşmuş. Pantolon senelerce ütüye hasret. Ayakkabıları ise boyayı unutmuş sanki.

EVETÇİ BORCUNUN ERTELENMESİNE SEVİNİYOR

Benim, kendisine dikkatli baktığımı görünce, “Demi bey abi? Ama kadir kıymet bilmek lazım” diye laf atıyor.

Soruyorum:

- Sen ne iş yapıyorsun?

- Mal alım satımı, celep yani..

- Nasıl işlerin?

- Eh şükür de iyi değil..

- Neden?

- Yem torbası 55 lira oldu. Dışardan et geliyor. Bizim fiyatlar düşüyor.

- Borcun var mı?

- Olmaz mı, var. Herkes borçlu. Hiç borcum yok diyenin bile Allah’a can borcu var. Ama Allah razı olsun, Tarım Kredi ve Ziraat Bankası borçlarını erteledi hükümet.

- Yani borcunu ödeyemedin. Ertelenmesine seviniyorsun.

- He, ödemedim. Ödeyemedim. Yarına Allah kerim. İşler açılır öderiz.

- Sen şimdi bu durumda ‘Evet’ diyorsun öyle mi?

- Ben, Reis’e güveniyor ve inanıyorum. Bak yollara uçak inecek nerdeyse…Bak ,hastanelere yıldızlık otel gibi…,barajlara,göletlere,ağaçlara her taraf yemyeşil.Çok iyi hizmet ediyorlar valla.Ne çektik koalisyonlardan şimdi Koalisyon bitecek. Ekonomi canlanacak. Terör sona erecek. ‘Kararım net, oyum Evet’ diyor gülerek.

BAŞÖRTÜLÜ KADIN: BU KADAR YETKİ FAZLA

Daha ben bir şey söylemeden minibüs yolcusu başı örtülü bir kadın söze girdi.

- Bakın kardeşler! Ben tüm seçimlerde AK Parti’ye oy verdim. Yarın seçim olsa hiç düşünmeden yine ampule basarım oyumu. Çünkü Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Bakanımız Eroğlu’nu seviyorum. Yukarıda Allah var; çok hizmetleri oldu. Ancak bu iş başka. Bu yetkiler çok fazla, insanoğlunu bozar.. Bakınız sabah partinin genel başkanı, öğleyin askerlerin başı başkomutan, ikindi hükümetteki bakanların başı akşamüzeri cumhurbaşkanı. Bir koltukta 10 karpuz, ona da yazık, ülkeye de yazık. Bu yüzden ben hayır oyu vereceğim…

15 YILDIR ELİNİ BAĞLAYAN MI VARDI!

Adının Ramazan olduğunu laf arasında söyleyen bizim celep, konuşan kadına şöyle ters ters baktı.

- Valla abla, sen çok hayırcıların etkisinde kalmışsın. Evet çıkacak ve her şey düzelecek.

Kadın tekrar söze girdi:

- Kardeş memleket yanıyor, biz evet mi hayır mı diyelim derdine düştük. Bak bugün 3 şehidimiz daha oldu. Suriyeliler memleketi istila etti. Yabancı ülkeler tek tek Türkiye’ye hakaret ediyor. Piyasalar bitik. 15 yıldır elini bağlayan mı vardı! Ne istedilerse verdik. Ne dedilerse yaptık. Cumhuriyete sahip çıkarak ve demokrasi içinde düzeltsinler. Fazla, fazla bu kadar yetki fazla inanın…

Evetçi celep sesini çıkarmadı. Kafasını cama doğru çevirdi yolu izlemeye başladı.

Kadın da fazla uzatmadı. Çantasından telefonu çıkardı. Onunla hemhal olmaya başladı.

İşte ülke insanı profili.

KARARI SEÇMEN VERECEK. KARAR SANDIKTAN ÇIKACAK

Bir tarafta işleri bozuk borcunun ertelenmesine sevinen, yaşam standardı çok düşük bir seçmen.

Diğer tarafta ülke meselelerine duyarlı bir seçmen.

Tamam…Kararı seçmen verecek. Karar sandıktan çıkacak.

Peki kimler hayır diyecek?

Hiç kimsenin baskısı altında kalmayanlar.

Özgür iradesini kullananlar.

Yargının tek bir kişiye devrine razı olmayanlar…

Terörün bitmesi. Yoksulluk sona ermesini isteyip tek adam yönetimi istemeyenler…

Huzurlu mutlu bir Türkiye de çocukları için iyi bir eğitim isteyenler…

İşsizliğin, yoksulluğun olmadığı bir Türkiye isteyenler…

Ortak aklı egemen kılmak isteyenler…

İnadına demokrasi diyenler…

İnadına cumhuriyet diyenler…

İnadına Mustafa Kemal Atatürk diyenler…

Hayır’ınız;

Hayrolsun!

Mutlu ve aydınlık yarınlara…