ATATÜRK’ÜN ANZAKLAR İÇİN SÖYLEDİĞİ SÖZLER ÜZERİNE! ( devam)


Atatürk’ün Anzak’lar için söylediği sözler neden mi önemli? Günümüze ışık tutuyor!!!

Komutanlarımızdan Özden Örnek’in oğlu Tolga Örnek ‘Gelibolu’ filimin Avustralya galası için, 2005 yılında, Avustralya’nın Melbourne kentine geldiğinde, Avustralyalıların çok olduğu bir sinema salonunda film hakkındaki soruları cevaplarken ben de O’na ;  “Madem dünya barışı için bu filmi yaptığınızı söylüyorsunuz neden filmin başında ya da sonun da gelecek nesillere mesaj niteliğinde olması için yer Atatürk’ün Anzak’lar için söylediği sözlere de vermediniz?” diye bir soru sormuştum.

O da bana ; “Atatürk o sözleri 1934 de söyledi ben ise 1915 ‘i konu aldım.”  diyerek kendince bir açıklama yapmıştı.  Daha sonra bir TV programına katıldı ve şöyle söyledi; “Bir Türk olarak, dünyada en çok  iki ülkede, Avustralya ve Yeniz Zelanda da bir Türk olarak rahat ettim, itibar gördüm.”  dedi. Sunucu; “Neden diğer ülkelerde durum farklı ?” dedi. O da, “nedenini açıklarsam Türkiye’ye giremem…” demişti. Bu konuya dair yazılacak daha çok şey bilgi ve yorumlarım var ama şimdi esas konuya başka boyutta.

 

EVET, DÜNYADA, TÜRK’LERE ŞİMDİLİK EN ÇOK SAYGI DUYAN İKİ ÜLKE VAR

Avustralya ve Yeni Zelanda.

Neden mi?

Nedeni malum değil mi?

Atatürk’ün Anzak’lar için 1915’e dair söylediği sözler. Bu sözleri duyan her Anzak’lar bu sözleri okuyunca ağlar ve çok etkilenirler. İlk kez bir Türk kadını olarak, 2001 yılında ve daha sonraki yıllarda da en az 5-6 kez Melbourne’de katıldığım Anzak Günü yürüyüşlerinde bizzat şahit olduğum için izleyicilerin çoşkulu alkışlarına  şahit oldum ve bizzat o sevgiyi yaşadım. Türk gurubu yürürken Avustralyalılardan bol alkış almamızın nedenlerinden bence em önemlisi Türk askerinin adil savaşma tekniğine ve Atatürk’ün dostça söylediği sözlere bağlayıp adeta Atatürk’ün başlattığı ülkeler arası ilişkiler çerçevesindeki inanılmaz zekasıdır. Buna benzer bir dolu olaya şahit olunca O’nun bu öngörülerine katkı sağlamayı kendime şiar edinmeye başladım. Atatürk’ün uluslararası ilişkilerdeki başarı tarzına ve mirasına en az bir tuğla koymak amacıyla, hazır yurtdışında iken ülkemizin imajına-itibarına en ufak çapta da olsa bir katkı sağlamak milli görev haline dönüşmüştü benim için. Aksi halde, hiçbir çaba vermezsem, miras yedi olacaktım ve Ata’mızın bizler için yaptıklarına ihanet olacaktı.. Kendime ‘miras yedi’ ve ‘asalak’,… dedirtemezdim. Ya siz? Siz dedirtir misiniz?

 

‘TÜRKLER DÜŞMANIMIZDI AMA ONLAR BİZİM ŞEREFLİ DÜŞMANLARIMIZDI!’

Ülkeler arasındaki olumlu ilişkileri, hiç olmazsa kurulan bağları güçlü tutmamız gerektiğini düşündüm. Daha önce belirttiğim gibi, Avustralya ve Yeni Zelanda toplumu Atatürk’ün Anzak’lar için söylediği sözlerin (1) Avustralya toplumuna tanıtımı yaklaşık 1996 yılından sonra başladı. Türk Gaziler derneği ( Türk RSL) Anzak gününde Avustralya  Gaziler Derneğinin (Avustralya RSL ) organize ettiği Anzak yürüyüşünde yer almaya başladı. Daha önce, “ Türkler düşman tarafından,  bizimle  yürümemeliler” denilirken 19916 yılında Atatürk’ün sözleriyle iki toplum arasında olumlu bir dostluk başlangıcıydı adeta.   Ancak 2006 yılında Türk toplumun bu katılımı tekrar sorgulanmaya başlansa da (2) Bu girişim, Viktorya RSL başkanı ve tümgeneral David McLachlan’ın; “ Türkler düşmanımızdı ama onlar bizim  Şerefli Düşmanlarımızdı!” demesiyle konu kapanmıştı

 

 

ATATÜRK’ÜN SÖZLERİNİN  KALDIRILMASINA KARŞILIK MEHTER Mİ?

Anzaklar ve Yeni Zelanda ile aramızdaki dostluğu kıskananlar Atatürk 'ün Anzak’lar için yazdığı sözleriyle oynuyorlar ve her yıl Melbourne'da en önde taşınan o sözlerin yer aldığı posteri  Melbourne’daki Türk RSL tarafından taşınmama kararını almışlar. Bu rezalet değil de nedir? ( Sanki bu kararı alanlar Yunan ya da Ermeni- Tam onarlın istedikleri bir şey!!!)

Mehter Takımının gösterilerini sevmeyen var mıdır? Ben de bayılırım...

Anzak günlerinde 1996’dan beri Atatürk’ün sözlerinin yer aldığı Türk kortejde yer almıyor  ama ilk kez bir Mehter Takımına yer verilmiş. Mehter takımının gösterilerine bayılırım ama savaşta moral marşı çalmazlar mı? ANZAC Yürüyüşünde Mehter Takımına yer verilmesi şimdi ne kadar etiktir sizce. Zaten Avustralya gününde ve değişik festivallerde Mehter takımı yer alıyor ve çok da beğeniliyor hatta ödül bile aldılar. Bunlar sevindirici ama Anzak günü yürüyüşünde yer alması bence zorla oluşmuş dostluğa yapılan bir darbedir ve Atatürk’ü Anzak gününden silmekle aynı günde olması çok manidardır ve oldukça düşündürücü değil mi?

Hatta buna izin verilmesine hayret ettim.. Son yıllarda ülkemiz adeta düşman işgal altında ve tüm dünyada onca düşmanımız varken bu gelişmeler tek dost ülkeyi de kızdıracak bir girişimdir ve Atatürk’e bizden çok saygısı olan Avustralyalar kadar saygı göstermemek rezalet ötesi korkunç bir girişimdir.

 

SAVAŞI MI PARLATACAĞIZ YOKSA

DOSTLUĞU MU VURGULAMALIYIZ?

Avustralya medyasını takip edenlerin bilmesi gerekir. Avustralya’da medyasında her zaman ANZAK yürüyüşlerinde savaşın parlatılmaması konusunda yoğun tartışmalar yapılır. Eminim, Avustralyalı Mehter takımını görünce hem çok beğenmiş hem de çok yersiz olduğunu düşünmüştür. Ama çoğu zaman (şimdilik) Türklere kabalık yapılmasın diye seslerini çıkarmamış olmasının çok büyük bir ihtimal olduğunu düşünüyorum.

 

Bence daha kalıcı ve içerikli çalışmalar yapılmalıdır. ..24 Nisanlarda her yıl dünya medyasında Türkleri soykırımla suçlayan yüzlerce yeni suçlamalar-kitaplar-görüşler-makaleler-filmler,…  ile Türk düşmanlığı pompalanırken ve bu gelişmelere kılını kıpırdatmayanların en önce bu gösteriyi gerçekleştirmeleriyle hala bir çok konuda çok yüzeysel kaldığımıza dair bazı ipuçları vermiyor mu?

Bazıları ne güzel Mehter Takımı oralarda çalışmış diyebilir. Elbette çok güzel, hatta harika ama Anzak yürüyüşü yeri değil!!!

Mehter Takımı Avustralya’da bir tane idi şimdi ikiye bölündüler iki oldular. Avustralyalıların hüzünlerini ve kimliklerini kazandıkları günün sembolü olan 25 Nisan Anzak gününde Türklerin Avustralyalıların önünden Mehter çalarak geçmesi bence hiç şık olmamıştır. Dostlular böyle devam etmez. Üstelik Atatürk posteri de taşınmıyorsa Mehter takımının ise Türk kimliğini vurgulamak için yapıldı diye kandıramazsınız.

Burada yapılan;

Salt Osmanlıcılıktır,

Atatürk’ü yok saymadır…

 

SEMBOLLERLE TÜRK TOPLUMUNU İSLAMI GÖSTERME ÇABASININ YANI SIRA

ATATÜRK’Ü SİLME ÇABASI

Üstelik kortejin en önünde türbanlı bir kız yürüterek İslami ülke imajını güçlendirmek okyanus ötesi bir projenin üründür. Avustralya ve diğer ülkelerde İslam karşıtlığı pompalanırken, daha İslami olacağız diye yırtınmamız çok manidar.

Gördüğünüz gibi hep İslami sembollerden gidiyoruz ve kimliğimizi yanlış yerlerde arıyoruz ve kalıcı-akılcı-öngörülü-zeka ve emek ürünü –uzun vadeli ve uluslararası ilişkileri göz önünde tutacak şekilde kısaca lobicilik açısından saf ya da zayıf kalıyoruz.

 

 

OSMANLIYA SAYGIMIZ ATATÜRK’E SAYGIMIZI NEDEN YOK EDER?

Neden ikisine birden saygı duymayı beceremeyiz? Ama neyin nerede sembolize edeceğimiz hala neden öğrenemedik ya da bizim için kimler hangi senaryoları yazıyor bunları bilmemiz şarttır.

Atatürk’süz bir Türk kimliği düşünenler emperyalizm piyonlarıdır ve bunu eğer bilmeden yapıyorlarsa bir gün geldiğinde anladıklarında çok geç olacak. Bütün bu gelişmelere karşı sessiz kalan  (Atatürkçü) Avustralya Türk toplumu eğer daha fazla bu gelişmelere uyanık olmazlarsa yine kendileri zarar göreceklerdir. Çocukları, torunlarını düşünüyorlarsa bu gelişmelere karşı daha duyarlı olmalılar diye düşünüyorum.

Siz bu senaryoları yazanlar ve oynayanlar, madem Türk toplumunun değerlerine sahip çıkıyorsunuz Mehter takımına bu sebeple sahip çıktığınızı söylüyorsunuz O zaman Türklerin onuruna neden sahip çıkmıyorsunuz? Örneğin, kaç kişi İngiliz kraliyetinin medyada paylaştığı aile fotoğrafının yorumladı?  İngiliz kraliyetinin medyada paylaştığı aile fotoğrafında ne mi vardı? Daha sonraki yazılarımda yer vermeye çalışacağım.

Değerli Afyonlularımıza tekrar saygı ve sevgilerimle...

 

****

NOT: Atatürk’ün Anzak için söylediği sözlere dair son gelişmeler ve Cengiz Özakıncı’nın son araştırmasına ve diğer bazı gelişmelere gelecek yazımda yer vereceğim.

(1)  “Bu memlekette kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçikle yan yana koyun koyunasınız... Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı siliniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”           

(2) http://www.theage.com.au/news/national/anzac-march-open-to-johnny-turk/2006/04/11/1144521340623.html

 

(((((((YAZININ DEVAMI BU LİNKTE... ))))))

http://www.kurtulusgazetesi.com.tr/yazarlar/julia-gul-arslan/ongorulu-olma-kabiliyeti-ve-bu-yetenegin-koreltilme-senaryosu-devam/362/