KAOS KİME YARAR?


 Pazartesi akşam saatleri Afyonkarahisar oldukça hareketli saatler yaşıyor. Telefonlarımız susmuyor. Bir kişi sosyal medyadan hangi akıla hizmetse ilimizde canlı bomba yakalandığı bilgisini paylaşmış. Bunu sosyal medyadan görenler merak, telaş ve korku ile bu bilginin doğru olup olmadığını araştırıyor.

Korkulan oluyor doğrusu. İki gün önce yazdığımız terör konulu yazımızda da belirttik. Terör topluma korku, yılgınlık ve umutsuzluk yayma adına yapılır Yalan bilgi yayan şahıs hangi ruh hali ve akıl ile böylesi tehlikeli paylaşımı yaptı bilmiyoruz. Ancak toplumun belli kesimine kaos yaşatmasının yanı sıra güvenlik güçlerini de boşuna oyalamış ve uğraştırmış oldu. Özünde baktığımızda bu yalan ile uğraşan güvenlik güçleri gerçek işlevini dört beş saatliğine olsa yapamaz.

Bir anlamda hedef şaşırtmadır.

Odaklanma başka yöne olduğunda boşaltılan alanda bir olay olsa ne olurdu? Düşünmek bile istemem.

 

GÖRSEL VE İŞİTSEL BASIN SINIFTA KALDI

Çok tehlikeli bir durum.

İşte böylesi durumlarda yazılı görsel internet ve işitsel basına büyük önem düşüyor. Bir kişi kuyuya taş atar, bu taşı 40 akıllının çıkarmasında zorlandığı gibi haberciler en yetkili ağza ulaşıp aldığı bilgileri hemen ve acil paylaşması lazım.

Fakat gördük ki bazı sözde haberciler bu olayın doğru olduğunu paylaştılar.

Yazıktır.

Günahtır.

Nasıl yurttaş olarak herkesin bir sorumluluğu varsa, nasıl güvenlik güçlerinin görevi ve sorumluluğu bulunuyorsa habercilerin de büyük sorumluluğu vardır.

Sosyal medya bilgilerinden yola çıkarak haber atlatma adına bunu paylaşmak olamaz.

Gerçek haberciler böyle zor zamanlarda kendilerini belli eder.

Haberde 5 N 1 K kuralı çok önemlidir.

Boynuna fotoğraf makinesi takan,eline uyduruk basın kartı alan internet sitelerinde bir iki kelam karalayıp gazeteciyim, haberciyim diye gezinenler bakın açık ve net söyleyeyim: “Siz gazeteci ve haberci değilsiniz!” İnsan birazcık duyarlı olur. Sorumluluk sahibi olur.

 

HERKESİN DUYARLI VE SORUMLU OLMASI GEREKİYOR

Vatandaşlarımız ve yöneticilerde böylesi konularda daha dikkatli olmalı. Ajanslardan almadıkları haberlere vatandaşların itibar etmemesi lazım. Çünkü ajans temsilcileri özenle seçilir. Yaptıkları haberlerdir karnesi. Bir yanlış haberde ajans o kişinin işine son verir. Yani yoldan geçen haberci olmaz ajanslarda. Önce bir aylık eğitime alınır. Sonra stajyer muhabir olarak çalışır. En sonunda görev verilir. Yetmedi belli dönemlerde yeniden eğitime alınırlar. Güncelleme yapılır muhabire. Yaptığı habere ücret ödenir muhabirin. Yani sorumluluk yanı sıra teşvik eder. Ayrıca oto kontrol vardır. Gönderdiğiniz haber editörler tarafından kontrol edilir. Dahası bakınız televizyon ve gazetelere terör ve savaş konusunda uzman ve en deneyimli muhabir görev yapar.

Bu arada yöneticiler de böyle durumlarda acilen gerçek habercilere ulaşıp gerçekleri paylaşıp olası bir kaosun önüne geçmelidir.

Zor dönemlerden geçiyoruz.

Yurttaş, güvenlik güçleri, gazeteci, yöneticiler velhasıl herkesin duyarlı ve sorumlu olması gerekiyor.

Terörün ekmeğine yağ sürmeden,birlik beraberlik içinde korkmadan,sinmeden ve kanıksamadan bu belayı da bertaraf edeceğiz.

Umutlu olmak zorundayız.

Bu kara günlerde geçecek.

El birliği içinde.Birlik ve beraberliğimizi bozmadan.

Vatan,Millet ve Bayrak sevgisi içinde aşacağız bu engelleri.

Korkmadan,

Ürkmeden,

Sinmeden,

Kanıksamadan,

Daha duyarlı ve daha dikkatli olarak.