Sivil Toplum Örgütleri Önemli


Cumartesi sabahın erken saatlerinde Ankara yoluna düştük. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ülke genelinde sivil toplum örgütü başkan ve temsilcilerini davet ettiği toplantıya katılmak adına.

Afyonkarahisar’da çok sayıda sivil toplum örgütü olmasına rağmen davete icabet eden AGC-ADD-Türk-İş ve Emekliler Derneği İl Yönetiminden ise Ramazan Kiraz ile Mustafa Özkan ve Gazeteci Dinçay Doğar dışında kimse yok. Özellikle CHP’nin tüm toplantılarına iştirak ettiği Eğitim-Sen, Eğitim-İş gibi sendika temsilcilerinin bu toplantıya kayıtsız kalmasına anlam veremedim doğrusu.

Yağmurun eşlik ettiği yolculuk sonrası toplantı salonuna girdik.

 

ÇOK SAYIDA KİŞİ SALON DIŞINDA KALDI

Erkenden kapılar kapanmıştı. Dışarıda yaklaşık beş bin kişi salonda 5-6 bin vardı.

Basın kartımız sayesinde salona girebildik. Merdiven boşlukları dahi dolmuştu. ‘İğne atsan yere düşmez’ misali.

CHP’nin emektarı Barış Bozkurt gür sesi ile anons ediyordu. Ankara’dan katılan partili arkadaşlar, siz ev sahibisiniz, misafirlerimiz ayakta ve salon dışında kaldı. Müsaade ederseniz onlara yer verelim’ demesine rağmen yanımdaki milletvekili dışında bu anonsa kulak veren olmadı.

Yaşlı kadınların yerlere oturduğunu gördüm.

Kılıçdaroğlu salona geldi. Ön sırada oturan tüm izleyenlerin tek tek elini sıktı. Yerine oturdu. Önce sinevizyon gösterimi yapıldı. İş ekmek, hak ve özgürlük mücadelesi yapanların son 4-5 yılda karşılaştıkları anlatıldı.

 

YÜZBAŞI ALİ ALKAN'IN SÖZLERİ GÖZLERİ YAŞARTTI

Özellikle Can Dündar ve Erdem Gül ile Gezi Direnişi ve Soma Faciası bölümü büyük ilgi gördü. Bu sinevizyonda birçok kişinin hatırlamak dahi istemediği Soma Faciası sonrası yerde tekmelenen bir işçi yakını. Toplumsal olaylarda yaşanan şiddetler ve bu şiddet sonrası yaşamını yitiren Berkin Elvan, Eskişehir de öldürülen İsmail Korkmaz hatırlatıldı. Şehit cenazeleri ve Şırnak'ta şehit düşen Yüzbaşı Ali Alkan'ın. Ağabeyi Jandarma Yarbay Mehmet Alkan, kardeşinin Türk bayrağına sarılı tabutuna 'Alim' deyip sarılarak, "Buranın vatan evladı, 32 yaşında, daha vatanına, sevdiklerine doymadı, dünyaya doymadı, bunun katili kim? Bunun sebebi kim? Şu güne kadar çözüm diyenler neden şimdi 'sonuna kadar savaş' diyor” şeklindeki görüntüleri izlenirken bazı kişilerin ağladığını gördüm.

 

KILIÇDAROĞLU CHP’NİN YOL HARİTASINI ANLATTI

Kılıçdaroğlu kürsüye geldi. 1,5 saati aşan bir konuşma yaptı. Yeni anayasa, Başkanlık sistemi, basın özgürlüğü, ekonomi, insan hakları, Kürt sorunu, demokrasi, hatta çevreye varıncaya kadar 16 başlıkta CHP’nin yol haritasını anlattı.

CHP Genel Başkanı konuşmasında önce ülkede yaşananları eleştirdi. Sonra çözüm yollarını CHP’nin bakışını ve STÖ temsilcilerinden beklentileri dillendirdi. Öyle ki Mustafa Kemal Atatürk’ün “Çalışmadan, üretmeden, rahat yaşamayı alışkanlık haline getirmiş toplumlar, önce haysiyetlerini; sonra hürriyetlerini, daha sonra da istikballerini kaybederler” sözlerini paylaşıp sivil toplum örgütlerinin yaşananlara kayıtsız kalınmaması konusunda uyardı ve destek istedi.

 

AFYONA SELAM YOLLADI

Kılıçdaroğlu, oldukça iyi hazırlanmış ve coşkulu konuşmasını Nazım Hikmet’in

“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

Ve bir orman gibi kardeşçesine,

                               bu hasret bizim..”

sözleriyle tamamladı.

Konuşması sonrası kürsüden indiğinde ayaküstü Dinçay Doğar ve benimle sohbet etti.

Selam üzerimizde kalmasın bunu paylaşalım. Kılıçdaroğlu, “Afyonkarahisar Kurtuluş Savaşında önemli bir yere sahiptir. Her gittiğimde bana kucak açmıştır. Tüm vatandaşlarıma selam ve saygılarımı gönderiyor. Saygılarımı sunuyorum” dedi.

Siyasette sivil toplum örgütleri ve çalışmaları önemli.

Bir anlamda siyasetin bana göre eşiği sayılır.

 

ÖZGÜRLÜKLER ASKIYA ALINDIKÇA STÖ’LER SESSİZ KALIYOR

Mevcut iktidar bunu yıllar öncesinden görmüş ve kendi STÖ’lerini yaratmış ve yaratmaya devam ediyor. Aslında işadamı, esnaflar, memurlar, mühendisler, doktorlar, işçiler yani toplumun her kesiminden beyin ve kol emekçilerinin örgütlenmesi hak ve taleplerini iktidara iletmesi elzem.

Ancak bunun yolu demokrasiden geçiyor. Demokrasi arttıkça STÖ’lerin etkisi ve gücü artıyor.

Demokrasi budandıkça, özgürlükler askıya alındıkça STÖ’lerin de sessiz kaldığını ve yandaş olduğunu görmekteyiz.

İşte bu yüzden CHP’nin STÖ’leri hatırlaması ve onlara kucak açması önemlidir. Böylesi toplantıların bundan sonra bölgeler arasında ve meslek gurupları ayrımı yapılarak olması lazım.

Sonraki toplantılarda STÖ’lerin dinleyen değil. Proje ve çözüm sunan yapıda değerlendirilirse eğer daha verimli olacaktır.

Mutlu ve aydınlık yarınlara….