Terör, “korkutma, yıldırma, sindirme ve tedhiş” anlamına gelmektedir. Terör yapan teröristler mensup olduğu gruba güçlü olduğunu ve moral vermeyi amaçlar.
İşte pazar günü akşam saatlerinde yine Türkiye’nin göbeği, Başkent Ankara. Ve Ankara’nın göbeğinde bir terör saldırısı ile yine yürekler yandı. Şu anda yazımızın yazıldığı tarihe kadar bu hain saldırıda yaşamını yitiren sayısı 37 kişiye ulaştı. 15’i yoğun bakımda olmak üzere 71 kişi ise yaralandı. İlk bulgulara göre saldırıyı, S.Ç.D adlı kadın terörist yaptı. Kimlik tespitinin ceset parçaları ve parmak izinden yapıldığı belirtiliyor.
Balıkesir Üniversitesi’nde öğrenci olan S.Ç.D’nin, 2013 yılında terör örgütü PKK’ya katıldığı iddia ediliyor.
Önceki günlere baktığımızda 2015 Ekim ayında Ankara Garında yapılan saldırıda 102 kişi ve 17 Şubat tarihinde ise askeri servis aracına yapılan saldırıda ise 28 yurttaşımız yaşamını yitirmişti.
ORTADA VAHİM BİR TABLO VAR
Bu yaşananlara bakarak iktidarı eleştirebiliriz. Mevcut iktidarın; Suriye politikasında yaptığı yanlışlardan başlarız. Kaynayan Kazan olan Orta doğudaki hatalı kararları, çevremizde tek dost bir ülke kalmadığından söz edebiliriz. Hatta daha da ileri giderek AKP’den milletvekili adayı olmak adına AKP vekil mülakatına giren Hakan Fidan’ın başında olduğu MİT in istihbaratta sınıfta kaldığını Ankara’ya aylardır hala bir Emniyet Müdürü atanmadığını sıralarız.
Yani içinde bulunduğumuz şart ve ortamı yorumlarız. Fakat ortada vahim bir tablo var. Ülkemizin başkentinde 6 ay içinde üç ayrı terör saldırısında 250’den fazla canımız gitmiş.
YILGINLIĞA DÜŞMEMEK LAZIM
Asıl bundan sonrası ne yapmak lazım?
Başımızı elimizin arasında alıp bunu düşünmek zorundayız.
Yukarıda terör tanımı ve amacını bu yüzden yazdım. Kimsenin ama kimsenin bu saatten sonra yılgınlığa düşmesine gerek yok.
Bakın Türkiye’nin ilk kadın savaş muhabiri Şerif Turgut, Ankara’daki bombalı saldırıya ilişkin sosyal medya hesabında şunları yazdı: “Tepki verin, hesap sorun. Aman ha kanıksamayın. Ölürsünüz, sevdiklerinizi öldürürler.” 12 yıl savaş muhabirliği yapan gazeteci kanıksamayın diyerek toplumun korkmasına sindirilmesine izin verilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.
DAHA DUYARLI VE DİKKATLİ OLMAMIZ GEREKİYOR
Siz bakmayın, ‘teröre alışmalıyız, terör ile yaşamayı öğrenmek lazım’ diyenlere. Eğer böyle bakarsanız ölürsünüz, sevdiklerinizi öldürürler.
Acil ve derhal dış dünya ile temasa geçilmesi lazım. Üç yıl önce Paris’te IŞID terörü sonrası tüm dünya liderlerinin Paris’e toplanarak terörü lanetlediği gibi. Türkiye artık tüm dünya liderleri ile sesini teröre ve teröriste duyurması lazım.
Yıllar önce IRA terör örgütüne tepki vermek adına 10 milyon insan yürümüştü.
Terörün finansal kaynakları kurutulması gerekiyor.
İnsanların daha duyarlı ve dikkatli olması gerekiyor. Olağandışı bir durumda hemen güvenlik güçlerine bildirmesi önemlidir.
Sinekler öldürülerek bataklık ile baş edilmez. Bataklık kökünden kurutulması için terörün beslenme yolları tıkanmalı.
İstihbarat daha güçlenmeli ve daha aktif hale gelmelidir.
UNUTMAYIN, BAŞKA TÜRKİYE YOK!
Suriye’den gelen mülteciler oto kontrol altında tutulacakları tek bir bölgede toplanmalıdır. Savaşın bitmesi ile memleketlerine dönmeleri konusunda teşvik edilmelidir.
Yoksa bu zihniyetle gidilirse korkarım 5-6 yıl sonra farklı olaylar yaşarız.
Hepsinden önemlisi tamam acımız büyük. Yaşamını yitirenlere rahmet yaralı olanlara acil şifalar dileriz. Fakat korkmadan sinmeden yılmadan vatanımıza, toprağımıza, bayrağımıza sahip çıkmalıyız. Tepki verelim. Hesap soralım ama kanıksama olmadan.
Unutmayın, başka Türkiye yok!