Önce İnsan


Ülkemizde ve sınırımızda alışkın olduğumuz terör, yüzünü bu kez Fransa’da gösterdi. Cuma akşamı Paris'te terör dehşeti yaşandı. 130 kişi yaşamını yitirdi. 120’i ağır olmak üzere 350 kişi yaralandı.

Silahsız ve savunmasız olan bu masum insanları katletmenin nasıl bir ideolojik açıklaması olabilir? Ancak herkesin anlamak zorunda olduğu tek bir şey var: Artık şiddet, hiçbir amaç için kullanılmamalıdır. Mezhep, milliyet gibi unsurlar kullanarak yaratılan çatışmalar sonucunda, elde edilmeye çalışılan emperyalist çıkarlara, şartsız ve koşulsuz karşı durmak gerekiyor. Her türlü savaşa hayır demeden, toplumsal ve politik şiddeti ortadan kaldırabilmek mümkün değildir….

 

TERÖR, BESLEYEN ELİ ISIRIR

Paris'teki bu saldırıları, salt radikal İslamcı terör olayı olarak değerlendirmek yanlış olur. Arap Baharı projesiyle ortaya çıkan IŞİD'in bu kadar silahı, adamı, finansmanı bulması ve bu teknolojik silahları kolayca kullanabilecek bilgi ve eğitime sahip olması tesadüf olamaz.

Ülkemiz yıllardır PKK örgütü ile boğuşuyor. Yetmedi IŞID çıktı. PYD çıktı. Geçen ay Ankara’da 100 den fazla insanımız teröre kurban gitti. Suruç ve Gaziantep’te yine toplu katliamları yaşamıştık.

Terörün dini, dili, mezhebi olmaz. Terörü besleyenler bir gün bu silahın kendilerine döneceğini de iyi bilmelidir.

 

İSLAMOFOBİ YAŞANMASINA İZİN VERİLMEMELİDİR

Bakın Paris saldırısı sonrası Müslümanlar ve İslam dini sözüm ona sorgulanmaya başladı.

Fransa’da bazı camilerin kapatılacağı, din görevlilerinin ise sınır dışı edileceği açıklandı.

Tüm Müslümanlar potansiyel terör mensubu gibi dünyada görülmesi yanlıştır.

Daha önce ABD’de İkiz Kulelere yapılan saldırı sonrasında ABD ve dünyanın Müslümanları hedef göstermesini yaşamıştık.İslam ve Müslümanlık hiçbir zaman terör ile eş anlam taşımaz.Dini değerleri bütünü ile yaşayan insanlar zaten terörist olmaz.Burada akıl ve eğitim ön plana çıkıyor.İyi eğitim almış,dini bilgiler ile donanmış insan canlı öldürmez.Hele böylesi toplu katliamları lanetler.

Uzun uzun analize gerek yok aslında. Terör emperyalizmin bir ürünüdür. Kaynaklar ülkeler arası ve insanlar arasında eşit paylaşılmayınca, adil gelir dağılımı olmayınca terör ortamı doğar. Petrol kaynakları ve diğer kaynakları elinde bulunduran emperyalist güçler kara ve kana doymadıkça benzeri olayları yaşarız.                             İşte sınırımızda Suriye de yaşanan kaos terörü beslemiş ve azıtmıştır.

 

ŞİMDİ ŞİDDETE KARŞI ÇIKMA ZAMANIDIR

Sözün özü; ABD ve Avrupalı ortakları, emperyalist çıkarları için, şiddeti kullanmaktan vazgeçmeli. Gerek iç siyasette kamuoyu yaratmayı amaçlayan şiddet eylemleri, gerekse uluslararası hedeflere ulaşmak için organize edilen çatışmalar, toplumsal kıyımlara neden oluyor. Masum sivillerin, çocukların ölmesine ve insanların yaşam alanlarını terk etmesine neden oluyor. Günün birinde kontrolden de çıkabiliyorlar. Duyarlı olan herkes, emperyalist şiddete ve savaşın her türlüsüne karşı çıkmalıdır.

Yaşadığımız yüzyılda, artık 'ulusların kendi kaderini tayin hakkına' saygı duyulmalıdır.

Şimdi şiddete karşı çıkma zamanıdır.

Şimdi emperyalizme ve faşizme karşı durma zamanıdır.

 Şimdi "Bütün savaşlar kirlidir, savaşa hayır" deme zamanıdır!

Daha fazla demokrasi,

Daha fazla özgürlük,

Daha adil paylaşım, barışı getirecektir.

Unutulmasın ki ne ekerseniz onu biçersiniz

Dünyaya barış ekerseniz misli olarak karşılığını verir.

İnsan en değerli varlıktır.

İnsan canı her şeyin üstündedir.

Yeter ki önce insan demeyi öğrenelim.